Suriye'nin kuzeyinde Azez-Cerablus arasında insani nedenlerle oluşturulması öngörülen güvenli bölge, Türkmen köyleri üzerindeki DAEŞ baskısı ve PYD tehdidinin bertaraf edilmesinde de etkili olacak.
Türkmenler, Suriye’de oldukça dağınık bir coğrafyada yaşıyor. Nüfuslarının üçte ikisi, çoğu Halep olmak üzere Rakka'nın kuzeyinde yoğunlaşıyor.
PYD, geçen ay Arapların yanı sıra Türkmen köylerinin bulunduğu Tel Abyad'ı DAEŞ'ten alarak, Rakka'nın kuzeyindeki Kürt nüfusun yaşadığı Cezire ile Kobani (Ayn el Arab) bölgelerini birleştirmişti. Bunun ardından PYD, Tel Abyad'taki Türkmen köylerini "bölgeyi terk etmeleri, aksi takdirde koalisyon uçaklarının hava saldırısı düzenleyeceği" tehdidiyle zorla göç ettirmeye başladı.
Tel Abyad'ın 20 kilometre güneyinde yer alan Hammam Turkuman ve Al Iveyyid köylerinden yaklaşık 750 kişi, evlerini terk ederek Türkiye ve Rakka'nın çeşitli bölgelerine göç etti.
PYD, Türkmenleri Sürüyor
PYD, şu anda Rakka'nın kuzeyinde DAEŞ'ten aldığı yerlerdeki Türkmenleri zorla göç ettirmeye devam ediyor.
Tel Abyad Meclis ve Yerel Belgelendirme Komitesi Üyesi Ahmed el-Hac Salih, AA muhabirine yaptığı açıklamada, PYD güçlerinin Rakka'nın kuzeyindeki Suluk'un 5-6 kilometre güneyindeki "Hammam Türkmen Şemelli" ve "Hammam Türkmen Cenubi" beldelerindeki 8 bin 200 Türkmeni zorla göç ettirdiğini söyledi.
Salih, "PYD'nin Resulayn Kanton Başkanı Hüseyin Koçer, 'Hammam Türkmen Şemelli beldesinde halka köyü boşaltmaları gerektiğini söyledi. Halk kabul etmedi. İtiraz eden iki kişi, PYD güçlerince Tel Abyad'a götürüldü" dedi.
PYD'nin Türkmenleri Türkiye'ye yakın köylere gitmekten özellikle alıkoyduğunu ifade eden Salih, nüfusun bir kısmını Rakka kent merkezine diğer kısmını Rakka'nın kuzeyindeki DAEŞ kontrolünde bulunan Ali Becliye, el Doğaniye ve Hırbet el Rız köylerine göçe zorladığını aktardı.
Salih, PYD'nin evlerini terk etmeye direnen Türkmenleri, bulundukları yerleri ABD öncülüğündeki koalisyon uçaklarına bombalatmakla tehdit ettiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Koçer, 'Yerlerinizden ayrılmıyorsanız okul ve evlerinizi bombalaması için koalisyona koordinat vereceğiz' diyor. Halk, Koçer'in tehdidinden dolayı sığındığı okulları boşaltarak, 12 saat içinde güvenli gördüğü yerlere göç etti. PYD, göç edenlerin ve beldedekilerin cep telefonlarını ellerinden aldı ki tehciri belgeleyemesinler."
Rakka'ya bağlı Tel Abyad ve Ayn İssa beldelerinin arasındaki Suluk bölgesinin batı kısmı ve Kobani-Rakka merkez arasındaki Sırrın beldesinde bulunan Türkmen köyleri DAEŞ'in elinde bulunuyor. Rakka'nın kuzeyinde bunun dışında kalan bölge ise PYD'nin kontrolünde.
Haziran ayı sonundaki ilk iki dalgada PYD, DAEŞ'ten aldığı Hammam Türkmen Şemelli beldesinden 5 binden fazla kişiyi göç ettirmişti. Son günlerde üçüncüsü yaşanan ve en büyük göç dalgasında 8 bin 200 Türkmen Rakka'da DAEŞ kontrolündeki bölgelere gönderildi.
PYD kaynakları, Telabyad'ı alan PYD'nin Suriye'nin kuzeyindeki ilerleyişinde sıradaki hedefin Rakka iline bağlı Sırrın olabileceğini belirtiyor. PYD'nin buradan sonra da Cerablus'a sıçrayarak, Kobani ile Afrin "kantonlarını" birleştirmeyi amaçladığı tahmin ediliyor.
