Selahaddin E. Çakırgil’in yorumu:
Propaganda, latincede, fide dikmek, fidelik hazırlamak mânâsındaki ‘propagare‘ kelimesinden türetilmiş olup, bir inanç, ideoloji veya bir siyasî ve hattâ sportif gruba bile tarafdarlık, muhabbet veya nefret kazandırmak için yapılan söylem, eylem veya her türlü çabalar yığınını içine alan bir terimdir ve hele de kitle iletişim araçlarının korkunç bir hızla geliştiği son yüzyıldır, en etkin savaş silahlarından biridir.
Şimdi vardı da, eskiden yok muydu?
Bütün enbiyaullah’a / ilahî peygamberlere ve onların gerçek bağlılarına asırlarca kullanılan en yıpratıcı silahların başında propaganda gelir. Hatırlayalım ki, Resul-i Ekrem (S), Mekke’deki ağır baskılar karşısında, Taif’e gitti ama, orada da taşlandı. Taş darbeleri altında yaralandı, aleyhinde ‘deli‘ diye tempo tutuldu.