HAKSÖZ-HABER
Ali Bulaç, Zaman gazetesinde bugün Şanlıurfa’da gerçekleşecek seçimlere ilişkin gözlemlerini kaleme almış. “AK Parti Şanlıurfa’yı BDP’ye Bırakmış” başlığını taşıyan yazısında aday tercihi yüzünden AK Parti’nin daha önce kesin galip sayıldığı bu ilde seçimi kaybedebileceği dile getiriliyor. Bu değerlendirme AK Parti’nin aday tercihinin Urfa’da bir kırgınlık meydana getirdiğine dair yaygın gözlemle örtüşüyor.
Bununla birlikte yazarın öngörüsünün ne ölçüde haklı çıkacağından öte ister istemez bu yazının Zaman’ın genel tutumunun bir yansıması olarak okunacağı kesin görünüyor. Şöyle ki, Zaman gazetesinde her gün değişik il ve ilçelere ilişkin olarak AK Parti’nin ağır darbe alacağı tezini işleyen yazılar yayınlanıyor. Ali Bulaç’ın yazısının da ister istemez bu düzleme oturtulacağı ve bu şekilde değerlendirileceği kesin görünüyor.
Sayın yazarın yazısında dikkatimizi çeken husus ise Urfa’ya dair seçim sonucu tahmini değil. Suriyeli seçmenlerin oy kullanacakları iddialarını aynen tekrarlaması. Bilindiği üzere Hükümetin Suriye politikasına karşı kampanya yürüten çevreler uzun bir süredir Suriyeli sığınmacılara oy kullandırılacağı yalanını tekrarlamaktaydılar. Bu yolla hem seçimlere dair bir kuşku üretmeyi hem de Suriye meselesinde Baasçı duruşlarına bir destek daha oluşturmayı hedefledikleri de biliniyor.
Ve şimdi Ali Bulaç’ın da bu saçma, tutarsız ve sığ tezi hiç sorgulamadan aynen tekrar ettiğini görüyoruz. Yazısında aynen şöyle söylüyor:
“…Bu seçimde “ilave seçmen”den de söz ediliyor, Şanlıurfa'da bir de konuşulan konulardan biri 20 bin Suriyeli mültecinin kendilerine verilen kimlik veya belgeleri gösterip seçimlerde oy kullanacağı meselesi. Mülteciler oy kullanacak olursa bu da haliyle AK Parti'nin oyunu artıracak…”
Bilindiği üzere Türkiye’ye gelen Suriyeliler ya sığınmacı yada misafir konumundalar. Ve TC vatandaşı olmayan birinin seçimlerde oy kullanmasının imkansız olduğu ise ortaokul sosyal bilgiler düzeyinde bilgi sahibi olan herkesin rahatlıkla bilebileceği bir husus. Buna rağmen bu asılsız iddia ısrarla tekrarlanıp, propaganda ediliyor. Ve ne yazık ki, Ali Bulaç gibi bir isim dahi bu saçmalığa inanmış görünüyor ve yazısında dillendirerek belki de başkalarını da inandırmaya çalışıyor!