Televizyonda dindarları hedef göstermenin olağanlığı...

Taha Emre Özdemir, TV dizilerinde dindarlara ve dini değerlere yönelik yaklaşımın ne kadar sorunlu olduğunu inceliyor.

Taha Emre Özdemir / Yeni Akit

‘Kızıl Goncalar, Kızılcık Şerbeti, Korkma Ben Yanındayım’

Üç dizi de her bölümünde yeni bir skandalla karşımıza çıkıyor.

Korkma Ben Yanındayım dizisinin ana teması, yaşadığı gayr-i meşru ilişki sonrası lise öğrencisi bir genç kızın hamile kalması..

Toplumsal felakete sebep olan evlilik dışı ilişkilerin çok küçük yaştaki iki genç üzerinden işlenen senaryosu, “soluk kesen hikaye” diye pazarlanıyor..

Defalarca gündem oldu. Toplumu ayağa kaldırdı, RTÜK'e şikayet yağdı ama engellenemedi.

Lise çağındaki gençlerimiz bu "soluk kesen hikayeyi” koca sezonda takip etti, etmeye de devam ediyor..

KIZIL GONCALAR

NOW TV'nin yeni sezon yapımlarından birisi Kızıl Goncalar..

Bu dizinin ana teması da tarikat ve cemaat mensupları..

Sola yakın, adlarına ilahiyatçı denilen Cemil Kılıç gibilerin “Gerçek hayatta yaşananların çok azı gösteriliyor” diye desteklediği dizi üzerinden tarikatlar, "münferit olaylar" temel alınarak insanların gözünde küçültülmeye çalışılıyor..

Tarikata bağlı Müslümanlar, "tacizci""çocuk ve kadın döven""baskıcı" gibi birçok haddi aşan kötü ahlakla yakıştırılıyor..

Dizinin ilk bölümlerinde kullanılan şu sözler, yapımın amacını özetlemeye yeten ifadeler barındırıyor:

"Görev yaptığım yerdeki tarikat vardı ya Ahiler, onlardan biriyle yolum kesişti. Bunlar yıllarca insanların inançlarını kullandılar, korku salarak ümit dağıtarak. Dikkat et, çok mülayim görünürler ama her şey beklenir”

Milyonların bağlı bulunduğu ehl-i sünnetin kaleleri, İslam'a kin duyan, İslami değerlerin yaşatıldığı ortamlardan rahatsız olanlar tarafından algı operasyonlarıyla hedef alınıyor. Üstelik bu algı operasyonu, kanalın ABD'deki merkezinde bulunan üst kuruluşundan yönetiliyor..

KIZILCIK ŞERBETİ

Show TV'deki Kızılcık Şerbeti ise başka bir felaket. Dizide sözde muhafazakar karakterlerin hayatı işleniyor.

Yani hedef yine dindarlar..

Ortaya konulan senaryo, gayr-i meşru ilişkiler temelinde ilerliyor..

Kafalarında kurdukları tüm çirkin isnatları yine dindarlarla özdeşleştiriyorlar..

Son olarak da skandal bir Mustafa Kemal sahnesiyle gündeme geldi.

Toplumu kutuplaştırmayı hedeflediği açıkça gözlenen sahnede, sözde çağdaş bir kadın yeni görev yerindeki odasına Mustafa Kemal portresi asıyor. Portreye, muhafazakar gösterilen karakter eleştiride bulunuyor. Sözde çağdaş çalışan, "Bu portre burada sonsuza kadar kalacak" diye meydan okuyor.

Ortada olmayan gereksiz bir tartışma başlatılıyor sahneyle.. Bir kesim kışkırtılıyor.. Sosyal medyada bir anda gündem oluyor..

"Tacizci""kadın ve çocuk döven""zina eden" sözde muhafazakar karakterleri bir de Mustafa Kemal düşmanlığıyla ilişkilendirerek toplumun sinir uçlarıyla oynuyorlar..

RTÜK ise saymış olduğum bu 3 dizinin 3'ünü de görmezden geliyor..

Son Mustafa Kemal sahnesi gündem olurken, RTÜK’ten hiçbir açıklama yapılmadı.

Korkma Ben Yanındayım dizisinde gayr-i meşru ilişki yaşayıp, hamile kalan lise öğrencisinin "nefes kesen hikayesi" de RTÜK'ün dikkatini çekmiyor..

Öte yandan Kızıl Goncalar da toplumun ezici çoğunluğu dindarları her hafta ayrı bir kurguyla hedef alırken, RTÜK'ün yaptırımları ise adeta tepkilere karşı "göstermelik" kalıyor.

YETKİLİLER VEBAL ALTINDA

Dindarları, başörtülü kadınları, tarikatlarla İslam'ı yaşayan milyonları çirkin isnatlarla hedef alanlara yeterli cezaları veremeyen “RTÜK”, toplum ahlak yapısına dinamit döşeyen, milyonlarca gencimizi sapıkça senaryolarıyla zehirleyen sözde çağdaşlara da karşı koyamıyor..

Her evde birden fazla televizyon olduğunu düşünürsek, evin annesinin farklı, gencinin farklı, babasının farklı senaryolarla zehirlendiğini de göz önüne alırsak, bugün yaşanan toplumsal felaketlere ilişkin önemli bir ipucu elde etmiş oluruz..

Siyaset içinde boğulan Türk halkı, gözü önünde duran en büyük tehdidi görmediği sürece büyük bir felakete sürükleniyor..

Yüzyıllardır varlığımızı sürdürdüğümüz devletimizin en önemli bağı “aile yapımız”, milyonların ekran başında uyuşturulmasıyla çökertiliyor..

Şikayetlere kulak tıkayan yetkililer ise sessizlikleri sebebiyle büyük bir vebale giriyor.

Yorum Analiz Haberleri

Gazze katliamında ABD'nin rolü
Endonezya’da “Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen” madde: Filistin davası
"Mustafa Kemal'in askerleri"ne ne zaman dur diyeceğiz?
Gazze katliamı ve Hasbara’nın iflası
Medyadaki ahlaksızlığa neden göz yumuluyor?