Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Soma'daki maden faciasıyla ilgili olarak, "Eğer ihmali olan birisi varsa ister kamudan ister özel sektörden gözünün yaşına bakmayız" dedi.
Yıldız, gazetecilere yaptığı açıklamada, faciada hayatını kaybeden 282 işçinin cansız bedenlerinin ailelerine peyder pey teslim edildiğini, sadece 8 işçinin cesedinin teslim edilmediğini belirtti.
Bugün itibarıyla yangın noktasının konveyör sistemine sıçradığını, bunun da aralıksız sürdürülen kurtarma çalışmalarını aksattığını dile getiren Yıldız, konveyördeki söndürme çalışmalarının olumlu gittiğini, madendeki karbonmonoksit seviyesinin düşmeye başladığını, bunun da yangının küçüldüğü anlamına geldiğini ifade etti.
Yangının tamamen söndürülmediğini ancak 3-4 saat içerisinde söndürülmesi halinde kurtarma faaliyetlerine daha hız verileceğini kaydeden Yıldız, adli ve idari soruşturmanın sürdüğünü belirterek şöyle konuştu:
"Adli soruşturma savcılıkça yürütülüyor. İdari olarak da gerek Çalışma Bakanlığımızın gerekse Enerji Bakanlığımızın bünyesindeki Maden İşleri Genel Müdürlüğümüzle beraber sürdürülüyor. Bunu çok sık tekrar ediyorum ama eğer ihmali olan birisi varsa ister kamudan ister özel sektörden gözünün yaşına bakmayız. Bunu açıkça söylüyorum. Burada hepimizin canı var. Şu anda Edirne'den Kars'a, Sinop'tan Hatay'a kadar bütün yurttaşlarımızın kalbi burada atıyor. O yüzden kimsenin ihmaline göz yummayız. Bu soruşturma sonrasında ortaya çıkacak konudur."
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Yıldız, bu akşama kadar, hayatını kaybeden 282 işçiden 3-4 kişi dışındakilerin cesetlerinin ailelerine teslim edilmiş olacağını söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın madende kalan işçi sayılarına ilişkin açıklamaları sorulan Yıldız, "Sayın Başbakanımız onu kastetmedi. Özel sektörden aldığımız rakamlar dikkat ederseniz çok itinalı kullanmaya çalışıyorum. Herhangi bir yanlış anlamaya da meydan vermemek için. Elimizdeki somut, net rakamları ancak kamuoyuyla paylaşıyoruz. Haklı olarak tabiki 'acaba aşağıda kaç kişi var' diye soruluyor. Vereceğim rakamın işçi kardeşlerimizle alakalı spekülatif olma ihtimali var. Verdiğimiz her rakamın, bilginin teyitlerini alarak gidiyoruz. Başbakanımızın kastettiği içeride kalanlarla alakalı değil" diye konuştu.
Bir mühendis gözüyle madeni, ocağı nasıl gördüğüne yönelik soruya Yıldız, "İşçi kardeşlerimize o kadar odaklandık ki ben mühendisten daha ziyade insan yönüyle burada bulunuyorum, görevimden dolayı burada bulunuyorum. İnşallah işçi kardeşlerimizi çıkartalım o zaman mühendis gözüyle bakalım" yanıtını verdi.
Madeni daha önce ziyaret ettiğine yönelik bir soru üzerine Bakan Yıldız, şöyle dedi:
"Biz hemen hemen bütün maden işletmelerine, kamu ve özel sektör ayrımı yapmaksızın gideriz, ziyaret ederiz, bütün teknik arkadaşlarımızla beraber değerlendiririz. Kamu yetkilisi arkadaşlarla, özel sektörle otururuz yeni teknolojik gelişmeleri değerlendiririz. Bunun sanki yapılmaması gereken bir şey gibi aktarılıyor olmasına ben bunu söyleyenlerin cehaletine bağlıyorum. Biz kamu ve özel sektörle beraber büyüyen bir yapı sergilememiz lazım. Önemli olan teknolojinin nereden gelirse gelsin yaygınlaştırılmasıdır. Kamu veya özel sektörün herhangi bir ihmali varsa ister benim mesai arkadaşım olsun isterse özel sektör olsun burada bir vebal altındayız, onu da yerine getirmek zorundayız. Bütün vatandaşlarımız buradaki işçi kardeşlerimizi bu kazayla alakalı emanetini taşımak durumundayız. Kimsenin tereddüdü, şüphesi olmasın. İftar yemeklerinde ve yılbaşı gecesinde hemen hemen her yılbaşı ve ramazanda madende işçi kardeşlerimle birlikte iftar yapmışımdır. Bunun içinde özel sektör de kamu da vardır. Şu ana kadar yaptım, inşallah bütün görevim boyunca da bunu yapmaya devam edeceğim. 650 metrede aşağıda iftar ettiğim de oldu. Bana "çok fazla yürümeyelim" diyenlere tam tersi bin 650 metre madende yürüdük. Samimi ve açık olmamız lazım. Buradaki kardeşlerimiz üzerinden herhangi bir politika üretmenin doğru olmadığını söylemek istiyorum. Hele şu kardeşlerimizi çıkaralım işin teknik yanlarını da enine boyuna konuşacağız."
Yeni Şafak