Sırrın, Kobani-Rakka merkez arasında, Fırat'ın doğu kıyısında yer alıyor. Hem Sırrın hem Cerablus çevresi Suriye Türkmenleri’nin en yoğun yaşadığı bölgelerden biri. Bu bölgelerin de PYD'nin eline geçmesi halinde Türkmenler, yeni ve çok daha büyük bir tehcir dalgasıyla karşılaşacaklarından endişe duyuyor.
Türkmenler, Türkiye'nin Suriyeli sığınmacıların barınma alanı olarak insani nedenlerle uzun süredir üzerinde durduğu Suriye rejimi uçuşlarına yasak güvenli bölgenin, Türkmen nüfus üzerindeki DAEŞ baskısı ve PYD tehdidine karşı önemli bir işlev göreceğini düşüncesinde.
"Güvenli Bölge İstiyoruz"
Suriye Türkmen Meclisi üyesi ve Suriye Türkmenleri Derneği Şanlıurfa Şube Başkanı Ekrem Dede, PYD'nin bir ay içinde Hammam Türkmen Şemelli'de halkı üç defa göçe zorladığını ifade ederek, son göç dalgasının bunlardan en büyüğü olduğunu belirtti. Dede, tehcirin uluslararası arenada duyulmasını engellemek için halkın Türkiye'ye değil, iç göçe zorlandığını ve bazı köylerin boşaltıldıktan sonra halkın bir daha geri dönmesini engellemek için dozerlerle yıkıldığını söyledi.
"Suriye'nin kuzeyinde güvenli bölge oluşturulmasını özellikle istiyoruz" diyen Dede, güvenli bölgenin hem burada yaşayan Türkmenlerin gelecekte maruz kalabilecekleri tehcire karşı önlem olacağını, hem de Rakka'daki Türkmenleri PYD tarafından DAEŞ'in eline sürülmekten kurtaracağını dile getirdi.
Dede, "Şimdiye kadar güvenli bölge oluşturulmuş olsaydı Türkmenler Türkiye'deki kamplar yerine bu bölgedeki yerleşimlerde kalacaktı, hem de DAEŞ tehlikesinden uzak olacaktı" dedi.
"Cerablus-Azez Arasında Güvenli Bölge, Hayati Fırsat"
Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Abdurrahman Mustafa ise iki yıldır Suriye'nin kuzeyinde güvenli bölge oluşmasını talep ettiklerini hatırlatarak, "Eğer güvenli bölge oluşmuş olsaydı, rejimin varil bombalarında bu kadar fazla insan ölmezdi" diye konuştu.
Ilımlı muhaliflerin denetiminde Halep'in kuzeyinde güvenli bölge oluşmasını arzuladıklarını belirten Mustafa, şöyle devam etti:
"Eğer bu zamanında yapılmış olsaydı şimdi ne rejimden, ne PYD'den ne DAEŞ'ten söz ederdik. Biz Suriye'nin toprak bütünlüğünün parçalanmasını istemediğimiz gibi, tüm halkların bir çatı altında toplanmasını istiyoruz. Güvenli bölge olmuş olsaydı bugün Esed yönetiminden de bahsediyor olmayacaktık. Suriye'nin kuzeyinde güvenli bölge olmadığı için rejim Halep'te varil bombalarıyla haklımıza saldırıyor."
Mustafa, Cerablus-Azez arasının Türkmen bölgesi olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Bu bölgede halkımız için güvenli bir bölgenin olması çok iyi olur. ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri, Suriye'de PYD'yi yoktan var ederek ona meşruiyet kazandırdı. PYD, Rakka'nın kuzeyinde etnik temizliğe devam ediyor. Türkmenleri bölgelerinden tehcire zorladı ve hala zorluyor. PYD, eğer Sırrın'i alırsa Cerablus'a yönelecek. Cerablus-Azez arasında güvenli bölge, DAEŞ ve PYD baskısından bıkmış Türkmenler için hayati bir fırsat olacak. Güvenli bölge oluşmuş olsaydı, PYD bugün bunları yapmıyor olacaktı. Rakka'nın kuzeyinde de bir güvenli bölge olmuş olsaydı, PYD'nin 'kanton birleştirme' projesi bugün olmayacaktı. PYD kantonların birleştirilmesini istiyor. Bu imkansız bir şey. Biz bunu istemiyoruz. Suriye halkı da bunu istemiyor. Rejim de kuzeyde daima çatışmaların çıkmasını istiyor. Rejim şimdi ülkedeki terörle ayakta kalmış durumda. Cerablus-Azez arasında güvenli bölge, DAEŞ vePYD baskısından bıkmış Türkmenler için hayati bir fırsat olacak."
(Kaynak: AA)