Tatvan'da "Kur’an’da Takva" Semineri Yapıldı

Özgür Der Tatvan şubesi tarafından Cuma günleri yapılan seminerlerin bu hafta “Kur’an’da Takva’’ konusu ele alındı.

Batman Özgür-Der üyesi Mehmet AYRILMAK‘ın konuşmacı olarak katıldığı program, İbrahim AYKAN‘ın okuduğu Kur’an’ı Kerim ile başlandı.

Mehmet AYRILMAK‘ın Konuşma Özeti:

AYRILMAK; “İnsanları ve cinleri ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” Ayetinde yaratılış sebebimiz olan kulluk-ibadet gereği çeşitli imtihanlara tabi tutulmaktayız. Bundan dolayı hidayetimizin ve imtihanımızın sonucunu belirleyecek takvaya dayalı yaşantıyı iyice anlamamız elzemdir. Takva kelimesi Vikaye’den gelmiş olup, insanın bir sığınığa girmesi demektir. Esas itibariyle, herhangi bir şeyi, ona zarar verecek şeylerden korumaktır. Dini terimde ise, kısaca günahlardan korunmak manasına gelmektedir. Takva, insanı yanlış ve zararlı olan yönelişlerden koruyan bir kalkandır. Takvanın tarifi kolay olsa bile elde edilmesi ve süreklilik arz etmesi kolay değildir. Takva yaşantımızı düzene koyma noktasında önemli bir yere sahip olduğundan Kur’an’da çokça zikredilmiştir.” Dedi.

Konuşmasına “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten nasıl sakınmak gerekiyorsa öylece sakının ve siz ancak Müslümanlar olarak ölün” (Âl-i İmrân:3/102)  ayetini okuyarak devam etti.

Bu âyet-i kerimede, Allah’a karşı gelmekten hakkıyla sakınmak ve O’na karşı takvâ, itaat ve sorumluluk görevinizi eksiksiz olarak, hakkıyla yerine getirip müslüman olarak can vermeyi Allah bizlere bildiriyor. dedi

AYRILMAK, “Takva; Allah’tan korkup sakınarak günahlardan kaçınmak, Allah’ın emir ve yasaklarına uymakta titizlik göstermek, Allah’ın himayesine girmek, emirlerini yerine getirip azabından korunmaktır.” şeklinde de tanımlanabilir. Takva sahibi olanlara Kur’an’da “muttaki” denir. Muttaki, Allah’a karşı sorumluluğun bilincinde olup, Yaşantısının her alanında emir ve talimatları karşısında titiz ve duyarlı olmanın adıdır. Bu bağlamda Allah’ın emirleri karşısında duyarsız olmak veya sorumluluktan kaçınmak kesinlikle müminlere yakışmaz. Takva yolundan kaçmak ve uzaklaşmak müminlerin değil, Sorumsuzca yaşamak isteyen, Günahlarda ısrar edenlerin ve nefislerinin azgın tutkularına esir düşenlerin yolu olduğunu belirtti.

AYRILMAK ,Takvadan kasıt insanın içerisinde oluşan mesuliyet hissidir. Bu his insanı düşünmeye, hak, hukuk ve adalet çerçevesinde hareket etmeye yöneltir. Bunun neticesi ise imani bir sorumluluk ve salih ameldir. Diğer bir tabirle insanda takvanın bu merhalesi mevcut olmadığı müddetçe hidayet ile tanışamaz. Takvadan sonra ortaya çıkan iman, sahibini hidayete ve sorumluluk almaya yöneltir.Takvaya dayalı bir iman sahibini güçlü kıldığı gibi ihlas ve doğruluğa da götürür. Böyle bir imana sahip olan insan çok basiretli ve güçlü olduğundan dolayı şeytani ve azgınlaşan güçler tarafından yenilgiye uğratılamaz.dedi.

“Ey iman edenler ! Siz kendinize bakın; Eğer hak üzere olursanız, sapıklıkta olanlar size zarar veremezler. Hepinizin dönüşü Allah’adır…” Maide:105.ayetini okuyan AYRILMAK,Takvaya erişmek, Allah ile bağlarımızı sağlam ve kuvvetli  tutmaktan geçer. Aklımızı, kalbimizi, bilincimizi ve seçimimizi vahyin kaynağından besleyerek takviye etmeliyiz. Takva ile azıklanmayan takviye almayan herkes imtihanı kaybetmeye mahkum olacağını söyledi.

Mehmet AYRILMAK Ayet ve hadislerde takva için yapılan birçok benzetmeden bazılarını aktarmaya çalıştı.

