7 ve 11 yaşındaki Halepli çocukların Kuran-ı Kerim ve meali ile başlayan gecenin sunuculuğunu Gaziosmapaşa Özgür-Der temsilcilerinden Mustafa Işıklı yaptı.
Mustafa Işıklı İstanbul Ensarlarının tanıtımını yaptığı açılış konuşmasında; bu iyilik hareketinin isimsiz kahramanlarının ensar olabilmek adına yaşadıkları sürecin nasıl başladığını ve sonrasında nasıl şekillendiğini konuklarla paylaştı. Ayrıca İstanbul Ensarlarının, muhacir kardeşlerimizin izzetli duruşları sebebiyle çektikleri çile, katliam ve sürgünlere göğüs gererek 21.yüzyılda İslam ümmetine kıymetli bir örneklik teşkil ettiklerini düşündüklerini, onlar da Mekkeli mazlumların sürgününü gördüklerini, onları karşılayan kendilerinin de Medineli müslümanların duygularını yaşadıklarını ifade etti. Muhacir kardeşlerimizin vakur, metanetli duruşlarının ensarların üzerindeki sorumluluğunu daha da bir ağır ve anlamlı kıldığını söyledi.
“İstanbul Ensarları, ulusal sınırlara hapsedilmiş, bölünmüş ümmetin bir parçası olarak sınırları kabul etmeyen zihinler olduğunu, dünyada yaşanan zulümlere, katliamlara duyarsız kalmayan tavır alan, mazlumun yanımda, zalimin karşısında saf saf olup kenetlenen sadece Allah'ın rızasını gözeten gönüllerdir” diyerek konuşmasını bitirdi ve sonrasında Suriye Cihadı ve İstanbul Ensarlarının anlatıldığı sinevizyon ile programa devam edildi.
Programda İstanbul Ensarları adına Anadolu yakası sorumlusu İhsan Suiçmez konuşma yaparken, muhacirler adına Suriyeli Necve hanım ve kendisine tercümanlık yapan Zeynep hanım ile Suriye’den Türkiye’ye göç ve İstanbul Ensarlarının kendisine yapmış olduğu desteği anlattılar. Suriyeli Necve “ Oğlunun evlendirilmesi ve hatta torununun çeyizinin hazırlanmasına kadar bir çok konuda destek gördüm. Kendimi yabancı bir yerde hissetmedim. Allah onlardan razı olsun.. “ şeklinde konuşma yaparken gözyaşlarına hakim olamadı. Programa katılın Adem Özköse konuşmasında Suriye zindanlarında ki yaşam koşularına dikkat çekti ve İslam coğrafyasının bizlere ihtiyaç duyduğunu, çizilen sınırlar olabilir ama bizim sınırlarımız Edirne’den Kars’ a olmaması gerektiğini, bir de bizim yüreğimizin, vicdanımızın sınırları vardır vurgularıyla konuşmasını sonlandırdı. Adem Özköse konuşması sonrası sahne alan Hayrettin Akkuç’un söylediği ezgiler ile Mazlumlar için dayanışma gecesi; katılımcıların keyifli ve duygusal anlar yaşamaları ile son buldu.