Ankara genelinde herhangi bir dernek veya vakıf bünyesine dâhil olmadan kişisel gayretler neticesinde toplanan yardımlar Suriye’deki ihtiyaç sahiplerine iletildi. İlki Kasım ayında gönderilen kamyonlardan ikinci ve üçüncüsü Ocak ayı başında hazırlandı. Kampanyayı düzenleyenler çalışmaların devam ettiğini ve yardımlarının Allah izin verdiği sürece devam edeceğini ifade etti.
Tahkikat.net sitesi kampanyanın organizasyonunu yapan Fatih Sami Karakaş ile düzenledikleri kampanya üzerine konuştu:
- Bu yardım çalışmasında amacınız nedir?
Suriye’deki durum oradaki insanların bir imtihanı olduğu gibi bizim de bir imtihanımız. Her imtihan aynı zamanda bir fırsattır, bir imkândır. Bizim temel gayemiz de bu durum karşısında üzerimize düşen görevi yerine getirmek ve bu imtihanı geçmektir. Kardeş Suriye insanı bu soğuk kış günlerinde çok zor günler geçiriyor. Kadın, çocuk veya yaşlı insanlar dâhil hepsi üşüyor, karınları aç, ayrıca en basit bir ilacı dahi bulamıyorlar, insani bir kriz yaşanıyor komşumuzda. Amacımız, bu durum karşısında yapmamız gerekeni karınca misali yapmaktır. Elbette milyonlarca insanın mağduriyetini gidermeye gücümüz yetmez, ancak ulaşabildiğimiz insanlar için bir parça ekmek, bir battaniye veya ayakkabı sağlayabilirsek bunun Allah’ın mağfiretine vesile olmasını umuyoruz.
- Türk Telekom ve İnnova Çalışanları olarak 3 kamyon yardım malzemesini Suriye’ye ulaştırdınız. Yardımlarınızın içeriği nedir?
Suriye halkı şu anda her türlü desteğe muhtaç. Hayat durmuş durumda. İnsanlar hayati ihtiyaçlarını dahi karşılayamıyor. Fiyatlar 4-5 kat artmış ve insanların hiçbir geliri yok. Biz de bu durumda en acil ihtiyaçlara öncelik verecek şekilde bir çalışma yaptık. Toplamda 13 ton un, 2.5 ton bulgur, 3 ton muhtelif gıda, yaklaşık 120 koli ilaç, 500 adet battaniye ve çok miktarda giysiyi Suriyeli Müslümanlara ulaştırdık.
- Bu çalışma sırasında ne tür olumlu ve olumsuz tepkiler ile karşılaştınız?
Yanı başımızda 2 senedir devam eden bu katliam maalesef Türkiye gündeminde yer edinemedi. Bunun altında Suriye halkına karşı yürütülen kara propaganda ve sansürün olduğu görünüyor. Bu çalışmamız sırasında karşılaştığımız en büyük sıkıntı bu kara propagandanın aşılması oldu. “Bu isyan hareketinin Amerika’nın oyunu olduğu”, “Suriyelilerin PKK’ya destek verdiği”, “Arapların bizi arkadan vurduğu”, “Türkiye’nin zaten üzerine düşeni yaptığı” gibi aslı olmayan iddialar insanımızın zihnini bulandırmış durumda.
- Mevcut yardım kuruluşları varken, neden bireysel olarak Suriye’ye yardım çalışması yapmaktasınız?
2012 yılının Ağustos ayında çalışmalarımıza başladık. Bireysel olarak bu çalışmaya başlamamızın bazı sebepleri var. Öncelikle 2 senedir yoğun bir katliamın gerçekleştiği Suriye konusunda yoğun bir bilgi kirliliği, kara propaganda ve sansür olduğunu, bu sebeple de sınır komşumuz olan bu ülkeye çok az yardım ulaştırıldığını gördük. Çalışmamızda çevremizde ulaşabileceğimiz insanlara Suriye hakkında sağlıklı bilgi vermeyi ve bu kara propagandayı kırmayı hedefledik. Bireysel bir çalışmayla bile, birkaç kamyonun götürülebileceğini göstermek ve başka kurum, dernek ve vakıfların da bu işe katılımını sağlamak istedik. Ayrıca pasifist bir tutum ile yerinde oturan değil, zalime karşı canını dişine takan kardeş Suriye halkının direnişine destek olmayı amaçladık.
- Son söz olarak bir mesajınız var mı?
Tüm Müslümanlara, bu imtihanın şuurunda olmalarını ve bunu bir fırsata dönüştürmelerini tavsiye ediyorum.