1-Kur’an takvayı azığa benzetmiş ve ona en güzel azık diyerek şöyle buyurmuştur: “Azık edinin. Şüphesiz azıkların en hayırlısı takvadır.” Bakara:197. Ahiret yolculuğu için hazırlanması gereken en üstün azık takvadır. Nitekim Haşr suresinde bir ayette Yüce Allah bizleri uyarıyor:

 “Ey iman edenler Allah’a karşı sorumlu olduğunuzu bilin. Kişi yarın için ne yapıp gönderdiğine bir baksın. Allah’tan korkup sakının, çünkü Allah yaptıklarınızdan haberdardır.”

2-Kur’an Takvayı elbiseye benzetmiş.

"Ey Adem oğulları, size çirkin yerlerinizi örtecek ve süs olacak giysi indirdik; fakat takva elbisesi hepsinden hayırlıdır. İşte bu, Allah'ın ayetlerindendir. Umulur ki, düşünüp ibret alırlar" (Araf 7: 26)

Ayetler dış görünüşün korunması ve temizliği yanında, kalbi olmanın daha önemli olduğuna  dikkat çekmektedir. Elbise vücudu dış etkilerden koruduğu gibi, sorumluluk bilinci anlamına gelen takva ise insanın fıtratını ve ahlakını dış etkilerden korur. Ancak fıtratın gereği olarak hem örtünmek hem de sorumluluk almak insani insan yapan bir tutumdur.

3-Takva bir binaya benzetilmiş. “O halde binasını Allah korkusu ve rızası üzerine kurmuş olan mı hayırlıdır, yoksa binasını yıkılmak üzere olan bir uçurumun kenarına kurup da onunla birlikte cehenneme yuvarlanan mı hayırlı ? Allah zalimler guruhunu hidayete erdirmez.” Tevbe:109. Allah için olmayan bütün yapıların ve hizmetlerin temelsiz ve boş olduğunu ifade eden güzel bir benzetme.

4-Hadislerde takva, günah tehlikesi karşısındaki muhkem bir kaledir. Takvanın bir sonuçu olarak ikame edilen namaz ve oruç gibi.

5- Hz. Ali (r.a) şöyle buyuruyor: “Takva tempolu giden bir binek gibidir. Kontrolü ona binenin elindedir ve onu cennetin ortasına kadar götürür.”  Nehcü’l Belağa.

6-“İnsanların en şereflisi olmak isteyen, Allah’a karşı sorumluluğunun bilincinde olsun.” ibn-i mace.

7-Kur’ân’a göre takvâ, kişinin Allah katındaki değer ölçüsüdür. Kişi sorumluluğunu yerine getirip getirmeme ölçüsünde değer alır. “Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır” (Hucurât: 49/13) anlamındaki âyet bunun açık delilidir.

8- Yüce Allah muttakileri kendi dostları olarak ilân etmekte, dünya ve âhiret mutluluğuna ereceklerini müjdelemektedir:“Bilesiniz ki, Allah’ın dostlarına hiçbir korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de. Onlar iman etmiş ve Allah’a karşı gelmekten sakınmış olanlardır. Dünya hayatında da, ahirette de onlar için müjde vardır” (Yunus:10/62-64) Kulu Allah’ın dostluğuna yükselten merdiven takva ve imandır.

9-Allah ancak muttakilerin amellerini kabul buyurur. Ahiret yolculuğu için hazırlanması gereken en üstün azık takvaya dayalı ibadetler ve amellerdir. “Onlara, Adem'in iki oğlunun haberini gerçek olarak anlat: Hani birer kurban takdim etmişlerdi de birisinden kabul edilmiş, diğerinden ise kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen kardeş, kıskançlık yüzünden), "And olsun seni öldüreceğim" dedi. Diğeri de "Allah ancak takva sahiplerinden kabul eder.” dedi. Maide:27.

10- Allah, takvâ sahiplerinin yardımcısıdır. Muttakiler zorluklar ve sıkıntılar karşısında sorumluluklarını terk etmezler. Allah onlara sayısız çıkış yolları lütfeder ve onları ummadıkları yerden rızıklandırır. “Kim Allah’a karşı gelmekten sakınırsa,Allah ona bir çıkış yolu açar. Onu beklemediği yerden rızıklandırır.” Talak:2,3.

11- Allah takva sahiplerini sever. “O takva sahipleri, bollukta ve darlıkta da Allah için harçarlar; Öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da Muhsin olanları sever.” Ali-imran:132.

12-“Ey iman edenler! Eğer Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız O size iyiyi kötü den ayırt edecek bir anlayış verir ve sizin kötülüklerinizi örter, sizi bağışlar”(Enfal: 8/29).

