Suriye’ye kaza operasyonu hakkımızı kullanmalıyız

Osman Atalay

Cuma günü keşif uçağımız uluslararası hava sahasında Suriye tarafından, hiçbir uyarı yapılmadan vuruldu. Suriye; “Kazaydı, biz Türk uçağı olduğunu sonradan öğrendik” açıklamasında bulundu. Sadece üzüntülerini ifade etmesi ve özür dilememesi ayrı bir dikkat konusu oldu.

Türk uçağının vurulma emrinin Şam’dan geldiği doğrulandı. Suriye askeri birimleri arasında yapılan iletişim kayıtları, Türk uçağına ‘vur’ emrinin Şam’dan verildiği şüphesini kuvvetlendirdi. Radar üssünden Türk uçağının sınıra yaklaştığı bilgisi Hava Kuvvetleri merkezine bildiriliyor, 15 dakika sonra sınırdaki birlik karargaha ‘vurduk’ diye bilgi geçiyor.

Dışişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklamada Suriye’nin yalan söylediği, uçağımızın uyarı telkini yapılmadan vurulduğu, uçağın Türkiye’ye ait olduğunun belli olduğuna dair elimizde telsiz kayıtlarının olduğu, bu saldırının sorumluluğunun tamamen Suriye tarafına ait olduğu bildirildi. Gözler bugün NATO konseyinde yapılacak toplantıya çevrilecektir. Türkiye, uluslararası gücü arkasına almadan Suriye’ye bir harekat düşünmeyecek izlenimi veriyor.

Nisan ayında Suriye topraklarından açılan ateş sonucunda biri Türk vatandaşı iki kişi hayatını kaybetmişti. Bu olaydan sonra da NATO’nun olayı birinci derecede gündemine alması gerektiği hususu tartışılmıştı. Saldırının üzerinden iki ay geçmeden bu kez Suriye tarafından bir keşif uçağımız düşürüldü. Bu açıkça Suriye’nin Türkiye’ye siyasi-askeri bir mesajı olarak algılanmalıdır.

“Suriye ile savaşa girmeyelim, itidalli olalım” açıklamaları gayet doğru ve isabetli bir görüştür, fakat Türkiye 15 aydır Suriye’deki katliamlar karşısında diplomatik bir savaş yürütüyor zaten. Antakya’da Özgür Suriye Ordusu, İstanbul’da Suriye Muhalif Meclisi’ni siyaseten destekleyen bir ülke konumundayız. Suriye’nin eninde sonunda bu tür provokasyonlar ve saldırılar ile Türkiye’yi kışkırtmaya yönelik eylem stratejisini gayet normal karşılamak gerekiyor.

Beşşar savaş uçağını düşürmekle içeride yandaşlarına moral, dışarıda ise dünyaya direneceğinin mesajını veriyor. Bu aşamada Suriye ile savaşmamıza gerek yok, sadece Suriye’ye aynı şekilde karşılık vermemiz gerekiyor. Suriye’den bir kaza operasyonu alacağımız olduğunu ve bunu en kısa zamanda gerçekleştirmemiz gerektiğini unutmayalım.

Suriye nasıl kaza ile iki kez Türkiye’ye operasyon yaptı ise Türkiye de Suriye’ye bir kaza operasyonu gerçekleştirmelidir. Özgür Suriye Ordusu’na bugüne kadar pasif destek veren Türkiye artık Suriye direnişine aktif bir şekilde lojistik destek vermelidir.

Türkiye’nin, Ortadoğu açılımı ile gerçekleştirdiği Arap dünyasındaki sempati ve bölgesel güç algısını yaralayan bu tür operasyonlara karşı gereken karşı cevap hakkını kendine yakışır bir şekilde vermesi kaçınılmaz bir mecburiyettir.

Türkiye’nin bölgesel aktör vizyon algısının çok hassas ve kararlılıkla yürütülmesi gerekiyor, bunun için bazı riskler kaçınılmazdır. Suriye ile savaşa hayır, fakat kaza operasyonuna evet..

YENİ AKİT