Taksim Gezi Parkına Has Kokunun Sırrı

Devrim Meydanı diye gidecek olanlar talan edilmiş Taksim olarak karşılaşınca hayal kırıklığına uğramasınlar.

Gözde Çimen kardeşimiz, Taksim Gezi Parkında bulunan eylemcilerin son durumunu gözlemledi. Sitemiz için Taksim'den izlenimlerini yazdı:
 
Gezi Parkına Has Kokunun Sırrı 
 
GÖZDE ÇİMEN / HAKSÖZ-HABER
 
Uzun zamandır Taksim Gezi Park’ında projeye karşı olan ve çadırlarda nöbet tutan insanlar gün geçtikçe öyle görünüyor ki niçin orada olduklarını unutmuş gibiler. Saatin öğlene doğru yaklaşmış olmasına rağmen “devrimci” ile değil de miskin miskin, belirsizce bekleşen insanlar görünce insan şaşırmıyor değil. Bir beklenti ile gidip dâhil olmak isteyen insanlar içinse tam bir hayal kırıklığı olacaktır. Bizim şımarık direnişçilerimiz öyle görünüyor ki pinekleyerek geleceğini düşündükleri devrimi uzaylıların gelip yapmasını bekliyor.
 
Taksim’e girer girmez hissedilen kötü koku Gezi Parkı’na girince fazlasıyla hissedilir oldu.  Sabah saatleri olmasına rağmen ortamdaki alkol kokusu bir yandan üstüne uzun zamandır yıkanmamışlığın kokusu yakın zamanda burada salgın hastalık baş gösterir diye düşündürtüyor.
 
Gezi Park’ına tekrar çadırlar kurulmaya başlandıktan sonra işe önce temizlik yaparak başlayanların aklına nedense önce kendi yaşadıkları yeri temiz tutmak akıllarına gelmemiş. Salgın hastalık kapıya dayanınca da Beyoğlu Belediyesi’nin park etrafında ilaçlama yapmak zorunda kalması ise “çevre” eylemi için orada bulunanları üzmüş olmalı. 
 
Ortamdaki sıkı Cumhuriyet teyzeleri bu durumun farkında olacak ki ayrı bir yerde çadırlar kurup kendi yiyeceklerini de kendileri getirmişler. 
 
Taksim’e girdiğiniz zaman romantik devrim pankartlarıyla karşılaşıyor, fonda heyecanı diri tutan devrim şarkılarıyla alana ilerliyorsunuz. Geçici bir süreliğine de olsa bu hissi yaşamış olmak istiyorlar. Siyasi hayatlarının önemli bir bölümü Taksim Meydanı’nda devrim olacağı hayalleriyle gözleri parıldayanalar kime niyet kime kısmet düsturuyla eyleme konuşlanmaları normal.
 
Bizden hatırlatması: Devrim Meydanı diye gidecek olanlar talan edilmiş Taksim olarak karşılaşınca hayal kırıklığına uğramasınlar.
 
Ne zamana kadar daha orada bekleyeceğini bilmeyen, aralarından temsilci seçilmek istense bile neye karar vereceğini bilmeyen bir topluluk. Daha kötüsü birçoğunun aklında temsilci seçip muhataplarla irtibata geçme fikri bile yok. Çünkü ciddi anlamıyla sahibi yok bu eylemin. Varmak isteyecekleri, romantik devrim istekleri dışında amaçları bile yok. 
 
Önceki günlerde yakılan TOMA, canlı yayın araçları ve İETT otobüslerinin ortadan kaldırılmasına katiyen izin yok. Kaldırılması teklif dahi edilemiyor. Gurur tablosu olarak ortada sergileniyor. Önünde son derece güzel pozların verilmeye çalışıldığı anı defteri haline gelmiş. İşin daha enteresan yönü bu vandallığa gazeteciler de katılıyor.
 
Günün sonunda akılda kalan Taksim direnişçileri direnmeyi bırakın bütün gün oturmaktan sıkılıyor. Bazı grupların sabah başlayan alkol alımı akşam sarhoşluğun etkisiyle kendi aralarında bıçaklı kavgalara dönüşebiliyor. En son Çarşı grubu kurucularından Bülent Ergenç gezide alkol satışının yasaklanmasını isterken bıçaklandı.
 
Gözlem yapmak için gelenlerin yanında “ünlü” görmek için gelip göremeyince söylenen eğlenceli insanları da unutmamak gerekiyor. Kısa bir zaman diliminde gözüme ilişenleri tarihe kayıt düşmek maksadıyla sizlerle de paylaşmak istedim.
 

Yorum Analiz Haberleri

Camiler Ermeni, Rum ve Yahudilere de satılmış
Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?