Suudi Gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetiyle okların yöneldiği Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın çıktığı bölge turundaki bir kaç saatlik Tunus ziyareti, sokaktaki protestoların gölgesinde kaldı.
Veliaht Prens Muhammed, Gazeteci Kaşıkçı'nın İstanbul Başkonsolosluğundaki cinayet sonrasındaki ilk yurt dışı turunun birinci durağı Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) oldu. Bölgesel meselelerde koşulsuz müttefiki BAE'de en üst düzeyde ağırlanan Veliaht Prens, bazı uzmanlara göre Riyad'ın uydusu kabul edilen Bahreyn'de de benzer ilgiyle karşılandı.
Muhammed bin Selman'ın bir sonraki durağı ise darbenin ardından ülkesinin milyarlarca dolar yardımda bulunduğu Abdulfettah es-Sisi yönetimindeki Mısır oldu. Kahire'de de kırmızı halıyla karşılanan Suudi prensin ziyaretine, bu sefer de protokolde eksik kalan "bayrak krizi" damga vurdu.
Veliaht Prensin Arjantin zirvesi öncesindeki son durağı ise "Arap Baharı" isimli süreçten demokratik kazanımlarla çıkmayı başaran tek ülke, Tunus oldu.
Riyad'ın talebiyle gerçekleşen Tunus ziyaretinin açıklanmasının ardından, ülkede siyasetten basına, hukukçulardan sivil toplum temsilcilerine, geniş bir yelpazeden ziyarete karşı itiraz sesleri yükseldi.
"Kaşıkçı'nın kanı henüz kurumadı"
Suudi Veliaht Prens Selman'ın ziyaretine tepki gösteren oluşumların başında yer alan Tunus Ulusal Gazeteciler Sendikası, başkentteki binasına, üzerinde "Devrim toprağı Tunus'un kirletilmesine hayır" yazılı dev afiş astı.
Tunus Ulusal Gazeteciler Sendikası Başkanı Naci Bağuri, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Kaşıkçı'nın kanı henüz kurumadı. Katil (Muhammed) bin Selman, demokratik geçiş ülkesi Tunus'ta istenmiyor." ifadelerini kullandı.
Benzer şekilde Tunus milletvekili İmad ed-Daimi de meclisteki bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmasında, "Katil bin Selman, Tunus'a ne hoş geldin ne de sefa getirdin" yazılı dövizi göstererek, Suudi Veliaht bin Selman'ın ülkesini ziyaret etmesini istemediğini söyledi.
Eski Tunus Cumhurbaşkanı Munsif Merzuk da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Tunus'un şerefi ve izzeti, Suudi Arabistan'ın pirinciyle (malıyla) takas edilemez." ifadelerine yer verdi.
Öte yandan, Veliaht Prensin ziyareti öncesinde başkentte yüzlerce kişinin katıldığı kitlesel protesto gösterileri gerçekleşti. Göstericiler, Muhammed bin Selman ve ülkesinin, Kaşıkçı cinayeti, Filistin meselesindeki tavrı, ABD'de Trump yönetimiyle ilişkileri ve Yemen savaşındaki rolünü eleştiren pankartlar taşıyarak slogan attı.
Arap Baharı isimli süreçten kişisel hak ve özgürlüklerle çıkmayı başaran Tunus'taki protestolar, uluslararası basında da geniş yankı buldu.
Veliaht Prens birkaç saatliğine Tunus'ta
Suudi Veliaht'ın uçağı salı akşamı Tunus Uluslararası Kartaca Havalimanına ulaştı. Veliaht Prens ve beraberinde bakanlar, kraliyet ailesi üyeleri ve üst düzey bürokratlardan oluşan heyeti cumhurbaşkanı ile birlikte protokol tarafından karşılandı.
Havalimanındaki karşılamanın ardından heyetler başkentteki Kartaca Cumhurbaşkanlığı sarayına geçti. Burada Cumhurbaşkanı Baci Kaid es-Sibsi ve Veliaht Prens önce baş başa sonra heyetler arası iki ayrı görüşme gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı, görüşmenin ardından basına verdiği demeçte, "Kendi ülkenize hoş geldiniz diyoruz. Aslında bizim geleneklerimizde 'ev sahibine evinde hoş geldin denmez' şeklinde bir atasözümüz de vardır. Veliaht Prens bana 'ben senin evladınım' dediğinde ben de bundan şeref duydum. Ben kendisiyle görüşmekten de şeref duyuyorum." ifadelerini kullandı.
Ancak Veliaht Prens, "ev sahibi" gibi ağırlandığı Tunus'ta sadece Cumhurbaşkanlığı düzeyindeki temasının ardından, bir kaç saat sonra aynı gece Arjantin'e doğru hareket etti.
Suudi Veliaht Prensin daha önce açıklanan Cezayir ve Moritanya temaslarına da uğramamış oldu.
Uzmanlar, Veliaht Prensin Kaşıkçı cinayetinin ardından yeniden destek toplamak amacıyla çıktığı imaj çalışması seyahatindeki Tunus ayağının beklediği sonuçları sağlamadığını ve ziyaretin Tunus sivil toplumunun sergilediği yoğun tepkinin gölgesinde kaldığı görüşünü paylaştı.
"Tunus'ta hiç hoş karşılanmadı"
İslam ve Demokrasi Çalışmaları Merkezi Başkanı Rıdvan Masmudi, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Muhammed bin Selman'ın bölgenin tek demokratik ülkesi Tunus'u ziyaret ederek "imajını parlatmak" amacı taşıdığını dile getirdi.
Tunus'a gelmeden önce Mısır, BAE ve Bahreyn gibi diktatörlük rejimlerini ziyaret ettiğini hatırlatan Masmudi, "Tunus'u ziyaret ederek imajını düzeltmeye çalışıyordu. Bu ziyaretle meşruiyetini kanıtlama arayışındaydı. Ama bence bu durum ters tepti. Çünkü Tunus'ta hiç de hoş karşılanmadı." ifadelerini kullandı.
"Düşmanının düşmanlarıyla buluşuyor"
Tunuslu Analist Muhammed Ziya el-Hemmami de Veliaht Prensin çıktığı imaj turunda mümkün olduğunca fazla ülkeyi ziyaret etmeyi amaçladığını belirtti.
Riyad yönetiminin baş düşmanı olarak gördüğü Müslüman Kardeşler Hareketi'nin öne çıktığı Mısır, Tunus ve Cezayir'i durak noktaları olarak seçtiğini paylaşan Hemmami, Suud rejiminin "bu ziyaretlerle düşmanının düşmanlarıyla ittifakını tazeleme amacı taşıdığı" tezini savundu.
Hemmami, ziyaretin Muhammed bin Selman'ın planladığı gibi sonuçlanmadığına işaret ederek, "Uluslararası medyaya baktığınız zaman ziyaretin nasıl sonuçlandığını görebilirsiniz. Basın daha ziyade Veliaht Prens karşıtı gösterilere odaklandı. Suudi Arabistan'ın suçlandığı Yemen savaşı, Kaşıkçı cinayeti gündeme geldi. Suudi rejimi eleştirilere sosyal medyadaki sahte hesaplarından destek mesajlarıyla karşılık vermeye çalıştı. Ama Tunus, sokağındaki protestolar ve medyanın bu gösterilere ilgisi, bunları gölgede bıraktı. Bunun başarılı bir halkla ilişkiler projesi olduğunu düşünmüyorum." dedi.
Hemmami, Veliaht Prensin Başbakan Yusuf Şahid ile çok kısa görüştüğüne ve başbakanın heyetler arası görüşmeye katılmadığına işaret ederek, Muhammed bin Selman'ın Tunus'taki ziyaretinin sadece cumhurbaşkanıyla sınırlı kaldığını paylaştı.
Suudi Arabistan'ın bölgedeki mevcut kutuplaşmayı Tunus'a taşımayı hedeflediğini bunun da Tunus'a çıkar sağlamayacağının altını çizen Hemmami, "Suudi Veliaht Prensin demokrasiyle sistem olarak sorunu olduğunu düşünmüyorum. O daha ziyade ülkeyi kimin yönettiği, iktidarda kimin olduğuyla ilgileniyor." diye konuştu.
Hemmami, Suudi Arabistan'ın, Baci Kaid es-Sibsi ve kurucusu olduğu partisi Nida Tunus Partisi'ne İslamcı Nahda Hareketi karşısında destek vermeyi amaçladığına işaret ederek şunları kaydetti:
"Ancak Muhammed bin Selman'ın desteği Baci Kaid es-Sibsi'ye yardım edeceğini düşünmüyorum kendi partisi (Nida Tunus) zaten parçalanmış ve zayıf durumda. Kendi tabanında Başbakan Yusuf Şahid liderliğinde yoğun bir rekabetle karşı karşıya. Nida Tunus, iktidardaki son günlerini yaşıyor ve şu an fiili bir muhalefet durumunda."