Suriyeliler güven içinde ülkelerine dönüp yaşayabilirler, öyle mi?

Yakın zamanda İstanbul’u terk edip Suriye’ye dönen Taha Taktavi’nin tüm ailesinin katledilmesi “Suriyeliler dönsün” kampanyası yapanlara bir şey söyler mi?

HAKSÖZ HABER

CHP uzun bir süredir Suriye’nin artık güvenli bir yere dönüştüğünü ve Türkiye’ye göç etmiş Suriyelilerin rahatlıkla ülkelerine dönebilecekleri iddiasında.

Taha Taktavi dört-beş yıl Türkiye’de yaşadıktan sonra 2019 yılında Suriye’ye dönmüş bir göçmen. 2019 yılında muhaliflerin elinde kalan tek bölge olan ve aynı zamanda sürekli biçimde rejim, Rusya ve İran tarafından hedef alınan İdlib’e yerleşmiş.

Geçtiğimiz hafta Taktavi rejim güçlerince ağır bombardımanda tüm ailesini, yeni evlendiği eşini, annesini ve kız kardeşini kaybetti, kendisi de halen komada yaşam savaşı vermekte.

Middle East Eye sitesine açıklama yapan babası Muhammed oğlunun eczacılık okumak istediğini ama buna fırsat bulamadığını, 2015 yılında henüz 18 yaşındayken Türkiye’ye göç etmek zorunda kaldığını söyledi.

Babası Taha’nın Türkiye’de zor günler geçirdiğini, asgari ücretin de altında bir paraya çalışmak zorunda kaldığını ve buna rağmen Bursa’da çalıştığı atölyede kimi zaman maaşını alamadığını ifade etti.

Çeşitli zorluklarla geçen dört yılın ardından Taha Taktavi ülkesinde daha mutlu olabileceği, eğitimine devam edip halkına hizmet edebileceği umuduyla İdlib’e dönmüş. 2018 yılında Türkiye ile Rusya arasında varılan mutabakata göre çatışmasızlık bölgesi olarak tanımlanan beldesine yerleşmiş. Medikal analist olmak üzere İdlib Üniversitesine kayıt olmuş.

Taha’nın bilahare evleneceği hanım olan Bereket de İdlib Üniversitesinde eğitim almış ve ebe olarak mezun olmuş.

İdlib’in güneyinde yer alan Cebeli Zaviye’de oturan Bereket’in annesi Fatima Hanım MEE’ye telefonda yaptığı açıklamada kızının hayat dolu bir insan olduğunu, mesleğini çok sevdiğini söyledi. Fatima Hanım kızının eğitimine devam ederken Şark Hastanesinde çalıştığını, bilahare 'Bir Hayat Kurtarın Hastanesi'nde gönüllü olarak hizmet etmeyi sürdürdüğünü, çaresiz  insanlara yardımcı olmanın onun için en büyük mutluluk kaynağını olduğunu belirtti.

Taha ve Bereket İdilib Üniversitesinde tanışıp, birbirlerini sevmişler ve sürekli tehdit altında bir bölgede yaşamalarına rağmen birlikte bir yuva kurmaya karar vermişler.

10 Temmuz Cumartesi günü evlerinde yapılan ve kalabalık olunduğunda Rusya ve rejim güçlerince hedef olabileceği endişesinden dolayı sadece yakın akrabaların katıldığı sade bir düğünle evlenmişler.

Daha henüz aradan bir hafta geçmiş ve yaklaşan Kurban Bayramı hazırlığı için evlerindeyken sabah  10.30 sularında Rusya ya da rejim ordusu tarafından gerçekleştirilen bombalama sonucu mutlulukları son bulmuş.

Ağır yaralanan Taha tedavisi için Türkiye’ye getirilmiş ve o tarihten beri Hatay’da hastanede koma halinde yatıyor.

Taha Taktavi Aralık 2019’dan bu yana Türkiye’den Suriye’ye dönen 419 bin Suriyeliden biri. Türkiye’nin ana muhalefet partisi lideri giderek daha yüksek sesle ‘Suriyelileri göndereceğiz” diye haykırırken, o eşini, annesini ve kız kardeşini yitirdi.

Kılıçdaroğlu Suriyeliileri gönderme konusunda bir yol haritası ifade etmiş değil. MEE CHP’li yetkilerle bu konuyu görüşmek üzere temasa geçmeye çalıştı ama ulaşabildiğimiz 2 yetkiliden biri görüşme talebimizi geri çevirirken, diğeri bu konuda yorum yapmaya yetkili olmadığını beyan etti.

Bu süreçte Suriyeli göçmenler aleyhine başlatılan kampanyalar ise çeşitlenerek devam etmekte. Göçmen karşıtlığı ile bilinen Sözcü gazetesi “sessiz işgali durdurun” kampanyasına destek verirken Suriyeli ailelerin geçtiğimiz yıl doğum oranının 5,3 olduğunu, Türkiyeli ailelerde ise bu oranın 1,76’da kaldığını yazdı.

Hatay Belediye Başkanı yakın bir tarihte Suriyelilerin Hatay ve ilçelerinde çoğunluk oluşturacağını ve seçimlerde bu beldeleri yönetme konumuna gelebilecekleri uyarsında bulunurken, Bolu Belediye Başkanı Suriyelilere 10 kat daha fazla su faturası düzenleyeceklerini söylüyordu.

Kampanyaya Sabancı ailesinin önemli isimlerinden Arzu Sabancı da katıldı ve Instagram üzerinden “ülkemde sığınmacı istemiyorum. Bayramda ülkelerine seyahat edebiliyorlarsa orada güven içinde yaşayabilirler” mesajını paylaştı.

Tüm bu gelişmeleri MEE’ye değerlendiren Uluslararası Mülteci Hakları Derneğinden Abdullah Resul Demir ise Kemal Kılıçdaroğlu’nun aslında Beşşar Esed’in sözlerini tekrar ettiğini oysa Suriye’nin ne altyapı, ne eğitim  ne de diğer imkanlara sahip olduğunu, en önemlisi de güveliğin bulunmadığını, bu durumda uluslararası hukukun böyle bir durumda mültecilerin geri gönderilmesine izin vermeyeceğini belirtiyor.

Kemal Kılıçdaroğlu Beşşar Esed’in sözlerini tekrarlayarak Suriye’de savaşın bittiğini, vatandaşların güven içinde geri dönebileceklerini söylese de Taha ve Bereket'in yaşadıkları hadise durumun hiç de öyle olmadığını ortaya koyuyor.

*Bu makale Middle East Eye sitesinden kısaltılarak çevrilmiştir.

Çeviri Haberleri

Clarissa Ward'ın 'kurgulanmış' Suriye haberi CNN'in önyargısını bir kez daha ortaya çıkardı
Suriye’nin ‘gulyabanisi’ Mahir Esed nerede?
Baas çetesini deviren 11 günün hikayesi
Bir zalim, Filistin'in özgürlüğünün gerçek müttefiki olamaz!
Ölüm her yerdeydi: Kimyasal silah kurbanları yaşadıklarını ilk defa korkusuzca anlatabiliyor!