"Allah-u Ekber" sadâsı Resul-i Ekrem(s)’e inzal olunmaya başlanan ilk kelamdan beri Müslümanlığın yeryüzündeki nişanı oldu. O tarihten itibaren kendisine “ben Müslümanım” diyen herkes bunu izhar etmek için "Allah-u Ekber" dedi.
Müslümanların verdiği var oluş mücadelesinde de yine "Allah-u Ekber" lafzı kendisini bu anlam dünyasına ait hissedenlerin en çok kullandıkları nida cümlesi oldu. Patani’den Mağrib’e, Kafkaslardan, Afrika’ya kadar silahlı veya silahsız direniş grupları "Allah-u Ekber" cümlesinin altında bir araya geldiler. Bu yönüyle bu kullanım yalnızca bir slogan ya da harekete geçirici bir komut değil aynı zamanda bir yaşam biçimini ifade etmektedir.