Taliban'ın öncü kuvveti: Bedrî 313

Yusuf Sami Kamadan, Taliban'ın askeri birimlerinden "Bedrî 313" tugayını inceliyor.

Yusuf Sami Kamadan / Mecra

Bedrî 313: Taliban ordusunun bordo berelileri

Afganistan’da 20 yıllık bir mücadelenin ardından Amerika’ya karşı elde edilen zafer, beraberinde bu zaferin elde edilmesinde oldukça kilit bir mevkiide bulunan, Taliban’ın özel kuvvetleri Bedrî 313’ü de tekrar gündeme getirdi.

  • Taliban savaşçıları dendiğinde çoğu kişinin zihninde beliren fotoğraf, Afgânî kıyafetler giyinmiş eli silahlı sivil görünümlü insanlar olsa da, Bedrî 313’ün savaşçıları son derece modern silahlar ve askeri teçhizatla mücehhez görüntüleriyle bir ezberin bozulmasına sebep oluyor. Taliban’ın özellikle son derece faal bir şekilde kullandığı sosyal medya hesaplarından yapılan Bedrî 313 askerlerine ait fotoğraf paylaşımları, askerlerin silahlarını, miğferlerini, kurşun geçirmez yeleklerini, maskelerini, sırt çantalarını ve gece görüş gözlükleri gibi son derece modern donanımlarını da işaret ederek bir yanıyla Taliban ordusunun gövde gösterisi haline geliyor. Taliban ordusunun bir kanadını meydana getiren bu özel birlik, anlaşılacağı üzere ismini de Hz. Peygamber’in Mekkeli müşriklerle yaptığı ilk savaş olan Bedir’den alıyor. 313 sayısı ise bu savaşa katılan sahabenin sayısına gönderme yapıyor. Bu elit birlik, her ne kadar bu rakamı taşıyor olsa da bu birliğin sayısının binlerle ifade edildiği biliniyor.
 

Bedrî 313'ün Taliban'a ait sosyal medya hesaplarından paylaşılan bir fotoğrafı.

Kurulduğu tarih itibariyle kökü çok da eskilere dayanmayan Bedrî 313, özellikle Afganistan’ı işgal eden Amerikan kuvvetlerine son yıllarda en fazla darbe vuran birlik olarak Taliban’ın en önemligüç unsurlarının başında geliyor. DEAŞ’ın -hususen sızma teşebbüsünde bulunduğu 2017 yılında- şiddetli bir şekilde ezilmesi de bu birlik sayesinde mümkün olmuş, Bedri 313 sonraki yıllarda da DEAŞ’a nefes aldırmamak için çok sayıda operasyona imza atmıştı.

 

Modern silahlarla donanımlı Bedrî 313 askerleri.

  • Amerika’yla mücadelede hayatî bir rol oynayan Bedrî 313’ün, Taliban’ın Afganistan’a hakim olmasıyla misyonunu tamamladığı ve bundan dolayı da başka bir yapıya evrileceği yönündeki tahminler, bizzat Taliban tarafından bu birliğin Afganistan’da daha sık faal hale getirilmesiyle çok da doğruymuş gibi gözükmüyor. Kaldı ki geçtiğimiz günlerde Kabil Havalimanı’nın etrafını korumakla vazifelendirilen ve havalimanındaki NATO’ya ait unsurların tahliyesinin ardından içeriye ilk girenler de yine bu birlik olmuştu. Bir bölgenin muhafazası için Taliban idaresinin özellikle Bedri 313'ü vazifelendirmesi, o bölgenin büyük öneme sahip olduğuna işaret ederken, bu birliğin zaferin adeta sembolü olarak öne çıkarılması büyük önem arz ediyor.
 

Bedrî 313 askerleri, Taliban'ın en kritik bölge ve görevlere sürdüğü askerlerdir.

Savunma sektöründen çok sayıda uzmanın da Bedrî 313 birliği hakkındaki ortak kanaati, birliğin Amerika’yı yıldıracak bir direniş ortaya koymuş olduğu. Bedri 313'ün kullandığı oldukça modern silahların kaynağı ise büyük oranda Afganistan Ulusal Ordusu’na Amerika tarafından temin edilen teçhizattan geliyor.

ABD ordusundan bir yetkilinin Reuters’a verdiği bilgiye göre, 20 yıllık zaman zarfında Amerika’nın Afganistan’a temin ettiği 28 milyar dolarlık silah yardımının büyük bir kısmı halihazırda Taliban’ın eline geçmiş durumda.

Bilindiği gibi Taliban kuvvetlerinin 20 yıl boyunca yaptığı aralıksız operasyonlarla ele geçirdiği silahların sayısı ve niteliği son zamanlarda giderek artmıştı. Öyle ki The Independent’ın bir haberine göre Taliban, Kunduz Havalimanı’nı ele geçirdiği yerde çok sayıda geliştirilmiş zırhlı askeri arazi aracı, yüksek hareket kabiliyetli çok amaçlı vasıta ve insansız hava araçları ele geçirmişti.

Taliban'ın ABD'ye karşı kazandığı zaferde önemli faktörlerden birisi de ABD ordusundan ele geçirilen askeri teçhizatlar olmuştu.

  • Hususen Bedrî 313 mensuplarının ellerindeki tüfeklerin M4 olduğu da hesaba katılırsa Amerika’dan ciddi bir silah yekununu ele geçirdikleri daha net anlaşılacaktır. Kaynakların ifade ettiği rakam ise taarruz helikopterlerinin, 2000’den fazla zırhlı aracın, 40 kamyonun ve çok sayıda askerî maksatlı insansız hava aracının yer aldığı 1 milyondan fazla Amerika’ya ait askerî malzemenin Taliban’ın elinde olduğu yönünde.

Bedrî 313’ün hususen son zamanlarda tekrar gündeme gelmesi ise Taliban’ın Amerika’yı yenmesindeki rolünden daha ziyade bir fotoğraf karesiyle oldu. II. Dünya Savaşı’nın adeta sembol fotoğraflarından biri olan Iwo Jima Adası’nda Amerikan askerlerinin ABD bayrağını adaya dikerken çekilip dünya kamuoyuna servis ettikleri fotoğrafın adeta misillemesini TalibanBedrî 313’e mensup askerleriyle yapmıştı.

Bedrî 313'ün yeniden gündeme gelmesini sağlayan fotoğraf (soldaki) adeta ABD askerlerinin II. Dünya Savaşı'nda Iwo Jima Adası’nda çektirdiği ünlü fotoğrafa (sağdaki) misilleme niteliğinde.

Kıyafet ve teçhizatlarıyla boy gösteren bu askerler, Taliban bayrağının aynen 1945 yılında Iwo Jima Adası’na diken askerler gibi bir poz vermişlerdi. Bu durum aynı zamanda Taliban’ın iktidarı ele geçirdiği 1996-2001 yılları arasındaki ilk iktidar döneminde ihmal ettiği propaganda konusunda da ilerleme kaydettiğini göstermiş oldu.

  • Taliban uzmanı bir ismin şahsımıza da ifade ettiği gibi: “Taliban’ın o ilk devlet dönemindeki en büyük zaafiyeti hiç beklemedikleri bir anda bir devletin kendilerine kalmasıydı. İlim ehli yetişmiş kadrolar vardı ama ilim başka devlet yönetmek başka. Taliban’ın devlet yönetimi manasında bir tecrübesi yoktu. Bu tecrübesizliğe bir de Batı’nın kasıtlı bir şekilde yaptığı dezenformasyon, ayrıca kendi propagandalarını yapamama eksikliği eklendi, adeta öcü ilan edildi dünyada. Taliban propagandasını ilk dönemde kavrayamadı, geliştiremedi. 'Biz bunu uyguluyoruz ama bundan dolayı' deme imkanları olmadı. Veya dezenformasyona alet olan bazı görüntülerin yayınlanmasını engelleyemedi vs. Takip edebildiğim kadarıyla yeni dönemde derslerine iyi çalışmışlar, propoganda gayet iyi çalışıyor.”

Diğer taraftan Taliban’ı meydana getiren oluşumlardan biri olan Hakkânî yapılanmasına yakın olduğu söylenen Bedrî 313’ün, Hakkânî ağının tamamıyla profesyonel bir orduya geçiş için böyle bir faaliyette bulunduğu, bunun gerçekleşmesi adına da uzun bir vakit ve ağır bir maliyet gerektiği de belirtiliyor.

 

Hakkani Network'ün önemli isimlerinden Enes Hakkani. Grubun başında ise Siracüddîn Hakkani bulunuyor.

Bilindiği gibi Kabil’de yeni hükümetin kurulması noktasında yapılmakta olan müzakerelere Hakkânî grubundan temsilcilerin de katılması, önümüzdeki dönemde Afganistan’ın şekillenmesinde Hakkânî kolunun daha da faal rol oynayacağını gösteriyor. Rus işgaline maruz kaldığı dönemden bu yana çok sayıda imtihandan geçen ülkenin askerî gücü bir yana, bu geçen zaman zarfında Taliban’ın kaydettiği ilerlemenin bir portresi olan Bedrî 313; hem çok iyi eğitimli, hem de modern teçhizatla mücehhez yapısıyla Afganistan Ulusal Ordusu’nun neden kendilerinin karşısında duramadığını ve misliyle fazla olmalarına rağmen neden dağıldıklarının da cevabını taşıyor. Taliban’ın şüphesiz 2001 yılında Amerika karşısında tutunamaması ve iktidarı terk etmek durumunda kalması, Amerika’yla mücadele konusunda çok daha köklü adımlar atmasını gerekli kılmıştı ki 2010’lardan sonra kurulan bu özel birlik de bu ihtiyaca cevap vermek üzere tasarlanmıştı.

Afganistan Haberleri

Afganistan İslam Emirliği 27 projeyi onayladı
Afganistan'da bir kişinin katiline kısas uygulandı
Afganistan'da mühimmat dağıtım yetkisi Emirlik liderine verildi
Batı, "Afganistan'da açlık sorunu var" diyerek algı üretiyor!
Afganistan İslam Emirliği: Türkiye'nin başı sağ olsun!