Suriye’de Şehit Düşen Muhacirler Fatih’te Selamlandı!

Suriye’de şehit düşen genç muhacir kardeşlerimiz için Fatih’te gıyabi cenaze namazı kılındı; Esed diktatörlüğü protesto edildi.

Türkiye’de muhacir olarak bulunup gittikleri Suriye’de şehit düşen Suriyeli, Çeçen ve Dağıstanlı kardeşlerimiz için İstanbul’da gıyabi cenaze namazı kılındı, dua edildi.

Geçtiğimiz günlerde Suriye’de şehit düştükleri haberi alınan Ömer Bkerati (16), Viem el-Batal (19), Abdullah Dağıstani (20), Rüstem Gelayev (23) için Suriye Halkıyla Dayanışma Platformu’nun çağrısıyla bugün Fatih Camii’nde bir araya gelen Müslümanlar, Cuma namazı sonrasında gıyabi cenaze namazı kıldılar.

Şehitlerin resimleri, Özgür Suriye Ordusu flamaları ve tevhid bayraklarının taşındığı eylemde Ömer Bkerati kardeşimizin anne ve babasının konuşmaları sırasında birçok kişi duygulanarak gözyaşlarına hâkim olamadı.

İMKANDER Genel Başkanı Murat Özer’in sunuculuğunu yaptığı etkinlikte cenaze namazını şehit kardeşimiz Ömer Bkerati’nin babası Eymen Ebu Osman kıldırdı. Namazı gözyaşları içinde kıldıran baba namazdan sonra kalabalığa hitap etti.

“Arkalarından Üzüldüğümüz Şehitler Sevinç İçindeler”

Ömer’in babası Eymen Ebu Osman, Kur’an’da şehitlerle ilgili ayetleri hatırlattı ve arkalarından üzüldüğümüz şehitlerin sevinç içinde olduğunu belirtti. Ebu Osman konuşmasının sonunda, Allah’ın yardımını esirgemeyeceği ve Suriye’de direnen halkın yakın zaman içerisinde muzaffer olacağını belirtti.

“Müslümanlar Tarih Boyunca Fedakârlık Göstermiştir!”

Ardından Ebu Osman’ın konuşmasını tercüme eden Prof. Dr. Ahmet Ağırakça bir konuşma yaptı. Ömer Bkerati’nin ve annesi olan Şaza Hanım’ın Türkiye’de yakinen tanındığını ve Şaza Hanım’ın Mavi Marmara’da bulunduğunu belirtti. “Müslümanlar tarih boyunca İslam’ın yücelmesi için fedakârlık göstermiş ve varlıklarını ortaya koyarak cihadi anlayışlarını sürdürmüşlerdir” diyen Ağırakça, Suriye’de ölümüne mücadele eden bir halkı yalnız bırakanları; söylemleriyle onları arkadan hançerleyenleri eleştirdi. Esed yönetimine karşı başkaldıranların şehit sayılamayacağını dillendirenlerin varlığının utanç verici olduğunu belirten Ağırakça, Baas rejimine destek verenlerin zillet içerisinde bulunduklarını ifade etti. 

Golan Tepelerinin işgal altında bulunmasına rağmen İsrail’e karşı ciddi bir varlık gösteremeyen Esed diktasının Filistin’in hamisi olarak sunulmasının çürük bir iddia olduğunu vurgulayan Ağırakça, hiçbir gerekçenin halkını öldüren bir zalime maslahat gereği müsamaha ile yaklaşılmasına meşruiyet kazandıramayacağını sözlerine ekledi. Ağırakça, Suriye’de yaklaşık 50 bin şehidin kanına giren zalim Esed rejiminin pılını pırtını toplayıp bir an önce gideceği günlere işaret ederek Rabbimize zaferini yakınlaştırması için dua etti.

