Susmak da bazen bir erdemdir!

Mehmed Göktaş konuşarak değil susarak bir şeyler anlatmaya çalışmanın önemine dikkat çekiyor.

Mehmed Göktaş / Doğruhaber

Bazen konuşarak ama en çok susarak kazanılır

Elbette insanın konuşarak kazandığı şeyler vardır.

Ve konuşarak kazanabilmenin de püf noktaları olmalıdır.

Öyle ya her konuşan kazanamaz veya her konuşma da peşinden bir başarı getirmez. Yerinde ve zamanında konuşmak, konuşmamızın para edeceği, ihtiyaç duyulduğu, özellikle etkili olabileceği, ardından bir şeylerin değişeceği konuşmalar vardır.

Fakat kazananların büyük bir kısmı susarak kazanırlar, susmanın getirisi çok daha fazladır.

Çünkü susmak, konuşmaya göre çok daha zor bir şeydir.

Hele o konuda az çok bir şeyler bildiğiniz halde susmak gerçekten büyük bir sabır ve direnç isteyen bir şeydir.

Susmanın erdemiyle ilgili nice öğütlerle nice tavsiyelerle dolu kitaplar okumuş veya en azından görmüşsünüzdür. Özellikle İslam’da susmanın faziletiyle ilgili ahlakî kaynak kitaplarda mutlaka ayrı bölümler var ama ben burada dar anlamda bir susmayı ele almak istiyorum.

Ümmetin maslahatını gerektiren hayırlı suskunluklardan söz etmek istiyorum. Ah bir başarabilsek bunu? İsterseniz biraz somutlaştıralım.

Ümmetin konuşarak yüz yıllar boyu çözemediği ihtilaflı konularda susabilmek ne büyük erdem! Biliyorum, susabilmek çok zor, siz susmayı deneseniz bile birileri ısrarla sizin konuşmanızı istiyor. Bunu yaparken niyetleri asla doğruyu öğrenmek değil, kendilerini onaylamanızdır veya onlar gibi düşünmediğiniz için sizi sapkınlıkla itham etmektir.

“Filan hocanın son konuşmasını dinlediniz mi”, “falan kişinin şu konudaki yazısını okudunuz mu” gibi sorulara her gün muhatap oluyorsunuz. Hatta sizin böyle bir şey istemenize gerek duyulmadan internet üzerinden size ulaştırılıyor.

Ah, bu konuda kaya gibi sert ve metin olabilmek ne müthiş bir erdem. Susabilmek, asla cevap vermemek, hem de bir şeyler bildiğiniz halde sırf İslam’ın ve Müslümanların maslahatı için cevap vermemek ne güzel bir şey.

Sizi bu anlamda tahrik ederek süfli arzularını tatmin etmek isteyenler bir kayaya çarpıp düşen çürük bir yumurta gibi düşseler.

“Bilmiyorum, konuşmak istemiyorum” diyebilmek ne büyük bir erdem ve buna ne kadar da hasretiz.

Rabbim bizlere susarak da kazanabilmeyi lütfeylesin,

Bu duygu ve düşüncelerle hepimizin cuması mübarek olsun!

Yorum Analiz Haberleri

Görsel kültürün fıtrata etkisi
Ümmetin ihyasında öğretmenlerin rolü
Kâbe acilen bu müptezellerin elinden kurtarılmalıdır!
“İsrail neden bir haydut devlettir?”
CHP ile laiklik anlayışınız farklı, peki Anıtkabir anlayışınız aynı mı?