Şu YARSAV Başkanı Emine Hanım bir alem..Olayları yorumlamasından tutun, iddialarına, öngörülerine kadar her açıklaması gaf dolu..
Ama yine de, YARSAV adına şenlikli açıklamalarını sürdürmekten de geri durmuyor.
Halkoylamasına kadar tezleri şu idi: “Bu Anayasa değişikliği, yargıyı siyasallaştırır. Yargı yanar, biter, kül olur!”
Halk bu teze destek vermedi.
Halk; “Yargıya hiçbir şey olmaz. Tam aksine yargıya önceki dönemlerde sızan siyasi unsurlar, devre dışı kalır” dedi.
Bunu % 58 oranındaki oy oranı ile deklare etti.
Bunun üzerine ne beklersiniz?
Halkoylaması öncesinde “evet oyu” çıkarsa, yargının iflas edeceğini iddia edip, çok net konuşan bir meslek örgütünün, biraz köşesine çekilip, yaşanacakları şöyle bir seyredip, bir süre sonra olayları yorumlamaya başlamasını beklersiniz; değil mi?..
Mümkün değil.
Halkın attığı tokat, 12 Eylül akşamı suratlarında şakladı..
Onlar 13 Eylül sabahı, “nerede kalmıştık” diye yine feverana devam ettiler.
Etsinler, sorun yok da.. Biraz da ders alsınlar.
Ne yedikleri tokatın şiddetinin farkındalar.
Ne de ders almaya niyetleri var.
Halkoylamasından çıkar çıkmaz, bu sefer tutturdular, “HSYK ile ilgili uyum yasasını açıklayın, görelim” dayatmasına..
Sanki uyum yasası açıklanmadan, gizli gizli, bir dakikada TBMM’de kabul edilip, bir dakika sonra da Çankaya Köşkü’nden onaylanıp, hiç kimse metnini görmeden Resmi Gazete’de yayınlanması sağlanacak!
Mümkün mü bu?
Tabiî ki değil.
Tabiî ki taslak açıklanacak.. Bir-iki hafta tartışılacak. TBMM’de görüşmesi bir-iki hafta sürecek. Ve sonrasında TBMM’den geçecek.
Nitekim AdaletBakanlığı uyum yasasını açıkladı. Bazı kurumlara da gönderdi, nihai şeklin verilmesi için, yapıcı tekliflerin gönderilmesi istendi. Taslağın açıklanmasının üzerinden bir hafta geçti, daha henüz oldu-bittiye getirilen bir şey yok. Her şey normal sürecinde gidiyor.
YARSAV şimdi ne diyecek diye biz merakla beklerken, onlar bizi yine şaşırtmadılar.
Yine itiraz ediyorlar..
Bu sefer itirazları neye?
“Uyum yasasının kendilerine gönderilmemesi!”ne..
Oldu mu ya şimdi?
Halkoylamasında “Hayır” diyen. “Evet” çıkarsa HSYK’nın ve hatta yargının tümüyle iflas edeceğini ileri süren YARSAV’a, tüm öngörüleri boş çıksa da, siz kanun taslağını nasıl göndermezsiniz?
Onlar “Hayır” deseler de, oy oranları % 42’de de kalsa, onların istedikleri değişikliklerin kanuna geçmesi için, YARSAV’cıların doğuştan dayatma yapma yetkileri var, bilmiyor musunuz siz?..
Oysa, amaç üzüm yemek olsa..
Açıklanan taslağı alırlar bir yerden..
Ne istiyorlarsa, önce halkoyundaki tavırları sebebi ile bir özür dileyip, sonrasında da isteklerini sıralarlar.
Olur muuu?
Bu ülke insanlarına huzur içinde yaşama imkânı hiç tanınır mı?
Her şeyde olay çıkaracaklar.
Bunda da çıkarıyorlar işte..
Ve bunun ilk işaretini, dün YARSAVBaşkanı Emine Hanım, şu sözleri ile dile getiriyor: “Taslak üzerinde yaptığımız inceleme sonucunda hazırladığımız görüş ve önerileri siz basın mensuplarına ileteceğiz, ilgili kurumlara da göndereceğiz. Ancak burada özellikle vurgulanması gerekir ki; referandum sürecinde dile getirdiğimiz görüşlerin ve öngörülerimizin gerçekleşmesinden memnuniyet duymamaktayız. Çünkü yargıçlar ve savcılar üzerindeki Adalet Bakanlığı etkisinin çok daha ağır bir boyuta ulaştığını, hazırlanan taslakta izlemekteyiz.”
Hani taslağı okumasak.. Bunların halkoylaması öncesi açıklamalarını bilmiyor olsak. “Koca koca hakimler, yalan mı söyleyecekler” diyeceğiz.
Ama bunlar değil miydi; “HSYK bugün nasıl ki Bakan ve Müsteşar olmadan toplanamıyorsa, yarın evet oyu çıkarsa, yine toplanamayacak” diyenler.
Hani, taslakta bu yönde bir madde var mı?
Yok.
Düne kadar bunlar demiyorlar mıydı; “Bakan, HSYK’daki tüm dairelere girecek, Müsteşar girecek. Dolayısı ile bakanın etkinliği üç dairede de etkisini gösterecek” diye..
Şimdi taslakta böyle bir madde var mı?
Yok.
Peki daha neyi inceleyeceksiniz?
Siz hakim değil misiniz? Hem de yüksek hakim.
Bir defa okur, yorumunu yaparsınız..
Niye yapamıyorsunuz da, ileride açıklama yapacağınızı söylüyorsunuz?
Zaman mı kazanmaya çalışıyorsunuz?
YARSAV’cıların, olayları ajite etmeleri de bir harika..
Dün şöyle diyor Emine Hanım: “Yargıç ve savcılar yıpranmakta, çocukları ile bir ortak hafıza dahi yaratamadan gece-gündüz, hafta sonu, bayram demeden çalışmaktadırlar. Yüzde 90’a yakını işini evine taşımaktadır. Meslektaşlarımızın hastalıklarının tedavisini bile, işlerini aksatmamak adına adli tatile erteledikleri bir gerçektir.”
Böyle hakimlerimiz olduğuna ben de inanıyorum.
Ama YARSAV o hakimlere değil,Osman Kaçmaz gibilere sahip çıkıyor.
Ne yapmıştı Osman Kaçmaz?
Hastalığının tedavisini adli tatile denk getirmeyi boşverin, adli tatil dışındaki bir dönemde, hasta olmadığı halde, hasta raporu alıp Bodrum’a tatile gitmişti.
Ve bu suçun yargılanmasında, YARSAV’cılar, tam kadro 4.Ceza Dairesi’ne gelip, gerçek dışı rapor alan Kaçmaz’a destek vermişlerdi!
Değil mi Emine Hanım?
VAKİT