Hacettepe Üniversitesi Göç ve Siyaset Araştırmaları Merkezi'nde bin 501 kişi üzerinde yapılan "Türkiye'deki Suriyeliler: Toplumsal Kabul ve Uyum Araştırması"na katılanların yüzde 72,2'si Suriyelileri “zulümden kaçan insanlar, Türkiye’deki misafirlerimiz, din kardeşlerimiz” olarak tanımladı. Araştırma raporunda, bu oranın Suriyelilerle ilgili toplumsal kabulün yüksek olduğunu gösterdiği belirtildi.
Hacettepe Üniversitesi Göç ve Siyaset Araştırmaları Merkezi Müdürü Doç. Dr. Murat Erdoğan, düzenlediği basın toplantısıyla "Türkiye'deki Suriyeliler: Toplumsal Kabul ve Uyum Araştırması"nın sonuçlarını basın mensuplarıyla paylaştı.
Erdoğan'ın verdiği bilgiye göre, araştırma 20 ilde 18 yaş üstü bin 501 kişi ile 3-12 Ekim 2014 tarihleri arasında yapılan görüşmelerle gerçekleştirildi.
Araştırmanın yapıldığı 15 il “bölge dışı”, Adana, Gaziantep, Hatay, Mardin, Şanlıurfa illeri ise bölge illeri olarak nitelendirildi. Görüşülenlerin yüzde 57,5’u evli, yüzde 38’i bekar; yüzde 49,7’si kadın, yüzde 50,3’ü erkek. Kamuoyu araştırmasında “anadili” sorusu ile etnik ipuçları yakalanmaya çalışıldı. Ayrıca siyasal parti eğilimleri, yaş grupları ve Suriye sınırına yakın bölge illeri ile bölge dışı iller arasındaki farklılıklar da gözlenmeye ve çapraz tablolar ile analizler yapıldı.
Araştırmada derinlemesine mülakatların 72'sinin Suriyeli, 72'sinin de yerel halktan olmak üzere 144 kişi ile şubat ve martta yapıldığı belirtilirken, ayrıca 21 ulusal ve 56 yerel medya kuruluşunun web üzerinden paylaştığı haberlerin incelendiği kaydedildi.
"Suriyelilerin yaşadığı en büyük sıkıntı kayıt"
Türkiye’deki Suriyeliler konusunun, son üç yılın en önemli gündem maddelerinden birisi olduğuna dikkati çekilen raporda, Ekim 2014 itibari ile sayıları 1 milyon 565 bin olarak açıklanan Suriyelilerin yüzde 86’sından fazlasının, yani 1.4 milyonunun Türkiye’nin bütün bölgelerine yayılmış vaziyette kamp dışında toplumla birlikte yaşadığına vurgu yapıldı.
Raporda, İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamalar hatırlatılarak, Türkiye’deki sadece 9 ilde Suriyelinin bulunmadığı, bunun dışındaki 72 ilde Suriyelilerin yaşadığı belirtildi ve "Türkiye’deki Suriyeliler konusunda yaşanan ikinci önemli husus da kayıtlamadan yaşanan sıkıntılardır. Ekim 2014 itibari ile Türkiye’deki Suriyelilerin sadece yüzde 57’si kayıt altına alınabilmiştir. Geriye kalan 600 binin üzerindeki Suriyelinin kayıt altına alınmasına çalışılırken, bir taraftan da yeni girişler gerçekleşmektedir" bilgilerine yer verildi.
Türkiye'de yaşayan Suriyeliler karşısında bugüne kadar ortaya konulan tavrın, Türk halkının insani bir kazanımı olduğuna dikkat çekilen raporda, şu ifadelere yer verildi:
"Ancak bu durum hızla tüketilme riski taşımaktadır. 3,5 yıldan bu yana 1.5 milyonu aşkın insanı misafir eden, ülke kaynaklarından 4.5 milyar doların bu kriz için kullanılmasını neredeyse hiç sorun etmeyen ve bütün haksız rekabet ve güvenlik risklerine rağmen tepkilerini çok sınırlı ifade eden Türk toplumunun Suriyeliler konusunda nasıl bir algıya sahip olduğu konusu, gelecek stratejilerin belirlenmesi bakımından son derece önemlidir."
Türk toplumunun Suriyelileri kabul düzeyi yüksek
Türkiye toplumunun tamamının Suriyeliler algısının ölçülmeye çalışıldığı araştırma raporu, 3,5 yıldır Türkiye’de yaşayan ve 1.5 milyonu aşan nüfusun günlük hayatına doğrudan yansıyan pek çok etki ve risklerine rağmen Türk toplumunun Suriyeliler konusundaki toplumsal kabul düzeyinin son derece yüksek olduğunu ortaya koydu.
Araştırmaya katılanların yüzde 64,6'sı "Suriyeli sığınmacıların dinine, diline, etnik durumuna bakılmaksızın kabul edilmesi insanlık görevimizdir" önermesini destekledi. "Sığınmacılar savaş devam ediyor olsa bile ülkelerine geri gönderilmelidir" şeklindeki provokatif önermeye verilen destek yüzde 30,6 olsa da buna karşı çıkanların ve önermeyi reddedenlerin oranı yüzde 57,8 olarak gerçekleşti. Araştırmada, "Bu yaklaşımın temel insan haklarına duyarlılık bakımından da, toplumsal kabul bakımından da son derece önemli ve değerli olduğu düşünülmektedir" denildi.
Suriyeliler nasıl tanımlanıyor?
