HAKSÖZ-HABER
Ankara’da patlayan bombaların hemen ardından AK Parti karşıtı koalisyon faturayı hükümete yıkmak için yoğun bir şekilde propagandaya başladı ve olayın failiyle ilgili hükümeti işaret ederek peşin hükmünü koydu.
Buna göre meğer PKK tam ateşkes yapacağını ve hatta silah bırakacağını açıklamak üzereymiş. Ankara’da toplanan insanlar barış istiyor iken hükümet savaş devam etsin diye bu saldırıyı tezgahlamış. Üstelik olay yerinde hiç polis yokmuş. İstese istihbarat bu saldırıyı engeller; polis de arama yaparak bombayı bulabilirmiş. Demek ki, mitinge gelenler barış; hükümet ise savaş istiyormuş!
Manipülatif iddialar böyle sürüp gidiyor.
Benzer iddia ve sitemler Suruç’taki patlamada da yaşanmıştı. Kabul edelim ki, propaganda ve dezenformasyonda ellerine kimsenin su dökemeyeceği sol ve ulusalcı Kürt çevreler saldırgan-suçlu oldukları her durumda mazlum-mağdur rolünü oynamakta oldukça mahirler. Medyanın da Erdoğan-AK Parti karşıtlığından mülhem onları cici çocuk, barış elçileri gösterme çabasının bu algının oluşmasına büyük bir katkı sağladığı ortada.
“Barış Mitingi”nde Savaş Şarkıları
İstediğiniz kadar ellerinizde balta olsun ve “Biz savaş istiyoruz!” diye bağırın. Yine de siz cici çocuklarsınız. Suruç’ta bomba patladığı sırada “Arin’den Sibel’e Yürüyoruz Zafere!” diye slogan atarak Kobani’deki canlı bombalara methiyeler de düzseniz; Ankara’daki patlama sırasında “Bu meydan kanlı meydan” türküsünü* söyleyerek savaşa da çağırsanız siz barışın elçilerisiniz! Kendi yoldaşlarınızı infaz edip sonra da cenazelerini “Faşistlerden hesap soracağız!” diyerek kaldırmakla dolu da olsa tarihiniz size karşılıksız verilen ‘acıların çocuğu’ kredisi hiç tükenmez. Baltalarınızı gömmenize gerek yok, kılıçlarınızı kınlarına sokmayın! Siz teröre/şiddete/savaşa/kana methiyeler düzen meleklersiniz!
----------------------------
*Ruhi Su’nun söz konusu türküsünün ilgili bölümü:
Bu meydan kanlı meydan
Ok fırladı çıktı yaydan
Kalkın ayağa, kalkın
Biz şehirden, siz köyden