HAKSÖZ HABER
Taliban’ın ilerleyişi durdurulamadıkça farklı kesimlerden sorunlu bakış açıları da gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. Batıcı liberaller ve sol-Kemalistler ideolojik konumlanışları gereği Taliban’a ve onun temsiliyetine dehşet bir öfke ve dezenformasyonla karşı çıkarken benzer tepkiler farklı kesimlerden insanlar tarafından da gösteriliyor.
Bir süredir itidalden ve aklı selimden uzak tavır alışlarıyla gündem olan Mustafa İslamoğlu da Taliban’ı hedef almak için elinden geleni yapıyor. Sosyal medyada yaptığı paylaşımlarda önce “Uçurtma Avcısı” isimli baştan aşağı oryantalist ön yargılarla yazılmış olan romandan hareketle Taliban “eleştirisi” yapmaya çalışan Mustafa İslamoğlu hakkında bir şey yazmaya gerek görmedik.
Bir romandan yola çıkılarak yapılan eleştirinin o romanı inşa eden aklın bir yansıması olacağı aşikar. Asıl olan o romanın eleştirisinin yapılması gerektiğidir. Bu konuyu ciddiye alıp mevzu bahis etmeyecektik ki Mustafa İslamoğlu bu sefer de yalanlanan bir belgeyi gerekçe göstererek Taliban nefretini körüklemeye çalıştı!
Sosyal medyada dolaşan bir belgede Taliban’ın yasakladığı hususların listesi yayımlanıyor. İddiaya göre uçurtma, sakal kesme, müzik, kadınların araba kullanması, atari oyunları(!) yasak… Mustafa İslamoğlu da “insan olmanıza izin vermiyorlar” dedikten sonra yasak listesini çevirerek yayımlıyor.
Sosyal medyada yayımlanan ve basitçe üzerinde düşünüldüğünde bile bir saçmalık olduğu anlaşılan o metin Taliban Sözcüsü Zebihullah Mücahid’in yardımcısı Bilal Kerimi tarafından yalanlanıyor.
Tüm bunlar 27 Eylül tarihinde yaşanırken bizler beklemeye devam ettik. Olur ki Taliban’dan yapılan yalanlama sonrasında Mustafa İslamoğlu paylaşımını kaldırır. Ancak kendileri bunun yerine her zamanki lümpen üslubuyla “Buhari gibi en muteber kitaplarına yalan hadis koyanların sözüne itimat edilmez” diyerek kendi öne sürdüğü iddianın reddedilmesini önemsemediğini ifade etti.
İslam kardeşliğinden zaten geçtik insanlar arası hukuku da çiğneyip “müddei iddiasını ispata mecburdur” evrensel kaidesini de çiğneyen Mustafa İslamoğlu’na ne söylenebilir ki? İddia eden olarak iddia ettiği şeyin muhatapları tarafından “sahte belge” şeklinde yalanlanması karşısında yaptığından utanmayanın söylediklerinin de hiçbir ehemmiyeti kalmamıştır artık! Rabbimiz ıslah etsin demekten başka bir şey gelmiyor elimizden!