Fatih Demir / Haksöz Haber
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Aliya İzzetbegoviç’in mezarını ziyaret etmesi İslam düşmanlığıyla maruf Sol familyayı rahatsız etmiş. Avrupa’nın göbeğinden Bosna’dan “Müslüman” bir “Bilge Lider” çıkması solcuların hazzedemeyeceği bir durumdur. Biz Müslümanlar için gayet anlaşılabilir bir durum buraya kadarı. Ancak işin yalancılık ve tarihi kendi keyfiyetine/düşmanlığına göre yorumlayıp çarpıtmalarına geçmeden önce kendi pisliklerini onlara hatırlatmak gerekir. Emperyalistlerle sürekli kol kola gezen, ABD’nin uşaklığını yapan sol tandanslı örgütler ile işbirliği yapmayı vazife bilen propaganda görevlerini üstlenmeyi seçen, Esed gibi canileri savunan, PKK örgütü ile ideolojik ortaklığından dolayı eleştiremeyen, silahlarını finanse eden ABD, Almanya gibi kapitalistleri görmezden gelen, DHKP-C, MLKP, THKP-C, PYD, YPG gibi örgütleri ideolojik ve ekonomik olarak besleyen, finansörlerini asla açık etmeyen nedendir acaba bilinmez(!) Türkiye Solcularının kendi ikiyüzlülüklerine gözlerini kaparlarken, Aliya’yı, Nazi yanlısı göstererek tarihi çarpıtmayı vazife edinen kafaları ile sadece propaganda üretim sürecinde bulunan haber siteleri ve yayınları ile ancak ve ancak bağnazlıklarında esir kalmaya mahkûm olurlar.
Bunlar yetmemiş olacak ki sol çarpıtma bir de Aliya’yı kendi halkını ölüme-soykırıma maruz bırakma iftirasıyla devam etmekte. İftiralarına kanıt olarak da Times dergisinin başlıklarını ve Bill Clinton’un açıklamalarını göstermekte düşüklüğündeler. Yazarken hiçbir utanma duygusu taşımadan şunu söyleyebiliyorlar: “Sırp komutan Mladiç ve ordusu Srebrenitsa'ya ilerlerken, İzzetbegoviç bu kentteki birliklerine çekilin emri verdi. Bu yüzden de Srebrenitsa polis şefi ve kentteki Boşnak Birlikleri'nin komutanı tarafından "katliama göz yummakla" suçlandı. Yüzlerce Boşnak'ın yaşamını yitirdiği Srebrenitsa katliamı ise Batı basını tarafından bir anda gündeme getirilerek, ABD'ye Yugoslavya'ya doğrudan müdahale için gerekli meşruiyeti vermiş oldu.” Neymiş Sırp Polis Şefi yani katliamlardan sorumlu kişilerce neden bu insanları öldürmemize izin verdin, niye geri çekildiniz ki kalsaydınız da bize engel olsaydınız diye suçlamış ve bu durum Aliya’nın kendi halkını katletmesi anlamına geliyormuş. Hem suçlu hem güçlünün yanında yer alıp tarihi çarpıtmanın ‘harika’ ama bir o kadar da utanç verici örneğini sergiledikleri için bu Sol familyaya teşekkür etmek lazım. Çünkü bu zihniyet bu tavırları sergilediği için büyük hizmet gördükleri iddiasıyla teşekkür de muhakkak bekler.
Sol-sosyalistlerin tarihi ve siyasal gelişmeleri çarpıtması sadece Bosna ve merhum Aliya için değil elbette. Müslümanların öznesi olduğu bütün gelişmelerde aynı iğrenç tavrı sergilerler. Nitekim Suriye’de Amerikan emperyalizminin hizmetçisi sol örgütler gerçeği ve katil, zalim, diktatör Esed ve onun suç ortağı Rusya, İran’ın suçlarını örtmek için her türlü numarayı yapan Sol zihniyet direnen Müslümanlara iftira atmak için de her yola başvurur. Aliya’dan Suriyeli Müslümanlara değişen bir şey yok! Kafirler, zalimler aynı ahlaksız tavır ve hat üzerindeler; Müslümanlar ise aynı mazlumiyet ve onur üzerinde cihad etmeye devam ediyorlar.