Tarihimiz yazık ki hak ölçüsüne göre değil, güce göre şekilleniyor

Tarih’in, galiblerle mağlûbların/  yenenlerle yenilenlerin arasında geçenleri kaydettiği kabul edilir. Böyle olunca da, ortaya iki farklı metin çıkar; galiblerinki, resmî tarih yorumu sayılır ve hattâ resmî ideoloji olur; mağlublarınki gizli tarih...

Ülke günlerdir İzmir BŞ Belediye Başkanı’nın sözleriyle çalkalanıyor. Birisi, bir kuyuya bir taş attı, 40 kişi onu çıkarmak için uğraşıyor.

Bülend Ecevit, ömrü boyunca İzmir Beld. Başkanı şile aynı çizgide denilebilecek şekilde konuşmuşken, ölümünden bir-kaç ay önce, ‘Sultan Vahdeddin’in yanlışları-hataları olmuştur, ama, o bir hain değildi..’ dediğinde,  ‘kemalist-laik’ taife küplere binmiş ve bu konu Süleyman Demirel’e sorulunca, o da, ‘Türkiye henüz bu tartışmayı kaldıramaz..’ demişti. Bu konu hâlâ da konuşulamıyor.

Tarihçi Ortaylı da, 4 Ağustos 1913 tarihinde Milliyet’teki yazısında Enver Paşa’yı anlatmaya çalışırken, ‘Türkiye'nin yakın tarihi trajik çözülmezliklerle doludur. Bir anda değerlendirilebilecek bir dönem değil. (…) Yüzyıla yaklaşan zaman, artık bu konuda değişik yorumları elbette getirecektir ama henüz olayları dahi çok iyi öğrendiğimizi söyleyemeyiz. (…)' diyordu.

Yazının devamı 

Yorum Analiz Haberleri

İnsan ve psikoloji
Geçmişten ders çıkarmadan bugünü kurtaramayız
İsrail zulmü anlatılırken farkında olmadan Siyonist propagandaya hizmet mi ediliyor?
Siyonistlerin dokunulmazlık zırhı kırılıyor
İrticai anaokullarından CHP’li kreşlere…