Esad rejimi tarafından Suriye'de işkence ve insanlık dışı yöntemlerle öldürüldüğü belirtilen 11 bin kişiye ait olan ve Anadolu Ajansı'nca dünyaya duyurulan fotoğraflar ve etkileri, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi çerçevesinde düzenlenen panelde ele alındı.
BM Cenevre Ofisi'nde Türkiye, Fransa ve Katar'ın ortaklaşa düzenlediği "Suriye hapishanelerindeki tutukluların ve gözaltında kaybolan mağdurların trajedileri" başlıklı panel büyük ilgi gördü.
Türkiye'nin Birleşmiş Milletler Cenevre Ofisi Daimi Temsilcisi Büyükelçi Mehmet Ferden Çarıkçı, Suriye'de, önemli kısmı kadın ve çocuk olan 10 binlerce insanın rejimin hapishanelerinde gözaltında tutulduğunu ve işkenceye maruz kaldığını söyledi. Suriye rejiminin gözaltı merkezlerinde ve hapishanelerinde işkenceyle öldürme sistemi uygulandığını ifade eden Çarıkçı, Sezar fotoğraflarıyla bu konuda ürkütücü miktarda delil toplandığını kaydetti. Rejimin emirlerinin yerine getirildiğinin kanıtlanması için bu fotoğrafların belirli bir metotla çekildiğini anımsatan Çarıkçı, "Bugün Suriye'de, eşi benzeri görülmemiş bir barbarlık ve zalimlikle karşı karşıyayız. Bunun mağdurları sadece istatistik değildir, yüzleri ve isimleri olan gerçek insanlardır" dedi.
"SAHTE OLMASI VE ABARTILMIŞ OLMASI MÜMKÜN DEĞİLDİ"
"Sezar raporunu" hazırlayan komisyonun üyesi Desmond Lorenz de Silva ise hem Sezar'ın durumunu hem de ulaştırdığı delilleri inceleme imkanı bulduklarını söyledi. Silva, "Kaçınılmaz bir sonuca ulaştık, deliller çok kuvvetliydi, sahte olması ve abartılmış olması mümkün değildi" diye konuştu. Fotoğrafların Esed rejiminin elindeki mahkumları öldürme prosedürünü ortaya koyduğunu belirten Silva, insanların işkenceye uğradığını ve öldürüldüklerini kaydetti. Sezar'ın üç yıl boyunca günde 50 cesedi fotoğrafladığını dile getiren Silva, fotoğrafların 11 bin insanın öldürüldüğünü kanıtladığına dikkati çekti. "Bu, insanların kasıtlı bir şekilde öldürülmesi eylemidir" diyen Silva, bunun bir hükümet politikası olduğunu kaydetti.
Sezar raporunu hazırlayan komisyonun bir diğer üyesi Profesör Dr. David Crane ise "Deliller, inkar edilemez bir şekilde bunun savaş suçu ve insanlığa karşı suç olduğunu göstermektedir" dedi. Bundan sonra adalet mekanizmasının işletilmesinin önemli olduğuna işaret eden Crane, fotoğrafları göstererek, deliller hakkında bilgi verdi. Bu fotoğrafların herhangi bir mahkemede delil olarak kullanılabilecek nitelikte olduğuna da işaret eden Crane, yapılanların sistematik ve geniş kapsamlı bir katliam olduğunu kaydetti.
Panelde, iki mağdur yakını da yaşadıkları süreci ve tanıklıklarını anlattı. Panelin başlangıcında Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius'un konuyla ilgili video mesajı da gösterildi.
Dünya Bülteni