Başlamasından bu yana 4 yıl geçen Suriye ayaklanmasının ülkede geniş çaplı bir savaşa dönüşmesi, geride en az 200.000 hayat bıraktı.
Savaş, aynı zamanda Avrupa, Avustralya ve başka yerlerden gelen binlerce genç Müslümanın Nusret Cephesi, IŞİD ve Ahrar’uş Şam gibi gruplara katılarak savaştığına sahne oldu.
Suriye’ye Batılı savaşçılarla görüşmek için giden Danimarkalı film yapımcısı Nagieb Khaja, Nusret Cephesi’nin önemli simalarından Avustralyalı vaiz Ebu Süleyman Muhacir ile görüştü.
Nagieb, bu proje aracılığıyla genç yabancı Müslümanların Suriye’deki savaşa neden katıldığını, Nusret Cephesi ile IŞİD arasındaki şiddetli çekişmenin arkasında yatan nedenleri ve mevcut gelişmelerin küresel güvenliğe etkilerini keşfetmiş oldu.
Nagieb Khaja, Suriye yolculuğunun ardından kaleme aldığı Film yapımcısının görüşü adlı yazısında Mayıs 2014’te Suriye’nin kuzeyinde bir grup yabancı savaşçıyla buluştuğunu ve hemen onlarla yapacağı film hakkında konuşmaya başladığını söylüyor.
Danimarkalı film yapımcısı, Nusret Cephesini Suriye’nin en güçlü gruplarından biri ve kesinlikle en ketum kapalı kutu olarak tanımlıyor ve ekliyor: “IŞİDle aynı kökten geliyorlar.”
2000’li yıllarda El Kaide bayrağı altında beraber savaştığını söylediği iki grubun 2013 yılında coğrafi ve ideolojik ayrılığa düştüğünü belirten Khaja, bu ayrılığın sonucunu dünyadaki farklı cihat yanlısı grupların ya El Kaide’ye ya da IŞİD’e bağlılığını bildirmesi ile özetliyor.
Danimarkalı film yapımcısı ayrıca Nusret Cephesi’nin Suriye’nin geleceği için El Kaide vizyonuna sahip olduğunu ve IŞİD’i kalplerde ve zihinlerde yeneceğini söylüyor.
Yazı, ‘IŞİD’in muhteşem askeri zaferleri ve hilafet ilanı nedeniyle birçok kişinin IŞİD’e kaydığını’ belirterek ‘medyanın IŞİD’in sahip olduğu topraklara odaklanmasına karşın Nusret Cephesi ve ortaklarının kuzeyde kendi İslam Devletlerini kurduğuna’ dikkat çekerek devam ediyor.
Danimarkalı film yapımcısı Nagieb Khaja, çekmeyi planladığı film için görüşmelerinin aylar sürdüğünü ve sonunda Nusret Cephesi Lideri Ebu Muhammed El Cevlani’nin grubunun üst düzey liderlerinden Ebu Süleyman El Muhacir ile bir röportaj gerçekleştirmesine izin verdiğini söylüyor.
Nagieb Khaja, Ebu Süleyman’ın Nusret Cephesi şeri heyetinde üst düzey görevli olduğunu, ayrılma döneminde Nusret Cephesi ile IŞİD arasında arabulucu olduğunu, daha sonra Nusret Cephesi’nin yanında yer aldığını ve IŞİD lideri Ebu Bekir Bağdadi’yi El Kaide lideri Eymen Zevahiri’ye verdiği biyatı bozmakla suçladığını belirtiyor.
Nagieb Khaja yazısında ‘bazı analistler Nusret Cephesi ile IŞİD’in özünde bir olduğunu söylese de ben sahada fertlerinden liderlerine kadar görüştüğüm Nusret Cephesi’nin IŞİD’den temel farklarla ayrıştığını gördüm. Nusra da IŞİD de İslam Şeriatını istiyor fakat aralarında yorum ve uygulama farkı var’ diyor.
Danimarkalı film yapımcısı Ebu Süleyman El Muhacir ile gerçekleştirdiği röportajda El Muhacirin kendisine ‘kendisini tek merci gören IŞİD’in aksine Nusra’nın diğer gruplarla çalışan ve büyük hareketin bir parçası olduğunu’ söylediğini aktarıyor.
Ebu Süleyman’ın röportajda ayrıca ‘IŞİD’in mücrim bir grup olduğu, Şeri mahkemeye gelmediği’ gibi şeylerden bahsettiğini söyleyen Khaja, El Muhacir’in ‘IŞİD’in yardım gönüllülerini öldürmesinin Şeriatta haram olduğunu’ söylediğini de aktarıyor.
Suriye hakkında hazırlanan ve Nusret Cephesi liderliği ile de röportaj yapılan ‘Suriye’deki Batılı Cihatçılar’ adlı çalışma:
Kaynak: infocenter.media