İsmail Yaşa’nın konuyla ilgili Diriliş Postası’nda yayınlanan “Krallık Öncesi Temizlik” başlıklı yazısı şöyle:
Cumartesi’yi Pazar’a bağlayan gece Suudi Arabistan’dan ilk önce Husiler tarafından atılan ve başkent Riyad’daki Uluslararası Prens Halid Havaalanı’nı hedef alan balistik füzenin hava savunma sistemleri tarafından engellendiği haberi geldi.
Daha sonra da birçok prensin ve bakanın gözaltına alındığı bilgisi medyaya yansıdı ve bu ikinci haber bir önceki haberi gölgede bıraktı.
Husilerin Yemen’den Suudi Arabistan’a füze atması nasıl ilk değilse Suudi Arabistan’da prenslerin ev hapsine ya da gözaltına alınması da ilk değil.
Fakat öncekilerin hiçbiri bu boyutta olmamıştı.
Dolayısıyla herkes şu soruyu sormaya başladı:
Suudi Arabistan’da neler oluyor?
Bu soruya özetle tahtın Kral Abdülaziz’in oğullarından torunlarına geçiş sürecinin son aşamalarının yaşandığını ve Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’ın tahta oturmadan önce temizlik yaptığını söyleyerek cevap verebiliriz.
Suudi Arabistan tahtına bugüne kadar hep Kral Abdülaziz’in oğulları oturdu.
Yani krallık babadan oğula değil, kardeşten kardeşe geçiyordu.
Şimdi ilk kez babadan oğula geçiş yaşanacak.
Bu sürecin sancılı olması bekleniyordu.
Kral Abdullah’ın son günlerinde oğlu Prens Mut’ib Bin Abdullah’ın tahta giden yolda önünün açılması için bir girişim yapılmış fakat o plan başarısız olmuştu.
Kral Selman ise sonuca gitmek için dolaylı bir yol yerine daha hızlı ilerleyeceği ve doğrudan neticeye ulaşacağı kestirme bir yol tercih etti.
O yol sayesinde geçiş süreci büyük ölçüde tamamlandı.
Artık geriye sadece Kral Selman’ın oğlu Veliaht Prens Muhammed Bin Selman lehine tahttan çekilmesi kaldı diyebiliriz.
Gözaltına alınanlara bakarak ayrıca şunları söyleyebiliriz:
Birincisi, kraliyet ailesi içinde bir rahatsızlık var ve genç Veliaht Prens bu rahatsızlıktan korkuyor.
Olası bir darbe ihtimaline karşı önceden önlem alıyor.
İkincisi, tahta oturduktan sonra tek adam olmak istiyor.
Yoluna taş koyabilecek ve ileride kendisine pürüz çıkarabilecek isimlerden kurtuluyor.
Suudi Arabistan krallıkla yönetilse bile ailenin ağır toplarının her biri kendi başına ayrı bir kral gibiydi.
Muhammed Bin Selman ise tek adam olmak, her türlü gücü ve politikayı elinde toplamak istiyor.
Nüfuza ve paraya sahip prensleri hedef almasının bir nedeni de bu.
Suudi Arabistan’da Kral Abdulaziz’in oğullarının dönemi sona eriyor.
Her hangi bir isyan ya da iç savaş vesaire olmazsa ülke artık Kral Selman’ın soyu tarafından yönetilecek.
Suudi Arabistan’da kısa süre önce onlarca alim gözaltına alınmıştı.
Prenslerin gözaltına alınmasıyla Muhammed Bin Selman kendi döneminde hiç kimsenin dokunulmazlığı olmayacağı mesajını verdi.
Prensler bile gözaltına alındığına göre alimlerin gözaltına alınmasına artık itiraz eden çıkmaz.
Veliaht Prens’in son adımına “yolsuzlukla mücadele” kılıfı giydirmesi ise bir yandan operasyona bahane uydururken diğer yandan da halkın sempatisini kazanma çabası olarak yorumlanabilir.
Çünkü ülkede halkın en çok eleştirdiği konulardan biri kraliyet ailesi üyelerinin haksız yollarla edindikleri fahiş servetlerdi.
Gündemdeki bir başka soru da şu:
Amerika bu işin neresinde?
Açıkçası bu adımların Amerika’nın zorlamasıyla atıldığını düşünmüyorum.
Bununla birlikte, Washington’a önceden bilgi verilmiş ve onayı alınmıştır.
ABD Başkanı Donald Trump’ın damadı ve danışmanı Jared Kushner’in birkaç gün önce Riyad’a gizli bir ziyarette bulunduğu haberi medyaya yansımıştı.
Önceki gece gerçekleştirilen operasyonun son rötuşları o ziyaret sırasında yapılmış olabilir.