Tasavvuf Müzesi dediler “jurassic park” çıktı!

İBB yönetiminin tarihi Feshane binasını restore etmesi 5 sene sürdü. Sonuç ise vaat edilen gibi olmadı!

Abdurrahman Güner / HAKSÖZ HABER

“Kimi insanlar site adı verilen, birbirinin aynısı tekdüze konutları beğenmediklerini söylüyorlar ama sanat galerilerindeki birbirinin aynısı sıra sıra kutulara hayranlıkla bakıyorlar.”

Donald Kuspit’in Rudolf Arnheim’dan aktardığı bu cümle “modern sanat” denilen şeyi çok başarılı bir şekilde özetliyor. İnsanın özverisiyle ortaya çıkarttığı ve özü itibariyle biricik olan şeyler modernlikle kurmak zorunda kaldıkları ilişki sonrasında özlerini yitiriyorlar…

Modern sanat, sanatın metaya dönüştürüldüğü bir teknik süreçten ibaret aslında. Onu var kılan şey ise gösterime sokulması ve dolaşım halinde kalarak beğeni objesine indirgenmesi ile mümkün. Bunun yolu da “sanat galerisi” denilen mekânlardan geçiyor.

Arnheim’in bahsettiği galeriler içtenlikten ve sahicilikten uzak birer soğuk sanat laboratuvarı gibi iş görüyor. Bu söylediklerimizden eserlerin sergilenmesine karşı olduğumuz anlamı çıkmasın. Herkesin ürettiklerini daha fazla insana ulaştırma imkanına sahip olması başka bir şey...

Bizim bahsettiğimiz husus “sanat galerilerinin” mahiyeti ile alakalı. Kuspit’ten devam etmek gerekirse:

Sanatsal, varoluş, eleştirel gibi sözcükler postsanat dünyasında eski moda sözcüklerdir. Eserin piyasada kazanması iyi bir ürün olduğu anlamına gelmez, iyi iş yaptığı anlamına gelir. Ticari saygınlık ile eleştirel saygınlık sözcükleri günümüzde birbirinin yerine kullanılır oldu. Eserin fiyatı eserin kendisinden bile daha kışkırtıcı.

Postsanat dünyasında sanat kumardır, bu yüzden Las Vegas’taki kimi kumarhaneler, tesisleri dahilinde sanat müzeleri yaptırmışlardır, bunların her biri ötekine karizma katmaktadır.

Postmodern sanat saçmalıkları İstanbul’un en kadim mekanlarından Eyüp’e de tesir etti sonunda. Hem de İBB’nin öncülüğünde…

30 Temmuz 2018'de ihale edilen "Eyüp Feshane Tasavvuf ve Osmanlı Kıyafetleri Müzesi İnşaatı" ihalesini 42 milyon 244 bin TL'ye bir şirket almıştı. 2019 senesinde İBB yönetimi değişince Feshane’nin restorasyonu bilmeceye dönüştü.

24 Eki 2019 tarihinde Feshane restorasyonunu gezen İBB başkanı Ekrem İmamoğlu Feshane için “Tasavvuf Müzesi ve bölgenin ruhuna uygun etkinliklerin yapılacağı bir kültür merkezi olacak.” ifadesini kullandı.

1 Nisan 2021’de de İBB yetkilileri “Tasavvuf Müzesi” vaatlerini sürdürmeye devam ediyorlar.

23 Mayıs 2023 tarihinde ise “Tasavvuf Müzesi” birden Art-İst Feshane Sanat Merkezi’ne dönüşüyor. İsminde de anlaşılacağı üzere yaklaşıyor yaklaşmakta olan…

En sonunda ise Ekrem İmamoğlu açılacak olan Art-İst Feshane Sanat Merkezi hakkında tanıtıcı bir video yayımlayarak ne ile karşı karşıya olduğumuzu gösterdi. Anlaşılan Eyüpsultan gibi İstanbul için sembolik değeri olan bir yerde modern sanat sevdalıları konuk edilecek artık.

Sanatı belli bir kesimin sosyo-kültürel konumlarını kabul ettirme aracına dönüştüren post-modern sanat saçmalıklarının sergilendiği Feshane artık bambaşka insanlara hizmet verecek.

Görüntülerde izlediğimiz birbiri üstüne yığılı ya da sıra sıra dizilmiş kutularla "sanat" icra edilmiş oluyor. Ürkütücü birer varlıkmışçasına tepemizden devrilen “yapılar” bir müzeden ziyade “jurassic parkı” anımsatıyor. Tasavvufun müzesinin olması ise çok başka bir tartışma konusu tabi ki… Bu noktadan bakıldığında İBB'nin yaptığı düzenleme ile Feshane’ye ve daha önemlisi Eyüp’e ihanet edildiğini söylemek mümkünken istemeden de olsa tasavvufun işin içinden kurtulduğunu da görmek gerekiyor!

İBB’nin buradaki işlevi ise sadece bugünle sınırlı değilmiş. 90’lı yıllarında başında da aristokrat kesimin Feshane için benzer planları varmış. “Feshane’de Çağdaş Sanat” başlıklı gazete kupüründe dönemin İBB Başkanı Nurettin Sözen ile Eczacıbaşı arasında imzalanan protokolden söz ediliyor.

Türkiye’de sanatçı olarak geçinenlerin çok büyük bir kısmı aslında reklamcı. Belli bir algı etrafında inşa edilen ve arzu nesnesi haline dönüşen hususları amiyane tabirle aristokratlara iteleyenler sanatçı oluyor. Burada statüler adına her şeyi araçsallaştırabilecek karşılıklı bir alışveriş söz konusu tabi ki... İBB ise belli ki sanat adı altında çıkar ilişkisine mecra sağlamayı kendisine görev bellemiş. Marshall McLuhan’ın belirttiği üzre bu ilişki de sanat “yutturulabilen şeydir.”


Konu hakkında verdiği detaylı bilgiler sebebiyle doğma büyüme Eyüplü olan M. Halil Aydın'a teşekkür ediyoruz...

Yorum Analiz Haberleri

Camiler Ermeni, Rum ve Yahudilere de satılmış
Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?