Anne Şaza Hanım: “Şehadetin Düğününü Yaşıyoruz”

Ömer Bkerati’nin annesi Şaza Hanım ise oldukça duygusal bir konuşma yaptı. Kendilerini şehadetle tanıştırdığı için Allah’a hamd ederek konuşmasına başlayan Şaza Hanım konuşmasını gözyaşları içinde sürdürmeye çalıştı. Ömer’i daha karnındayken Allah’a adadığını ve Ömer’in Allah yolunda şehit olmasını temenni ettiğini ifade eden anne, yaşadığı acıya rağmen vakur ve örnek bir tavır ortaya koydu. Cenaze programı için “şehadet düğünü” nitelemesinde bulunan Şaza Hanım, Suriye halkının özgürlüğüne kavuşması için tüm Müslümanları bu cihada destek vermeye çağırdı. Suriye direnişinin Mescid-i Aksa’nın kapısı olduğunun da altını çizen Şaza Hanım, “Allah bize yeter, O, ne güzel vekildir.” diyerek bitirdi.

“Suriye’de İç Savaş Vardır Demek Esed Taraftarlığıdır!”

Son olarak ÖZGÜR-DER Genel Başkan Yardımcısı Kenan Alpay konuştu. Şaza Hanım gibi Suriye’de yüz binlerce annenin evlat acısı yaşadığını belirten Alpay, yaşanan zulmün anlatımının mümkün olmadığını ima etti. 16 yaşında Ömer Bkerati’ye ve 20’li yaşlardaki Suriyeli, Çeçen ve Dağıstanlı diğer kardeşlerimize yaşlarından ötürü eleştiri getirenlerin söylemini Mavi Marmara’da şehit olan Furkan Doğan’ı hatırlatarak cevap veren Alpay, “Bu gençler ömürlerinin baharında paraya, eğlenceye, istikbale değil, Allah ve Resulünün yolunda yürümeye yönelerek hepimize bir ders verdiler.” dedi.

“Suriye’de iç savaş yaşanıyor.” söylemini de eleştiren Alpay, bu ifadenin Esed taraftarlığı yapmak anlamına geldiğini söyledi.  Suriye’de Şii-Sünni şeklinde mezhep savaşı yaşanıyor diyenlere Şiilikle Nusayri çetelerini özdeşleştirip özdeşleştirmediklerini soran Alpay, yaşananların Baas rejimi ve çetelerinin 40 yılı aşkın bir zamandır kendi halkını adeta bir soykırımdan geçirmek olduğunun altını çizdi. Türkiye’de sadece sol-sosyalist kesimin değil, maalesef İslami kimlik maskeli kimi kişi ve çevrelerin de tutum ve davranışlarıyla Esed rejiminin yanında yer aldıklarını kaydetti.

“Suriye’de Batı Değil, Baas İşgali Var”

Suriye’de ABD ya da başka bir dış gücün işgalinin değil, Baas işgalinin mevcut bulunduğunu ifade eden Alpay, son olarak farklı ülke ve farklı milliyetlerden genç kardeşlerimizin Suriye’deki cihada katılmasının “Müminler kardeştir.” ayetinin somut bir yansıması olduğunu belirtti. Ömer, Viyem, Abdullah, Rüstem gibi örnek kardeşlerimiz sayesinde Suriye direnişinin muzaffer olacağına ve Allah’ın zalimleri cezalandıracağına inandığını belirten Alpay, bir ayetle konuşmasını noktaladı: “De ki: Ey kâfirler yenileceksiniz ve cehenneme sürükleneceksiniz.

“Suriye Devrimi Binlerce Şehidiyle Zafere Yürüyor!”

Necmettin Irmak’ın Suriyeli şehitler ve mücahitler için dua okuduğu eylemde “Allah’ın Yardımıyla Zafer Yakındır!”, “Şehitlere Selam Direnişe Devam! Kahrolsun Baas Diktatörlüğü! Yaşasın Suriye Devrimi!” ve “Suriye Devrimi Binlerce Şehidiyle Zafere Yürüyor!” yazılı pankartlar açıldı. Sık sık tekbirlerin getirildiği eylemde Esed karşıtı sloganlar atıldı.

HAKSÖZ-HABER

Fotoğraf: Murat Kurt – Emine Nur Çakır

 

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi