İstanbul'da düzenlenen "İslam ve Suriye'de Adil Geçiş", "Suriye İç Barış" konferansı ve Suriye Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın basın toplantısında katılanlar, Suriye'de kurulmakta olan yeni toplumu ve söz konusu toplumun dinamiklerini AA muhabirine değerlendirdi.
Suriye Devrimci Muhalif ve Ulusal Güçler Koalisyonu (SMDK) Fransa Büyükelçisi Munzir Makhus, "Suriye İç Barış" konferansını işaret ederek, "Bu konferans, Suriye halkının maruz kalacağı sorunlar adına önemli bir durak. Suriye yönetimi ve onun tarafları, kendilerinin halk tarafından kabul gördüklerini iddia ediyorlar. Suriye İç Barış konferansı, farklı mezhep, din ve etnik kimliği bünyesinde toplaması açısından söz konusu iddialara cevap niteliğindedir. Suriye'de oluşturulacak toplum, konferansta bir araya gelenlerden meydana gelecektir" diye konuştu.
Nusayri kökenli Makhus, kendisinin Nusayrilerin temsilcisi olarak addedilmesini reddederek, "Nusayri olarak doğmuş olabilirim ancak ben sadece Suriyeliyim. Demokrasi, çoklu parti sistemi ve Resulullah'tan öğrendiğimiz İslam sacayaklarından oluşan siyasi düşünceye sahibim" görüşünü dile getirdi.
İnanların farklı sebeplere dayandırılarak kısımlara ayrıldığını dile getiren Makhus, günümüzde kimsenin Müslüman, Alevi veya Sünni olduğuna bakılmadan muamele edildiğini kaydetti.
"Suriye Yönetimi Yakında Devrilecek"
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Hukuk Komitesi Başkanı Heysem Malih de adil geçişin ve Suriye'deki taraflar arasında sağlanacak barışın önemine dikkati çekerek, "Suriye yönetimi yakında devrilecek. Suriye halkı, rejim ve toplum arasındaki çatışmaların neticesinde ortaya çıkan sorunların çözülmesini istiyor" dedi.
Suriye Türkmen Meclis üyesi Dr. Muhammed Şeyh İbrahim ise "Suriye İç Barış" konferansını Esed yönetiminin halkına karşı uyguladığı başarısız savaş çerçevesinde ele alarak, "Bu konferans, halk arasında Esed rejimi tarafından ekilen nefret duygusunun ortadan kaldırılması ve tüm kesimleri hoşgörüyle, tek bir çatı altında toplayacak Suriye'nin gelecekteki durumunun belirlenmesi için düzenlendi" ifadelerini kullandı.
Şeyh İbrahim, Suriye'de yaşayan Türkmenler olarak, Suriye halkını kardeşleri olarak gördüklerinin altını çizerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Hepimiz Suriye vatandaşı olarak eşit seviyedeyiz. Kimsenin kimseye bir üstünlüğü söz konusu değil. Suriye halkı, farklı etnik yapıların birbirleriyle savaşacakları konusundaki iddiaları reddediyor."
Suriye Ulusal Meclisi Kürt Bloku Üyesi Dr. Niyazi Habeş, iç barışın Suriye halkının ihtiyaç duyduğu en önemli konular arasında yer aldığına işaret ederek, "Suriye Ulusal Meclisi'ndeki Kürtler, Suriye için emniyet supabı görevi görüyor. Suriye'deki Kürtler, diğer Suriyelilere kardeş naziresi ile bakıyorlar. Ne Araplarla, ne Türkmenlerle ne de diğer kesimlerle sorunumuz var. Bu ortaya çıkarılan mezhep temelli sorunlar, büyük-küçük ayırt etmeden insanları katleden Esed yönetiminin kalıntılarıdır" diye konuştu.
Suriye'deki Kürtlerin sorunlarının toplumla değil yönetimle olduğunu vurgulayan Habeş, "Herkesin, diyaloğa ve olumlu tartışmalara ne kadar ihtiyaç duyulduğunu bilmesi gerekir" şeklinde konuştu.