Tatvan Özgür-Der'in Cuma Seminerleri Başladı

Tatvan Özgür-Der’in gelenekselleşen cuma seminerleri başladı.

Haksöz Haber

Her hafta cuma günleri saat 19:00’da başlayacak olan seminerlerin ilkini Diyarbakır Özgür-Der üyelerinden Abdulhakim Beyazyüz sundu. Bu haftaki yoğun katılımla gerçekleşen sohbetin konusu “Kur’ân’da Kur’ân” idi.

The Crater Hotel’de gerçekleştirilen seminer Tatvan Özgür-Der üyesi İbrahim Aykan‘ın okuduğu Kur’ân ‘ı Kerîm ve meâliyle başladı.

Abdulhakim Beyazyüz‘ün Konuşmasının Özeti:

Biz insanların hesap gününde hesaba çekileceği kitap, Kur’ân-ı Kerîm’dir. Kur’ân denilince bizim bütün sistemlerimizi açmamız ve O’na dikkatle yaklaşmamız gerekir. Kur’ân’ı dosdoğru tanımalıyız. Bu bizim olmazsa olmazımızdır. Çünkü Resulullah’ı ve Asr-ı Saadet yıllarının muhteşemliğini ortaya çıkaran kitab Kur’ân’dır. Bilindiği gibi Kur'ân 23 senede peyderpey indirilmiş bir kitaptır. O hayata tatbik edilebilmek için aşamalı bir uygulamayı [tertîli] esas almıştır (25/Furkan, 32).

Kur'ân'ın nasıl bir kitap olduğunu öğrenmenin en sahih yolu, Rabbimizin onu nasıl sunduğunu, nasıl tanımlandığını tespit etmekten geçer. Bu tespiti yapmanın tek imkânı da Rabbimizin bilgi hazinelerinden bize bahşettiği Kur'ân'a yönelmekten, ona başvurmaktan geçmektedir. Ancak bu şekilde inandığımız kitabı tanıyabiliriz. Kur'ân'ı doğru tanımazsak, bilmeden ona düşmanları gibi iftira atanlardan, cahillerden olma olasılığı ortaya çıkar ki, Rabbimiz tarafından cehalet suçuyla yargılanmak hiç de hoş bir durum arz etmeyecektir.

Statik bakış açılarına sahip bazı Müslümanlar şöyle bir itirazda bulunabiliyorlar: ‘Kur'ân'ı okuyup-anlamak herkesin işi değildir. Onu ancak ehli anlayabilir veya herkes Kur'ân'ı okuyup anlamaya çalışırsa herkes farklı hüküm çıkarır.’.

Bu itirazlara karşılık Kur'ân'ın verdiği cevap yeterli olur herhalde:

Gerçekten biz bilen bir toplum için âyetleri geniş geniş açıkladık. (6/52),

Gerçekleri iyice bilmek isteyenlere âyetleri apaçık gösterdik (2/118),

Biz öğüt alacak bir kavim için âyetleri ayrıntılı bir biçimde açıkladık. (6/126),

Sizi karanlıktan aydınlığa çıkarmak için kulu Muhammed'e apaçık ayetler indiren odur. (57/9).

Bu âyetleri dikkatli bir şekilde incelediğimiz takdirde Kur'ân'ın yalnızca belli kurum ve şahıslarca değil, bütün insanların anlayacağı şekilde nazil olduğunu görürüz.

Kur'ân Arapça olarak indirilmiştir. Çünkü Resûl’ün dili Arapça’ydı. Arapça olarak inmişti. Çünkü vahyin ilk anda muhatap olduğu toplum Mekke ahalisi ve çevresiydi. Şâyet Kur'ân Arapça indirilmeseydi Mekke ve çevresinde yaşayan insanlar itiraz edebilir ve şöyle diyebilirlerdi: Bu bizim dilimizle indirilmeli değil miydi? Rabbimiz de Arap kültüründen örnek vermiştir. Mesela Ğaşiye Sûresi’nde insanoğlundan, devenin yaratılışına bakması isteniyor.

Elif Lâm Râ. Bunlar, apaçık Kitabın âyetleridir. Biz onu, akıl erdiresiniz diye Arapça bir Kur'ân olarak indirdik. (Yusuf suresi 1-2).

Sana vahyedilen Kitâb'ı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki namaz hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah yaptıklarınızı bilir. (29/45).

Âyette Kur'ân'ın okunması ile namaz ibadeti aynı yerde kullanılmıştır. Aynı şekilde Kur'ân'ı okumak namazın emredilmesiyle beraber emrolunmuştur.

Kur'ân okunduğu zaman onu dinleyin ve susun ki size merhamet edilsin. (7/170).

Bu âyette de Kur'ân'ın okunması ve okunduğunda dinlenmesi tavsiye edilmektedir. Çünkü kim Allah'ın kitabına sarılırsa doğru yola iletilir (3/101), ecirleri zayi olmaz (7/170).

Beyazyüz Konuşmasında Kur’ân’ın İsimlerinden Birkaçını Şöyle Açıkladı:

Furkan olması: Hak ile batıl’ı birbirinden ayırt eden olması. Kur’ân’ı Kerîm hak ile batılı birbirinden ayırmak için indirilmiştir. Şüphesiz O Kur’an, hak ile batılı ayırt eden bir sözdür.”(Tarık 13). Furkan, hak ile batılın karıştığı yerde indirilerek hak ile batılı ayırdı.

Mubin olması: Açık seçik ve anlaşılır olması. Kitâbımız Kur’ân’ı Kerim âlemlerin Rabbi Allah tarafından gönderilmesine rağmen bir ilkokul öğrencisinin bile anlayabileceği açık ve anlaşılır bir dilde gönderilmiştir. Kur’ân’ı Kerîm’in en önemli özelliklerinden bir tanesi de hangi dile çevrilirse çevrilsin; çevrildiği dilde de açık ve anlaşılır olmasıdır.

Seminer soru-cevap bölümüyle sona erdi.

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi