Eski bir Suudi istihbarat subayının açıklamasına göre, Suudi Arabistan emniyet güçleri, Neom projesinin inşası için kendilerine tahliye emri verilen ancak evlerini terk etmeyi reddeden kişileri öldürebileceklerine dair talimat aldı.
Albay Rabih el Enezi BBC'ye yaptığı açıklamada bir köylünün, Neom projesi kapsamındaki The Line projesi kapsamında evini tahliye etmesi emrini protesto ettiği için vurularak öldürüldüğünü söyledi.
Eski Suudi albay, sakinlerine tahliye emri verilen köyün, The Line'ın 4.5 kilometre güneyinde yer alan ve yüzyıllardır bölgede ikamet eden Huveytat aşiretine ev sahipliği yapan Huraybe olduğunu söyledi.
Bölgede Huveytat aşiretinden bir sivil, evini tahliye etmeyi reddettiği için Nisan 2020'de Suudi güvenlik güçleri tarafından öldürülmüştü.
Abdurrahim el Huveyti, Neom projesini protesto ediyor ve evini tahliye etmeyi reddediyordu. Bu kapsamda sosyal medyada yayınlar yapıyordu.
Şu anda İngiltere'de yaşayan eski istihbarat görevlisi Albay Rabih'e göre verilen emir "tahliyeye direnmeye devam edenlerin öldürülmesi gerektiği" yönündeydi. Dolayısıyla evlerini tahliye etmeyi reddedenlere karşı öldürücü güç kullanılmasına izin verildi.
Albay Rabih "Neom, Muhammed Bin Selman'ın fikirlerinin merkezinde yer alıyor. Bu yüzden Huveytat aşiretine karşı bu kadar acımasız davrandı." dedi.
ALQST insan hakları kuruluşu geçen yıl yaptığı açıklamada Huveytat aşiretinin en az 47 üyesinin tutuklanıp gözaltına alındığını belirtmişti. Aşiret üyelerinden 15'i 10 ila 50 yıl arasında hapis cezasına, en az 5 kişi de idam cezasına çarptırılmıştı.
Muhammed bin Selman'ın 'prestij projesi' Neom nedir?
Ürdün-Mısır-Suudi Arabistan sınırına kurulacak ve yaklaşık 26 bin 500 kilometrekarelik alanda inşa edilecek proje, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın "prestij projesi" olarak biliniyor.
Suudi yönetiminin devlet bütçesinden 500 milyar dolar fon ayırdığı proje için, bundan çok daha fazla yabancı yatırımın gelmesi bekleniyor.
Bin Selman "2030 Vizyonu" kapsamında ülkenin petrole bağımlı ekonomisini geliştirmeyi, sosyal reformlar yaparak Suudi Arabistan'ın "çehresini değiştirmeyi" amaçlıyor.
Ülkede "ılımlı İslam'a dönüleceği" sözü veren Bin Selman bu kapsamda birçok din adamını da tutuklamış, tutuklanan isimlerden bazıları işkence altında yaşamlarını yitirmişti.