Tehlikenin farkında mısınız?!

Canlı yayında bir Taliban üyesinin Türkiye’den üniversite kabulü aldığını büyük bir ifşaat gibi paylaşan gazeteci Mehmet Akif Ersoy da korku atmosferini beslemeye mi çalışıyor?

HAKSÖZ HABER

Taliban hakkında temelsiz ve abartılı yayınlar doludizgin devam ederken korku atmosferine herkes bir biçimde katkıda bulunuyor. Kotarılan algıya bakılırsa sanki epeyce bir müddet önce Kemalist-laik çevrelerin başlattıkları “tehlikenin farkında mısınız?” kampanyasının küçük bir versiyonu ile karşı karşıyayız.

Dikkat çekici olan şey şu ki bu tutum sadece Ortadoğu ve İslam dünyasına uzaklıklarıyla bilinen ‘salon gazetecileri’ ile de sınırlı kalmıyor. Bu konuda gayet tecrübeli olduğu bilinen isimler de aynı minvalde beyanlarla sansasyon üretme kampanyasına destek sunuyorlar.

Bu tutumun taze bir örneğini gazeteci Mehmet Akif Ersoy’un canlı yayında sarfettiği sözlerde gördük. Habertürk’teki yayın sırasında Ersoy, Kabil’de bir Taliban üyesinin kendisine yaklaşıp bir belge gösterdiğini ve Malatya’daki İnönü Üniversitesinden kabul aldığını, Türkiye’ye gelip okuyacağını söylediğini aktardı.

Normalde bu beyana ‘ne var bunda, Türkiye dünyanın pek çok ülkesinden öğrenci transfer etmiyor mu?” denilmesi beklenirdi. Öyle ya üniversiteye başvuran kişi Taliban adına mı başvuru yapıyor sanki? Yoksa üniversitenin Afganistan’da güvenlik soruşturma yapması mı gerekiyordu?

Ne var ki söz konu olan Taliban olunca tepkiler hiç de ‘normal’ olmuyor. Programı yöneten gazeteci Hülya Hökenek bu ‘inanılmaz’ hadiseyi teyid ettirmek için heyecanla soruyor: "Taliban üyesi biri üniversiteden kabul almış değil mi?"

Mehmet Akif Ersoy da şahit olduğu bu son derece feci gelişmeyi "bayağı silahlı Taliban mensubu biriydi evet" diye cevaplıyor.

Ne büyük bir gazetecilik olayı ile karşı karşıyayız değil mi?     

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!