T. Erdem: “Siz Sanıyorsunuz ki, Seçmen Akılsız...”

Konda araştırma şirketinin sahibi Tarhan Erdem Taraf gazetesinde kendisiyle yapılan röportajda 30 Mart seçim sonuçlarını değerlendirmiş.

HAKSÖZ HABER

Tarhan Erdem CHP’li kimliğini bazı sorulara verdiği cevapların içinde sarfettiği “maalesef” ifadeleriyle net biçimde yansıtıyor. Buna rağmen seçim sonuçlarını yorumlarken, basit mazeretlere, mesnetsiz tezlere sarılan aydınların tutarsızlıklarına çok açık biçimde dikkat çekmekte. Röportajın son bölümünü ilginize sunuyoruz:

Tuğba Tekerek / Taraf

“… SİZ SANIYORSUNUZ Kİ, SEÇMEN AKILSIZ...”

AK Parti’nin oyları 2011 genel seçimine göre düştü. Anketlere göre de, AK Parti’ye destekte düşüş trendi var mı? 

Var. Bazen iniyor, bazen çıkıyor, ama ortak eğimi gösteren çizgiye bakarsanız, düşüş açıkça görünüyor. Bu eğimi devam ettirmek ve hızını artırmak lazım. Ama maalesef buna dair bir emare görmüyoruz. 

Kutuplaşma sonucunda, yolsuzluk AK Parti seçmeninin oy tercihini etkileyen faktörler arasında alt sıralara mı geriledi?

Hayır, o yine kendi önemine layık bir derinlikte ve acıda duruyor. Ama oy tercihine yansıyamıyor maalesef. Yansımaması onların kabahati değil. 

CHP seçmeni yolsuzluğa AK Parti seçmeninden daha mı duyarlı?

Ben bu soruya cevap vermek bile istemiyorum. CHP, öyle insanları içinde tutuyor ve aday yapıyor ki, yolsuzluktan bahsettiğinde inandırıcı olamıyor. İki partiyi de tartar halk, oyunu ona göre verir. Siz zannediyorsunuz ki, AK Parti’ye oy verenler, göbeğini kaşıyan insanlardır, akılsızdır, bilgisizdir, ufak menfaatlere oyunu satar. Bakın, ben bu kış en az üç tane, helikopterle dağın başından alınıp hastaneye götürülen ve doğum yapan kadın haberi izledim.  Bu basit bir şey mi? Adamlar bunu hiç mukayese etmez mi? Tabii ki bilerek veriyorlar oylarını.

Ancak şunu söyleyebiliriz değil mi; AK Parti seçmeninin çoğunluğu için helikopterle hastaneye götürülmek önemli, başörtüsü yasağının kalkması önemli ama Twitter yasağı o kadar da önemli değil, başkalarına yapılan haksızlıkları görmezden gelebiliyorlar?

Görmezden gelmiyorlar, ama kendi hayatları daha önemli... Aydınların çoğu, bu insanları, 60 senedir küçümsemiş, ötekileştirmiş. Onları adam yerine koymamış. Bakın, en çok satan gazetenin çok meşhur yazarı daha üç gün evvel, bu insanlara akılsız demeye gelen bir yazı yazdı. Bunları söyledikten sonra o adam sizin tuttuğunuz partiye oy verir mi? Diyorsunuz ki, seçim sandığı geldiğinde beni hatırlasın, kimsiniz de sizi hatırlasın! 

Ne zaman tercihini değiştirir seçmen?

Şu karşıda simit satan adam bilse ki, size oy verdiğinde itibar görecek, ötekileştirilmeyecek o zaman farklı davranabilir, ama şimdi farklı davranmıyor, davranamıyor. Bakın ben, CHP’de en az 40 sene fiilen çalıştım. Aşağı yukarı ilk 20 sene bugün sokaklarda bağıranlara yakın düşünüyordum. O yıllarda, seçim akşamları hep hüsrana uğradığımı çok iyi hatırlıyorum. Ama Demokrat Parti’nin niçin daha fazla oy aldığını çok iyi biliyorum. CHP’nin 1957’de neden yüzde 42 aldığını da biliyorum. Hepsinin makul sebepleri var. Şöyle düşünün; bu halk seçim günü uyandı, ondan evvelki olayları çok iyi biliyor ve hep beraber karar verdi. Bu kararı tartışabiliriz, ama bu karara karşı olmak diye bir şey olmaması lazım. Nedenlerini saygıyla öğrenmeye çalışmamız lazım. 

HER SEÇİMDE USULSÜZLÜK OLUR

Bu seçimlerde diğer seçimlere göre daha fazla hile ya da usulsüzlük yapıldı mı sizce?

Hayır. İnsan müşahitken ya da seçim kurulu üyesiyken kendi oylarını çok, karşı tarafınkini az saydırmak için gayret sarfeder. Ama bu sistemde başarılamaz. Her seçimde ufak tefek yanlışlar vardır, hile de yapılmış olabilir, ama bunlar çok küçük oranda gerçekleşmiştir, seçim sonucunu değiştirecek ölçüde değildir.

Röportaj Haberleri

Suudi Arabistan'da İslam, sekülerleşme ve Bin Selman reformları
“Filistin özgürleşmediği sürece, bu travma asla geçmeyecek”
Netflix abonelerine yalnızca eğlence değil "politik görüşlerini" de satıyor
Nazmul İslam: Bangladeş’te devrim bir süreç esas mesele şimdi başlıyor!
"Sinvar’ın yolunu sürdüreceğiz"