“Terör ve Güvenlik Sarmalına Hapsedilen Kürt Sorunu”

İlhami Işık, Süleyman Nazlıcan ve Vahap Coşkun’un konuşmacı olduğu “Terör ve Güvenlik Sarmalına Hapsedilen Kürt Sorunu” başlıklı program, Diyarbakır Özgür-Der tarafından gerçekleştirildi.

Diyarbakır Özgür-Der’in “15 Temmuz Sonrası Türkiye’de Yaşanan Siyasal ve Sosyal Değişimler” üst başlığı altında düzenlediği forumun ikinci oturumunda Kürt sorunu tartışıldı.

İlk oturumunda “15 Temmuz Sonrası Türkiye’de Cemaat ve Dindarlık Algısı”nın konuşulduğu forumun ikinci oturumda “Terör ve Güvenlik Sarmalına Hapsedilen Kürt Sorunu” konuşuldu. Oturumda Gazeteci Yazar İlhami Işık, Özgür-Der Diyarbakır Şube Başkanı Süleyman Nazlıcan ve Doç. Dr. Vahap Coşkun birer konuşma yaptılar.

(Tıklayın: “15 Temmuz Sonrası Yaşanan Değişimler” Forumu Başladı)

Işık: Referandum Kararı Yanlıştı

İkinci oturumun ilk konuşmacısı olarak söz alan İlhami Işık, yaşadıkları dönemi Kürt sorunun geçtiği en zor dönem olarak yorumlayarak, bunun çözümünün insan hikâyelerinde gizli olduğunu belirtti. Bu problemi çözecek ana aktörün, siyasi aktörün kendi hikayelerinden hareketle bir çözüme ulaşabileceğini kaydeden Işık, başlatılan çözüm sürecini anımsatarak, önemine vurgu yaptı.

PKK’nin çözüm süreciyle elde edilen kazanımı kendi üzerinde değerlendirmesinin büyük bir hata olduğunun altını çizen Işık, örgütün olumlu hava ve çatışmasızlık sürecini silahla dolaşma özgürlüğüne çevirdiğini söyledi.

Konuşmasında 16 Nisan referandumunu da değerlendiren Işık, canını verenlerin, büyük bedeller ödeyenlerin gittiği referandum için alınan kararın iyi bir şey olmadığının şimdi daha net olarak görülmeye başlandığını ifade etti.

Güney Kürdistan’daki seçimlerden ve Afrin’deki durumdan ders çıkarılmamasından yakınan Işık, mevcut iktidarın seçimi garanti ettiği havasında olduğunu ancak maalesef bunun bir yanılgı olma ihtimalinin günden güne arttığını sözlerine ekledi.

Nazlıcan: Şiddete Hayır Demek Zorundayız

Gündemin sürekli değişmesinin Türkiye’deki kırılgan zeminin göstergesi olduğunun altını çizerek konuşmasına başlayan ikinci oturumun ikinci konuşmacısı Süleyman Nazlıcan, daha birkaç yıl öncesine kadar tarihi bir fırsatın umudunu yüreklerimizde hissederken gelinen noktada bu umudun yerini belirsiz ve kaygılı ortamın aldığını söyledi.

15 Temmuz’dan sonra alınan birtakım tedbirlerin normal olduğunu ancak zamanla devletin bekası uğruna otoriterliğin öne çıkarıldığının altını çizen Nazlıcan, “Böylesi durumlarda sağduyuyu seslendirmek, adaleti dillendirmek, ahlak ve ilkelere vurgu yapmak riskli ancak gereklidir. Bizler sorumluluğumuz gereği her koşulda bu değerlerin gereğini yapmak durumundayız. Forumumuzun başlıklarından biri de Kürt sorunuyla ilgilidir. Bu ülkenin çocuklarının birilerinin ihtiraslarına kurban edilmesine razı değiliz. Bunun için Kürtler adına da Türkler adına da şiddeti besleyenlere, öne çıkaranlara itiraz ediyoruz. Nedeni ne olursa olsun şiddetin her türlüsüne karşı çıkıyoruz.” diye konuştu.

Coşkun: İslami STK’lar Devletleştirildi

15 Temmuz sonrası İslami yapıların, İslami STK’ların tartışılmasının ve eleştirilmesinin doğal, gerekli ve faydalı olduğunun altını çizen Coşkun, İslami sivil toplum kuruluşlarının AK Parti eliyle devletleştirildiği tespitinde bulundu.

Türkiye’de demokraside, demokratik işleyişten muhalefeteyken övgüyle bahsedenlerin iktidara gelince tam tersi bir konuma düşme durumuna İslami kesimin de düştüğünü dile getiren Coşkun, “AK Parti’nin en iyi hikayesi çözüm süreciydi. Cesur adımlar atıldı. Uzunca bir süre cenazeler gelmedi. Toplum sorunla yüzleşme imkânına ulaştı. Toplumun sürece destek verdiği görüldü. Sürecin bozulmasında dış ve politik şeklinde iki önemli faktörden bahsedilebilir. Süreçteki zamanın iyi değerlendirilmemesi, süreçteki belirsizlik iç politikada ise hükümet ve birbirinden farklı şeyler düşünmesi ve beklentiye girmesi sürecin altını dinamitledi.” diye konuştu.

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi