Suriyeli Başsavcı: "Palmira'yı Esed Yağmaladı"

Suriyeli Başsavcı Muhammed Kasım Naser, Esed rejiminin Palmira’da tarihî eserleri IŞİD’den önce yağmaladığını söyledi.

Suriyeli Başsavcı Muhammed Kasım Naser, “Esed rejimi şu anda dünyaya şunu diyecek: ‘Buradaki şu parçaların tamamını IŞİD yağmalamış.’ Hâlbuki, rejim kendi savaşına finans sağlayabilmek için daha önceden bu parçaları oradan çıkarmıştı.” dedi.

Naser, Esed rejiminin Palmira'da tarihî eserleri IŞİD'den önce yağmaladığını ve savaşı finanse için kullandığını söyledi.

Tedmur Başsavcısı iken rejimin katliamlarına daha fazla dayanamayarak ülkesini terk eden Muhammed Kasım Naser, Esed rejiminin tarihî Palmira kentinin bulunduğu Tedmur'u IŞİD'den geri alması hakkında Yeni Şafak'a açıklamalarda bulundu.

Esed rejiminin Palmira tezgâhını anlatan Başsavcı Naser, “Benim gördüğüm, bu bir teslim olma olayı değil, bu bir oyunun, planın ya da projenin parçası. 10 ay önce yaşanan senaryonun aynısı şu anda tekrarlanıyor. IŞİD'in Tedmur'a saldıracağından bir ay önce rejimin haberi vardı. 20 Mayıs 2015'te rejim, IŞİD'in Tedmur'a gelmesi için elinden geleni yaptı.” dedi.

10 Ay Sonra Aynı Senaryo

Rejimin, oradaki güçlerini, kuvvetlerinin hepsini başka bir yere kaydırarak IŞİD'ın iştahını kabarttığını vurgulayan Naser, “Tedmur'u çok basit bir yem hâline getirdi ki bu şekilde de dünyaya ‘Bakın IŞİD Tedmur'a saldırdı, Tedmur'u ele geçirdi, tarihî eserleri yıkıyor.’ dedi ve ardından da Rusya'nın Suriye'ye girmesine neden oldu. Geçtiğimiz 10 ay içerisinde rejim, Tedmur'u ele geçirmek için herhangi bir girişimde bulunmadı. Sâdece basında haberler çıkardı. Rejim, şu anda 8 gün süren bir çatışmayla Tedmur'u ele geçirdi. Aynı şekilde IŞİD, 10 ay önce 8 gün süren bir çatışma ile Tedmur'u ele geçirmişti. Aynı senaryo bire bir, zamanı ile vaktiyle, günü ile burada tekrarlanıyor.” diye konuştu.

“Rejim Tedmur’dan Çekilmeden Önce Tarihî Eserleri Yağmaladı”

Naser, Esed rejiminin Tedmur'u seçme nedenlerini “Rejimin Tedmur'u seçmesindeki neden ise Tedmur'un çölün ortasında olması ve IŞİD'in ana karargâhlarından uzak olması. Rejim oradan çıktı ve istediği zaman gelip orayı kuşatıp çok rahat bir şeklide alabileceğini biliyordu. Tedmur, tarihî bir şehir olmasından dolayı dünyanın her tarafından özellikle Batı tarafından herkesin bildiği, takip ettiği bir şehir. Bir neden daha var, rejim Tedmur'dan çekilmeden önce milyarlarca dolar kıymetinde olan tarihî eserleri yağmaladı.” diyerek anlattı.

Esed Rejimi Suçu IŞİD'e Atacak

Bunu belgeleyen görüntüleri bulunduğunu ifade eden Naser, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Rejim şu anda Tedmur'u ele geçirdiğinde insanlara şunu diyecek: ‘Buradaki şu parçaların tamamını IŞİD yıkmış, yağmalamış, tahrip etmiş.’. Hâlbuki bu böyle değil, rejim kendi savaşına finans sağlayabilmesi için daha önceden bu parçaları oradan çıkarmıştı. Rejime yandaş kanallar şu anda Tedmur'a gidiyorlar ve oradaki yapılan tahribatları çekiyorlar. Dünyaya IŞİD'in ne kadar tehlikeli bir örgüt olduğunu, Tedmur’a yapmış olduğu tahribatları gösteriyorlar. Ama bunun gerçeği çok yakında ortaya çıkacak. Bununla ilgili görüntüler yayımlanacak. IŞİD Tedmur'u ele geçirmeden önce rejim oradaki tüm tarihî eserleri Şam'a nakletmişti.”.

“Rejim Şov Yapıyor”

Naser, “Rejim güçleri, patlamaların ardından IŞİD'in dünyada terör örgütü olarak çok nefret duyulduğu zaman Tedmur'a girdi ve ‘Sizin en büyük düşmanınızla ben savaşıyorum.’ mesajı verdi.” diyerek Esed'in şov yaptığını söyledi

“Esed, IŞİD'e Tedmur'u teslim ettiği zaman, kendisine Özgür Suriye Ordusu tarafından çok büyük bir baskı uygulanmıştı ve çökmek üzereydi.” diyen Naser, “Rejimin subayları, şu şekilde konuşuyorlardı: ‘Şam'ı dahi IŞİD'e teslim edebiliriz.’. Tüm dünya kamuoyuna IŞİD'in ne kadar tehlikeli bir örgüt olduğunu göstermek amacıyla yapıldı. Bugün ise rejim güçleri, Fransa'da, Brüksel'de yaşanan patlamaların ardından IŞİD'in çıkmasıyla dünyada terör örgütü olarak çok nefret duyulduğu zaman Tedmur'a girdi.” diye konuştu.

IŞİD’le Savaşıyorum Mesajı

Naser, Esed'in bu hamleyle Avrupa'ya verdiği mesajı şöyle anlattı:

“Avrupa'ya şu mesajı verdi: ‘Bakın sizin en büyük düşmanınızı ben Tedmur'da yok ettim, tekrar Tedmur'u ele geçirdim. Sizin en büyük düşmanınızla ben savaşıyorum.’. Bu planı rejimin subaylarının ağzından bizzat duydum. Bir numaralı hedefi elde etti, Esed Avrupa'nın, Batı’nın gözüne girmek için kendini kahraman olarak ilan etti.”.

Hayalî Bir “Başarı”

Başsavcı Naser, Beşşar Esed'in planını ise şu şekilde anlattı:

“Beşşar Esed'in planı şuydu: Suriye'de bugüne kadar yapmış olduğu tüm katliamları, Tedmur'da elde etmiş olduğu başarı ile temizlemek ve yıkmaktı. Katliamları temizledi ve sildi, insanların gözünde tekrardan yer elde etmek istedi. Rejim şu ana kadar ne Halep'te ne de Dera'da Cumhuriyet Sarayı'na 10 kilometre yakın yerlerde bir zafer elde etti. Destekçilerinin, yanında olanların morali çökmüş durumda olduğu için bir morala ihtiyaç vardı. Tedmur'da zafer kazanmış gibi göstererek kendi destekçilerinin morallerini yükseltti. Hayalî bir başarı elde ederek, destekçilerinin morallerini, motivasyonlarını yükseltti.”.

Gövde Gösterisi

Şu anda rejimin elinde olan yerlerde kutlamalar yapıldığını ifade eden Naser, şunları dile getirdi:

“5 yıldan beri elde edilmemiş zafer Tedmur'da elde edilmiş durumda. Yakın zamanda Esed'in Tedmur'a gidip gövde gösterisi yapması bekleniyor.”.

“Asi Şebbihaları Cephede Öldürttü”

ABD ve Rusya'nın dışişleri bakanlarının Esed'in geleceğiyle alâkalı tartışmama konusunda anlaştığını dile getiren Naser, “Rusya ve Amerika PYD'ye destek verdiler. Dünyanın bildiği ucuz senaryo. Esed, dünya kamuoyuna Tedmur'da birçok askerini kaybettiğini söylüyor. Humus ve Tartus Şebbiha güçlerinden mafyalar oluşmaya başladı. Bunlar rejimin talimatlarına uymamaya başladı. Rejim de özellikle Humus ve Tartus Şebbihalarını tek tek belirleyerek bunları Tedmur'da ön cepheye yerleştirdi. Savaşta öldürterek tasfiye etti. Diğer yandan da Avrupa'ya ‘Bakın, sizin güvenliğinizi korumak için IŞİD'le savaşarak şu kadar askerim ölerek bedel ödedim.’ mesajı veriyor. Bu nedenle Humus ve Tartus'ta isyanlar başladı. İki gündür ayaklanmış durumdalar. Esed, tek taşla iki kuş vurmuş oldu.” dedi.

Hedefte Siviller Var!

Başsavcı Naser, rejimin, IŞİD'in oraya girmesi ile birlikte oradaki tüm Sünni ve Arapların evlerini bombaladığını belirterek “Oradaki insanların tamamının göç etmesine sebep oldu. Orada yapılan saldırıların hiçbiri IŞİD'e karşı değildi. Sivil vatandaşlara karşı yapıldı. Bu saldırılar ile birlikte Irak sınırına kadar tüm Araplar göç etmek zorunda kaldı. Humus sınırından Tedmur'dan Irak sınır kapısına kadar 500 bine yakın Sünni Arap yaşıyordu. Rejim bölgeyi tekrar ele geçirdi ancak orada tek bir Sünni yok. Hepsi göç etti. Bu şekilde rejim faydalı devlettir, kendisine yarayan devletlerin güvenliğini temin etmiş durumda. İran ve Irak'a yaklaşmış durumda. Petrol ve gaz kuyularını Araplardan arındırarak kendi yandaşlarının himayesine almış durumda.” dedi.

“Saldırıların Sorumlusu Esed ve Putin”

Naser sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tedmur halkından olan on binlerce insan şu anda kurban edilmiş durumda. Şu anda Tedmur ile Irak arasındaki bir çölde aç susuz yaşıyor bu insanlar. Bunlar rejimin yaptığı bombardımandan dolayı ülkelerini terk etmek zorunda kaldılar. Şu anda rejim ve Rusya uçakları kendilerini hâlâ takip etmeye devam ediyor. Çölde kendilerini bombalıyor ve bu yapılan bombardımanın hepsi çölde IŞİD'e yapılıyor diye adlandırılıyor ancak hepsi sivillere, gariban mazlum insanlara yönelik yapılıyor. Ben de bir başsavcı olarak Tedmur şehrinde yapılan katliam ve tahribatın tamamını Beşer Esed ve Putin'e yüklüyorum. Çünkü onların yapmış olduğu sivillere yönelik ve tarihî yerlere yapılan bu saldırıların sorumlusu Esed ve Putin'dir. Eğer Tedmur güvenli ve kurtarılmış bir bölgeyse Tedmur'dan çıkan yüz binlerce insan, Tedmur'un gerçek halkı neden hâlâ Tedmur'a dönmediler?”.

Kaynak: Yeni Şafak

Röportaj Haberleri

Suudi Arabistan'da İslam, sekülerleşme ve Bin Selman reformları
“Filistin özgürleşmediği sürece, bu travma asla geçmeyecek”
Netflix abonelerine yalnızca eğlence değil "politik görüşlerini" de satıyor
Nazmul İslam: Bangladeş’te devrim bir süreç esas mesele şimdi başlıyor!
"Sinvar’ın yolunu sürdüreceğiz"