Edebiyat, sanat, düşünce alanlarında farklı türlerden eserlere yer vermeye çalışan Temmuz’un bu sayısının da kapağı özenle çalışılmış ve kapağa “Neyi Kaybettiğini Hatırla!” sözleri çekilerek adeta bir hafıza tazelenmesi çağrısı yapılmış. Bu çağrı, “Yorgun Kandillere Çerağ Olmak” başlığını taşıyan giriş yazısında çağa, dünyaya ve ahvalimize dönük önemli hatırlatmalarla bir kez daha vurgulanmakta.
Üstad Hasan Aycın’ın düşündürücü bir çizgisi ile sayfalarını aralayan Mayıs sayısında her zamanki gibi birçok güzel şiire yer verilmiş. Bu sayıyı şiirleriyle kuvvetlendiren şairler: Ahmet Can Altıok, Ümit Çiçekli, Nurettin Durman, Mehmet Gemci, Tunay Özer, Ahmet Tepe, Aylin Ateş, Emre Söylemez, Mehmet Akif Öztürk, Arif Mete, Mehmet Âkif Şahin, Umut Cemal, Ahmet Laçin, Hilal Şafak, Ayşe Yıldız, Erol Yılmaz, Ayşe Çelikkaya.
Mayıs sayısında öykü türünde eserler de öne çıkıyor. Farklı tekniklerle yazılan ve yaşama bambaşka açılardan eğilerek birçok hikâyeyi işleyen öyküleriyle bu sayıda yer alan öykücüler: Nesrin Aksoy, Mehmet Mortaş, Sadullah Taşçı, Tanju Kildiş, Sait Altın, Egemen Doğan.
Mayıs sayısında önemli sayıda kitap değerlendirmesi de yer alıyor. Ferhat Çiftçi, “Metin Önal Mengüşoğlu’nun Kaleminden Sezai Karakoç” başlığını attığı yazısında Mengüşoğlu’nun “Sezai Karakoç / Felsefe Sıfır Din Bir’di” isimli eserini değerlendiriyor ve bu sayede hem yazarı hem de Karakoç’u İslami kimlikleri yönünden ele alarak daha iyi tanımamızı sağlıyor. Mustafa Bostan, “Peyami Safa’nın “Canan Romanında I. Dünya Savaşı Akisleri” isimli yazısında Peyami Safa’nın Canan isimli romanını tarihi yönleriyle işlemeye çalışıyor. Mehmet Akif Öztürk,“Para Varsa Huzur Var mıdır Ya Da Bir Ailenin Parayla İmtihanı” adlı yazısında Vivek Shanbhag’ın romanı Gaçar Goçar’ı okuyucuya tanıtıyor. Büşra Ceyran, Marmara Üniversitesi İlahiyat Vakfı Yayınları'ndan çıkan Hanifi Özcan imzalı Epistemolojik Açıdan İman isimli kitabı bizler için değerlendiriyor. Adem Yazıcı ise Mehmet Okumuş’un Ahrep isimli şiir kitabını tanıtıyor “Ahrep: İnsanın Kendine Yürümesi” başlığını attığı yazısında.
Yavuz Balı, Sezai Karakoç’un edebi tutumunun zemini belirleyen İslami duyarlılığı “Ama Biz Müslümanız!” başlığını taşıyan güzel bir değerlendirme yazısıyla ele alıyor. Serkan Akın ise “Kendini İhbar Edenler” isimli denemesiyle insanın kendi iç dünyasında yaşadığı buhrana ayna tutuyor.
Mustafa Yılmaz, Mayıs sayısında geniş bir Ali Şeriati portresi sunuyor ve onun sosyolojik düşüncesinin dayandığı arka planı tüm boyutlarıyla irdelemeye çalışıyor. Mustafa Özel de bizi başka bir şehitle, Bahattin Yıldız’la buluşturuyor. Özel, “Yalnız Kurt” başlığı altında merhum Yıldız’ı hem bir kez daha yâd etmemizi sağlıyor hem de dostlarının ona dair kimi aktarımlarını bizlerle paylaşıyor. Kemal Kurak, yine bir fotoğrafa kazıdığı çarpıcı bir anlatıyla Mayıs sayısında bizlerle oluyor. “Kapıldım Gidiyorum Bahtımın Rüzgârına” isimli yazısında Kurak, tutkulu bir gidemeyişin hikâyesini resmediyor. Derginin son sayfasını, Necmettin Asma’nın İbn-i Sina portresi süslüyor.
Bu sayıda Hüseyin Cömert’in Yunus Meşe ile yaptığı kapsamlı bir söyleşi de yer almakta. “Arayışı Bırakan Yazar Zamana Yenilir.” başlığını taşıyan röportaj, öyküleriyle tanıdığımız Yunus Meşe’nin düşünce dünyasını, yazma serüvenini, edebiyata ve özellikle öyküye bakışını ve bunlara yüklediği anlamları kavramamız açısından çok değerli bir açılım sağlıyor.
Abonelik: temmuzdergisi.com/abonelik/
twitter/facebook/instagram: TemmuzDergisi