Program Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı.
Burhan TAŞKAYA'nın konuşma özeti:
"Küreselleşme uzun süre sadece çağdaş durumun teşhisine yönelik bir kavramdı. Başlangıçta çok dikkate alınmayan ve sadece ekonomi uzmanlarının özel yayınları ile sınırlı olan bu kavram 1990'lı yıllardan bu yana şaşırtıcı bir kariyer yaşadı pek çok dilin kelime dağarcığına eklendi çeşitli bilim dalları onu üst kategori haline getirdi.
Küreselleşme pek çok insanın tecrübeleriyle ilişkilidir bir taraftan tüketim ve iletişim vasıtasıyla gerçekten de neredeyse yerkürenin tamamında her evin içine girdi. Diğer yandan Sovyet bloğunun dışarıya kapalı özel dünyasının dağılmasıyla tüm gezegen tek tip batılı modern bir hayat tarzı nüfuzu altına girmiş göründü. Ekonomik açıdan bakıldığında görünüşe göre piyasa güçlerinin devlet düzenlemelerinden kurtulması ve iletişim ve bilgi işlem alanlarındaki teknolojik yenilikler neticesinde arz ve talebin dünya çapında etkili olduğu pazarlar ortaya çıkmıştır.
Bu konu ile ilgili olan yazarlar arasında genel bir fikir birliği varsa o da küreselleşmenin ulus devletinin önemine meydan okuduğu ve devletlerle piyasalar arasındaki güç dengesini piyasalar lehine değiştirdiği üzerinedir. Buna göre bu gelişmeden kar çıkaranlar ulusal hükümetler tarafından serbest piyasanın önünün açılması ile desteklenen köklerinin bulunduğu ve ortaya çıktıkları ülkeye bir sadakatı olmadan faaliyetleri için bütün dünyada en ucuz lokasyonu arayabilen çok uluslu şirketler topluluğudur.
Modern kültürün merkezinde küreselleşme, küreselleşmenin merkezinde de kültürel pratikler yatar. Küreselleşme ve kültür arasında böylesi bir bağ kurmak aceleyle ortaya atılmış bir iddia değildir. Bu Küreselleşmenin modern kültürel deneyiminin tekbir sebebi olduğunu ya da kültürün Küreselleşmenin iç dinamiğini anlamamıza tek başına yeterli olacak anahtar kavram olduğunu iddia etmek değildir. Bu nedenle Küreselleşmenin politikası ve ekonomisinin kavramsal önceliği olan bir kültürel açıklamaya ihtiyacı olduğu iddiası olarak da anlaşılmalıdır ancak bu iddia ile anlatılmak istenen günümüzde Küreselleşmenin işaret ettiği dönüştürücü süreçlerin kültürel kavramlar aracılığıyla kavramadığı sürece anlaşılamayacağı benzer şekilde bu dönüşümlerin de kültürel deneyimin temel yapısını ve modern dünyada kültürünün ne olduğuna ilişkin düşüncelerinizi etkilediğidir hem küreselleşme hem de kültür oldukça yaygın ve anlamları tartışılan kavramlardır.
Geçmişte toplumsal ve kültürel süreçleri ve pratikleri yerel ve görece birbirinden bağımsız fenomenler olarak kavramak mümkünken küreselleşme dünyayı tek bir yer haline getirmektedir. Dünya çapındaki kültürel ürünlerde görülen standartlaşma ve yakınlaşmadır yiyeceklerden, giyeceklere, müzeye, filmlere, televizyona, mimarlığa, liste nelerin kültürel olana dahil edilebileceğini düşündüğümüz ölçüde uzatılabilir herhangi bir göstergeyi alalım belirli tarzların markaların zevklerin ve pratiklerin artık küresel olarak revaçta olduğunu ve hemen hemen dünyanın her yerinde bulunabileceğini göz ardı edemeyiz."