Ayette belirtilen "furkan", iyiyi kötüden ayırt eden anlayış demektir. Bu anlayış olmadan insanın Kur’ân-ı Kerim’den gereği gibi istifade etmesi mümkün değildir. İşte bu sebeple Kur’ ân-ı Kerim’in yol rehberliğinden gereği gibi faydalanacak olanlar, ancak takvâ sahipleri olan  muttakilerdir. Yoksa kalbi körelmiş ve mühürlenmiş kimselerin, Kur’ân hidayetini görüp anlamaları mümkün değildir.

MEHMET AYRILMAK ;konuşmasında takva sahib olanların bazı özelliklerini şöyle sıraladı

1-Muttakiler, Allah’a karşı sorumluluk bilincine varmış olup, Emir ve talimatlarına son derece dikkat edenlerdir.

2-Muttakiler, Öncellikle takva-tevhid’e bağlıdırlar.

3-Muttakiler zararlı olan şeylere karşı bütün koruyucu tedbirleri alarak takva elbisesine sarılanlardır.

4- Muttakiler, Şirkten sakınanlar ve Allah’a nasıl itaat edileceğini bilen kimselerdir.

5-Muttaki, Allah’ın Salih ve Muhsin olan kullarına taktığı bir sıfat ve ziynettir.

6-Mescit, her takva sahibinin evidir.

7-Muttakiler, Allah için mal ve canlarıyla cihat eder ve hizmet ederler.

8-Allah’tan bağışlanma dilerler, Affedicidirler, Doğru sözlüdürler, yapacakları işlerde aralarında istişare ederler, zulme uğradıklarında haddi aşmadan yardımlaşarak haklarını almak için cehd ederler.

9-İyilik ve takvada yardımlaşırlar, günah ve düşmanlıkta yardımlaşmazlar.

MEHMET AYRILMAK konuşmasında ;Bugün kalbimizde herhangi bir hastalık oluştuğunda hemen bir kalb hekimine gideriz. Fakat asıl kalbimiz takvasız kaldığında biz mutlak hakim ve hekim olan rabbimize yönelip sığınıyoruz mu ? Kişi, kalbini; kin, nefret, hased, kibir, riya, ihtiras ve cimrilik gibi manevi hastalıklara karşı tedavi edip hazır hale getirmedikçe, takvaya dayalı salih ameller olmayacaktır. Çünkü böyle olan kişilerin kalbi takvaya yani Allah’a karşı sorumluluk bilincine hazır hale gelmemiştir.Rasûlullah (s.a.v), kalbini işaret ederek “Takva işte buradadır” sözünü üç kere tekrarlamıştır. Bu da, kalbteki takva tohumlarını vahyin kaynağından sulamadan, temiz gıdasını vermeden semere vermeyeceğini, yani bu işi kalpte halletmeden, takvanın eyleme yansımayacağına işaret etmektedir. Takvânın hayrı ve faydası sadece dünyaya ait değildir. Onun asıl faydası ve mükâfatı ahirette görülecektir. Zira cennete, ancak muttaki insanlar varis olacaklardır. Mahşer günü bütün dostluklar bittiği halde muttakilerin dostluğu devam edecektir. dedi

MEHMET AYRILMAK konuşmasının sonunda ;Takva, Kur'an-ı Kerim’in üzerinde önemle durduğu kavramların başında gelmektedir. Takva sahiplerinin özelliklerini anlatan bu ayetleri incelediğimiz zaman, takvanın İslam’ı bütünüyle yaşamanın ta kendisi olduğunu anlarız.

Takva, mü’minlerin temel vasıflarından biri olup Allah Teâlâ, birçok ayet-i kerimesinde takva sahibi kullarını övmekte, kurtuluş ve huzurun ancak takva ile olduğunu bildirmektedir.

Şimdi yaşantımızda yol azığımız ve  görüntümüzü süsleyen nedir diye vicdanımıza  sorup alacağımız  cevaplara göre kendimizi düzeltmemiz ciddi bir sorumluluktur. Takvanın ne olduğu ancak yaşanarak anlaşılabilir. Öyleyse biz müminlere düşen, hayatımızı takvaya göre düzelterek tevhid, adalet ve hakk’a şahitlik yolunda, Allah’ın rızasına, sevgisine ve dostluğuna ulaşmaya çalışmaktır.

Hz. Lokman’ın oğluna nasihatı: Ey oğul!

Dünya derin bir denizdir. Çokları onda boğulmuştur. O denizde senin gemin Allah’tan takvâ olsun. Bineğin Allah’a imanın ve yolun Allah’a tevekkül olsun. Umulur ki kurtulursun; tamamen kurtulacağını da sanmam.

Ey Kardeş sen de takvadan bir gemi edin. Diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Seminer MEHMET AYRILMAK tarafından yapılan dua ile bitti.

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi