Nusra Cephesi'ne yakınlığıyla tanınan İslam alimi Ebu Basir Tartusi, "El-Kaide'nin Suriye'de İslam devleti ilanından en büyük zararı görecek olan mazlum Suriye halkı ve Şam devrimidir" dedi.
El-Kaide'nin Irak kolu "Irak İslam Devleti" örgütünün Suriye'deki Nusra Cephesinin kendilerine bağlı olduğu ve iki örgütü kapsayan "Irak ve Şam'da İslam Devleti" ismini alacakları yönündeki açıklamalarının şaşkınlık yarattığını ifade eden Tartusi yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:
"El-Kaide'nin bu açıklamasından en büyük kazancı, zalim Beşşar Esed, rejimi ve müttefiki İran sağlayacak. Bu, Suriye halkına karşı işlenen suç ve katliamların artması için bahane olacak. Açıklamadan en büyük zararı görecek olan ise mazlum Suriye halkı ve Şam devrimidir. El-Kaide bunu yaparken Şam'daki alimlere, şeyhlere ve cihad gruplarına danışmadı."
Bu açıklama nedeniyle Esed rejimi üzerindeki baskıların azalacağını ve okların el-Kaide'ye yöneltileceğini belirten Tartusi, "el-Kaide'nin hatalarının bedelini Şam devrimi ödeyecek. ABD, Çin, Rusya, Hindistan gibi ülkelere Suriye'nin işlerine karışmaları için bahane yaratırken, Suriye halkının, özgür İslam devleti kurma planlarına zarar verecek" ifadelerini kullandı.
Tartusi bu açıklama nedeniyle Suriye halkına yurt dışından gelen yardım ve desteğin kesileceğini ifade ederek, "Eğer silah yardımı yapılıyorsa el-Kaide'ye gideceği korkusuyla durdurulacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
Tartusi açıklamayı şöyle sonlandırdı:
"Umarım, açıklama kan dökülmesine sebep olmaz çünkü kim bu açıklamaya karşı olur ve halkın, devrimin menfaatine olmadığını düşünürse el-Kaide'nin düşman safına geçmiş olacak."
Sürgünde yaşadığı İngiltere'den Suriye'ye dönen Tartusi, muhaliflere katılmıştı. Ebu Basir Tartusi, Kur'an ve hadis ilimlerinde yaptığı 40'tan fazla akademik çalışmasının yanısıra "Nusra Cephesi"nin teorisyenlerinden biri olarak tanınıyor.
El-Kaide'nin Irak kolu "Irak İslam Devleti" örgütü, Suriye'de rejime karşı savaşan Nusra Cephesi ile birleştiklerini duyurmuş, Nusra Cephesi Lideri Ebu Muhammed el-Golani ise ortak bir karar alınmadığını belirtmişti.