Tente; Reklamda CHP’nin, Yıkıldığında Caminin!

Ali İhsan Karahasanoğlu

Peşinen söylemeliyim.

“Kaza”lar üzerinden sert eleştiri getirmek, adetim değildir..

Kasta yakın bir tedbirsizlik yok ise..

Hele hele..

İyi niyetle yapılmış bir yardım sonrasında bir kaza ortaya çıkmış ise..

Yaşanılanlardan ders çıkarmak için üzerine üzerine gitmeye “Eyvallah” derim de...

“Sert eleştiri”ye vicdanım elvermez.

Bakırköy Belediyesi’nin, 2013 yılında Ataköy 5. Kısım Camii’ne, vatandaşlar cenaze namazlarını daha rahat kılsınlar amacıyla yaptırdığı “yağmurdan koruma amaçlı otomatik tente sistemi”, önceki gün cenaze namazı sırasında yıkılınca..

İlk tepkim, “Tente sistemini yaptıran CHP’li belediye ama.. Kazadır.. Genel ilkelerimden ayrılmayayım.. Kazadan ders çıkartmaya çalışalım” yaklaşımı ile, konuya girmedim.

Ama gerek CHP’li Belediye Başkanı’nın camiyi, imamı suçlayan açıklamaları..

Gerekse CHP kafasındaki medyanın suçluyu başka yerlerde arama girişimi, konuya girmeme beni mecbur etti.

Önce 3 yıl öncesine gidelim..

Habertürk gazetesinde bir haber: “Türkiye’nin en büyüğü artık Ataköy Camii’nde” üst başlığı ve “Vatandaşın bu sıkıntıları son buldu” başlığı ile verilmiş.

Haber içinde de, “Ataköy 5. Kısım Camii, Türkiye’nin en büyük pergola sisteminin sahibi oldu. Karlı, yağmurlu havalarda ve aşırı sıcaklardaki cenaze törenlerinde vatandaşların sıkıntı yaşamaları üzerine harekete geçen Bakırköy Belediyesi, camiye uzaktan kumandalı, motorlu dev tente sistemi yaptırdı” deniliyor.

Bu Habertürk..

Önceki gün yıkılan o tente haberini, dün şöyle haberleştirmiş: “Camide tente faciası”

Haberin içinde de, 3 yıl önce yapıldığında övgüler düzdükleri CHP’li Bakırköy Belediye başkanlığı’na eleştiri getirilmiyor.

Tam aksine, onların gözü ile olay aktarılıyor:

“Cami imamı uyarılmış. Bir şey olmaz mantığı ile böyle bir olay yaşanmış.”

Cami imamını uyarıncaya kadar..

Tente sistemini cami avlusuna yaptırmışsınız..

Bir hayır da yapıp, üstündeki karı boşalttırsaydınız ya..

Uyarı dediğiniz ne?

“Burda namaz kılmayın..”

Eee.

Nerde kılsınlar?

Madem bir “tente” yaptırmışsınız..

Üzerine de reklam olsun diye..

“Bakırköy Belediyesi” markasını  özenle yazdırmışsınız..

O tentenin yıkılmasındaki sorumluluğu niye, başkalarına yıkıyorsunuz?

Bir de Doğan grubundan örnek vereyim..

3 yıl önce, Doğan Haber Ajansı da, tente hizmete girerken, şöyle haberleştirmiş: 

“Türkiye’nin en büyük açılır-kapanır uzaktan kumandalı pergola sistemi Ataköy 5. Kısım Camii’ne Bakırköy Belediyesi tarafından yaptırıldı.”

Haberin devamı da şöyle: “Açılır-kapanır, uzaktan kumandalı, motorlu pergola sisteminin 800 m2 olduğunu belirten Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, ‘Ataköy 5. Kısım Camii başta şehit cenazeleri olmak üzere pek çok cenaze töreninin yapıldığı bir camii. Özellikle çok kar ve yağmur yağışları ile aşırı sıcaklarda cenazeye katılan yurttaşlarımız olumsuz etkileniyordu. Biz de caminin yoğunluğunu dikkate alarak açılır-kapanır, uzaktan kumandalı, motorlu 800 metrekarelik alanda pergola sistemini yaptık. Fen İşleri Müdürlüğümüz tarafından yaptırılan pergola sisteminde tavanlarda ışık da bulunmaktadır. Ayrıca yağmur olukları sistemi de yapıldı. Cenazelerin dışında sistem kapatılabiliyor.’ dedi.”

Reklam o biçim..

“Türkiye’nin en büyüğü..”

“Açılır-kapanır..”

“Yağmur olukları da var..”

“Her şey dört dörtlük..”

Ama önceki gün..

Bu tenteler üzerindeki karı taşıyamayıp, yıkılınca.. Namaz kılmaya gelenlerden birisi vefat edip, dört kişi de ağır yaralanınca..

Doğan grubunun Posta gazetesi, olayı şöyle haberleştirivermiş:

“İmam bildiğini okudu”

Haberin içinde de şu ifadeler yer alıyor: “Bakırköy Belediye Başkanı CHP’li Bülent Kerimoğlu ‘İmam namazı içerde kıldırması yönünde uyarılmıştı’ dedi. Cemaat ise şöyle konuştu: ‘Cenaze namazı öncesi zabıtalar ‘Tentenin altında durmayın’ diye megafonla birkaç kez uyarı yaptı. Ancak imam herkesi tentenin altına çağırdı’.”  

Böyle bir ikircikli tavra ne dersiniz?

Reklam olunca, CHP’lileri göğe çıkart.

Kaza olunca.

Suçu imama at!

Nasıl bir pişkinlik bu?

Doğan grubunun amiral gemisi Hürriyet ise, tam bir “Hakim bey, ben bu adamı öldürmedim. Benim sıktığım kurşun, öylesine gidiyordu. Adam geldi, mermiye kafa atmaya kalkıştı. Öyle öldü” diyen cinsten..

Nasıl vermiş Hürriyet haberi?

Üst başlıkları şöyle: “Kar birikti uyarısına rağmen altına girdiler” 

Başlık ise şöyle: “Tente çöktü: 1 ölü, 40 yaralı”

Bakırköy Belediyesi’nin suçu yok..

Kar biriktiğini görenlerin ve bu biriken karları temizlemeyenlerin suçu yok.

Ama..

“Kar birikti” denilmesine rağmen..

Tentenin altına giren ve ölen, yaralananların suçu var..

Kafa bu..

Mantık bu..

Görüyorsunuz işte..

1960’lı yıllarda, Cumhuriyet gazetesindeki, imamın keçisinin çalınmasının haberinin, “İmam keçi çaldı” diye verilmesinde olduğu gibi..

Şimdi 2017’nin Türkiye’sinde..

Cami avlusundaki yıkılan tentenin altında kalanlar da..

Yine aynı mantık ile..

Suçlu gösteriliyor..

Esas suçlular ise, aklanıp, paklanıyorlar..

Tekrar belirteyim..

Tentenin yapılması, vatandaşa hizmet amaçlı..

Buna eleştiri getirmek, doğru değildi..

Ama.. Bir hayır yaparken, “Şöyle yaptık, böyle yaptık” derken..

Yaşanılan kazanın sorumluluğu başkalarına atılırsa..

“İmam bildiğini okudu” denilirse..

Bu ayıptır..

Önyargılı bir tavırdır..

Dindar insanlara, nefret söylemidir.

Yeni Akit