Suriye Günlükleri (2)
ADEM ÖZKÖSE / HAKSÖZ-HABER
"Diktatör Esed ve babası bizden hayatımızı ve ülkemizi çalmıştı. Devrimle birlikte hem çalınan hayatımızı hem de ülkemizi geri aldık."
Halep ve Hama’ya yaptığım ziyaretler esnasında belki de en çok duyduğum cümleler bunlardı. Suriye'yi koca bir hapishaneye çeviren Baas yönetiminin devrilmesiyle insanlar hayatlarında ilk defa hür bir şekilde nefes aldıklarını hissediyorlardı. Sokakta, çarşıda veya bir lokantada herhangi bir Suriyeli ile sohbet ederken bu duygunun ne denli önemli olduğunu hissediyordum. Bu tür şahitliklerim, dinlediğim insan hikayeleri bana bir kez daha diktatörlükle yönetilen ülkelerde insanların duygularını anlamadan masa başı yapılacak siyasi tahlil veya ideolojik çıkarımların hiçbir anlam ifade etmeyeceğini öğretiyordu.
Suriye'de geçirdiğimiz ilk gecenin ardından sabahleyin önce Suriye gezimiz boyunca bize yol arkadaşlığı yapacak olan dostumuz Bilal'in okullarını gezmeye başladık. İdlib’in civar bölgelerinden biri olan Atme’de bu denli nizamlı ve kaliteli eğitimin verildiği okullara rastlamak beni şaşırtıyordu. Bilal adeta savaş ortamında çiçek yetiştirmeye odaklanmış ve büyük bir başarı hikayesine imza atmıştı. Bir süre Bilal'in öğrencileri için kurduğu at çiftliğinde atları seyrettikten sonra Halep’e doğru yola çıktık.