Raporda, Suriyelileri “zulümden kaçan insanlar”, "Türkiye’deki misafirlerimiz” ve “din kardeşlerimiz” olarak tanımlayanların oranının yüzde 72,2 olduğu kaydedildi. Raporda, bu verilere dayanılarak Türkiye genelinde Suriyelilerle ilgili toplumsal kabulün yüksek olduğu yorumu yapıldı.
Raporda bu konuyla bağlantılı olarak şu ifadelere yer verildi:
"(Sığınmacılar savaş devam ediyor olsa bile ülkelerine geri gönderilmelidir) şeklindeki provokatif önermeye verilen cevap ilginçtir. Türk halkının bu önermeye verdiği destek yüzde 30,6 olsa da buna karşı çıkanların ve önermeyi reddedenlerin oranı yüzde 57,8’dir. Bu yaklaşımın temel insan haklarına duyarlılık bakımından da toplumsal kabul bakımından da son derece önemli ve değerli olduğu düşünülmektedir.
Dikkat çekici bir biçimde Suriyelilere yaklaşımda insani gerekçeler, tarihsel ve coğrafi zorunluluklar, din kardeşliği ve son olarak da etnik kardeşlik gerekçelerinden daha güçlüdür. 3,5 yılda 1.5 milyondan çok sayıdaki Suriyeliyi kabul eden bir toplumun bu yaklaşımı, toplumsal kabul bakımından son derece olumlu bir tablo olarak okunabilir."
Yüzde 30'u yardım yaptı
Araştırmada ortaya çıkan bulgular, araştırmaya katılanların sadece yüzde 30’unun bir biçimde Suriyeliler için yardım yaptıklarını, maddi-manevi destek verdiklerini, ancak yüzde 68,3’lük bir bölümün konuya kayıtsız kaldığını gösterdi.
Araştırmada genel ortalamada “Suriyeliler işlerimizi elimizden almaktadırlar” önermesine desteği yüzde 56,1 olurken, bölge illerinde bu önermeye destek verenlerin oranı yüzde 68,9 gibi çok yüksek oranda gerçekleşti.
Araştırma raporunda, Türkiye’deki Suriyeliler bakımından yaşanan en önemli sorunlardan birisi ve hatta orta ve uzun vadede en önemlisinin Suriyeli sığınmacıların çocuklarının eğitime ulaşma konusunda yaşadıkları sorunlar olduğu vurgulandı.
“Türkiye’deki Suriyeliler: Toplumsal Kabul ve Uyum” başlıklı araştırma çerçevesinde gerçekleştirilen kamuoyu araştırmasında, Türk halkının Suriyelilerin Türkiye’de kalışları konusundaki öngörü ve beklentileri de ortaya çıkarıldı. “Sığınmacılar savaş devam ediyor olsa bile ülkelerine geri gönderilmelidir” şeklinde formüle edilen soruya destek verenler yüzde 30,6’da kalırken, geri kalanlar bu önermeyi desteklemedi.
Suriyelilerle birlikte yaşam ve komşuluk ilişkileri
Araştırma, Türk toplumu “Suriyeliler ile kültürel olarak aynı olduğumuz” düşüncesine çok sıcak bakıldığını ortaya çıkardı. Bu önermeye destek verenlerin oranı sadece yüzde 17,2’de kaldı.
“Suriyeli biri ile komşuluk yapmak sizi rahatsız eder mi?” sorusuna "evet" yanıtını verenler yüzde 49,8 olurken “hayır” diyenler ise yüzde 50,2 oldu.
"Savaş bittikten sonra"
Araştırmada, Türk toplumunun yüzde 45,1’inin Suriyelilerin tamamının döneceğini bekledikleri, geri kalan yüzde 54,9’unun Suriyelilerin Türkiye’de tamamının ya da bir bölümünün kalacağı görüşüne sahip olduğunu ortaya koydu.
"1 milyon Suriyelinin kalıcı olacağı algısına sahibiz"
Hacettepe Üniversitesi Göç ve Siyaset Araştırmaları Merkezi Müdürü Erdoğan, araştırmaya ilişkin yaptığı değerlendirmede, Türkiye'de bulunan 1.5 dolayındaki Suriyelinin 1 milyondan fazlasının Türkiye'de kalacağına dair bir algılarının oluştuğunu belirtti. Erdoğan, "Onun için de yurt dışındaki Türkler konusunda yaptığımız araştırmamız gibi bu insanların yaşayacaklarına dair uyum politikaları geliştirmemiz gerekiyor. Türkiye'nin bunun adımlarını atması gerekiyor" diye konuştu.
Erdoğan, Lübnan, Mısır, Irak'a giden Suriyelilerin Arapça eğitim konusunda sorun yaşamadığını, ancak Türkiye'deki Suriyelilerde en önemli sorunun kendi dillerinde eğitim alamamaları olduğuna işaret ederek, bunun ya Arapça eğitim vererek ya da Türkçe öğrenme olanaklarını genişleterek çözülmesi gerektiğini ifade etti.
Türkiye'de çeşitli şehirlerde yaşayan Suriyelilerin kayıt altına girmek istemediklerini, bunun da rejim muhalifleri olarak tescillenmek istemediklerinden kaynaklandığını kaydeden Erdoğan, Suriyelilerin Türkiye'deki en büyük sorunlarından birinin çalışmak olduğunu söyledi.
Erdoğan, bir soru üzerine Suriyelilere Türk vatandaşlığı verilmesi konusunda araştırmaya katılanların yalnızca yüzde 8'inin olumlu yanıt verdiğini, ancak Suriyelilerin tamamının bundan çok mutlu olacağını sözlerine ekledi.