'Suyun Öte Yanı' Sığınmacılar İçin Çile Dolu

Yeni bir hayat için Avrupa'ya gitmek isteyen sığınmacıların Türkiye'den sonraki ilk duraklarından Midilli adasındaki kamplarda kapasitenin çok üzerinde sığınmacı barınıyor.

İç karışıklık, savaş ve doğal afet gibi nedenlerle ülkelerinden kaçıp yeni hayata başlamak için Avrupa Birliği (AB) ülkelerine gitmek isteyenler, umuda yolculuğun ilk duraklarından Yunanistan'ın Midilli adasında binbir güçlükle karşılaşıyor.

Kaçakçılarla kişi başı ortalama bin 200 dolara anlaşan sığınmacılardan, Ayvalık'tan denize açılanlar Midilli'nin güneyindeki sahil kesiminde, umuda yolculuğu Çanakkale kıyılarında başlayanlar ise Mithymna kentinin Eftalou kıyılarında karaya ayak basıyor.

Adaya ulaşmanın sevinci kısa süre içinde karşılaşılan zorluklarla gölgeleniyor. Kayıt altında olmadıkları için otobüs veya taksiye binemeyen sığınmacılar, ada merkezine ulaşmak amacıyla Midilli'nin güneyinden yaklaşık 5, Eftalou'dan ise 65 kilometre yürüyor.

Midilli kent merkezine ulaşanlar ise kayıt için iki kampa yönlendiriliyor. Suriye ve Irak uyruklular Karatepe kampında, Afganistan, Pakistan, Bangladeş, İran ve Myanmar'dan gelenler ise Moria kampında kayıt için sıranın gelmesini bekliyor.

Kapasitesi 410 olan Moria'da bundan katbekat fazla sığınmacı bulunuyor. Daha önce eğitim parkı olarak kullanılan Karatepe ise bin civarındaki sığınmacıya geçici ev sahipliği yapıyor. 

Kayıtları tamamlanan sığınmacılardan parası olanlar kampı hemen terk ediyor, diğerleri ise olumsuz koşullarda yaşam sürüyor.

Moria kampı

Moria kampı, sığınmacıları, girişin hemen yanındaki duvarda yer alan "Freedom for all" (Herkes için özgürlük) yazısıyla karşılıyor.

Kamptaki sığınmacılardan kimisi açıkta kimisi çadırda yatıyor. Belge başvuru sırasında sık sık izdihamın yaşandığı kampta, tuvalet ve banyo olanakları da çok kısıtlı.

Günde iki kez yemek verilmeye çalışılan kampta, sığınmacılar diğer eksiklerini yakınlardaki marketten karşılıyor. Kampta, filelerle çevrili bir de mescit bulunuyor.

Kamptan gerekli belgelere sahip olduktan sonra ayrılanlardan liman bölgesine kurdukları çadırlarda kalanlar olduğu gibi otellerde konaklayanlar da bulunuyor.

Sığınmacılar, kendilerini ana karaya götürecek feribota binmek için yaklaşık 2 hafta bekliyor.

"Buraya geldim çok pişman oldum"

Suriyeli Muhammed el-Azzawi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de kendisini Avrupa'ya geçireceğini söyleyen kaçakçının tekne için 2 bin 500 avro, bot için de bin 500 dolar istediğini anlattı.

Maddi durumu yetersiz olduğu için botu tercih ettiğini belirten el-Azzawi, "40 kişi için anlaşmıştık, organizatör 60 kişi bindirdi, buna itiraz edince 'Senin kafanı keserim' diye tehdit etti. Denizden geçerken de bot su almaya başladı. Erkekler denize indi, kadın ve çocuklar kaldı. '30-35 dakikada gidersiniz' demişti, 3-3,5 saat sürdü" diye konuştu.

Afganistanlı İsmail Heyderi (28) ise 3 yıl Tokat'ta yaşadığını belirterek "Buraya geldim çok pişman oldum. Burası çok kalabalık ve zor. Gelince pişman oldum. Ne yapacağımı bilmiyorum. Burada hiçbir şey yok. 2 haftadır banyo yapamadım, çok sıkıntıdayız" dedi.

AA

Haber Haberleri

"Çarşı"ın Gezi davasında tüm sanıklar beraat etti
Suriye yeni bir hikayeye başlarken bize düşen sorumlulukların farkında olmalıyız!
Sistematik bir katliamı "Bahane" olarak görme hezeyanı
Türkiye’deki Suriyeli muhacirler Halep’e dönmeye başladı
Şeyho Duman vefat etti