Suriye’de Misket Bombası Raporu!

İnsan Hakları İzleme Örgütü, Esed rejiminin geçen hafta Cenevre'de barış görüşmeleri sürerken ülkede tahrip gücü yüksek misket bombası kullandığına dair rapor yayınladı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün rapora eklediği kanıtlara göre rejim güçleri 12 ve 13 Şubat tarihlerinde Suriye’nin kuzeyindeki Hama’ya bağlı Kefer Zeyta bölgesinde misket bombası kullandı. Raporda, bunun Suriye’deki iç savaşta kullanılan en büyük ve en ölümcül parça tesirli patlayıcı olduğu iddia ediliyor. 

Misket bombası kullanımı uluslararası anlaşmalarla yasaklanmışi durumda. Çok sayıda küçük bombadan oluşan patlayıcının bir kısmı atıldığında infilak ediyor, bir kısmı ise patlamadan çevreye yayılıyor, bu da savaştan sonra bile sivil ölümlerine sebep oluyor. 

İnsan Hakları İzleme Örgütü silah bölümü direktörü Steve Goose “Bu yasaklanmış patlayıcıları, Suriye hükümetinin hala kendi halkı üzerinde kullanıyor olması dehşet verici. Misket bombaları sivilleri öldürüyor ve gelecek nesilleri de tehdit ediyor” dedi.

Cenevre sürerken atıldı

Kefer Zeyta’da 12-13 Şubat 2014’te düzenlenen saldırılarda muhaliflerle bağlantılı olmayan yerel aktivistlere göre en az iki sivil öldü, 10 sivil de yaralandı.

Yerel aktivistler saldırılarda kullanılan bombaların parçalarına ait olduğunu iddia ettikleri fotoğraf ve görüntüleri İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne verdi. Fotoğraflarda 1991 yapımı 9M55K adlı bir roketin parçaları ve bu roketle birlikte atılan patlamamış silindir şeklinde bir bomba görülüyor.

Rapora göre roket Sovyetler Birliği’nde 1980'lerde üretilmeye başlanan ve Rusça’da “hortum” anlamına gelen Smerch adlı çok başlıklı bir fırlatma sisteminden atıldı.

Üreticisine göre Smerch aynı anda 12 roket atabiliyor. Bu roketlerin her birinin içinde 72 ayrı patlayıcı bulunuyor. Tam adı BM-30 Smerch olan bu sistemin Suriye rejiminin elinde olduğu bilinmiyordu, İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün elinde de rejimin daha önce böyle bir silah kullandığına dair veri yoktu.

Uluslararası savunma harcamaları üzerine kayıt tutan  Londra merkezli Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (IISS) ve İsveç merkezli Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü'nün (SIPRI) kayıtlarında da Suriye rejiminin elinde bu fırlatma sisteminin bulunduğuna dair bir kayıt yok.

Görgü tanıkları anlattı

Hama’daki saldırının görgü tanığına göre 12 Şubat’ta öğleden sonra Kefer Zeyta’nın güneyinde Makasem mahallesindeki meydana bir bomba düştü. Tanık patlamayla ilgili şunları anlattı:

"Bomba daha yere değmeden havada patladı ve çevreye küçük parçalar yayıldı. Bomba atıldığı sırada havada bir helikopter ya da savaş uçağı görmedim. Roketlerden biri patlamadı ve çevreye de onlarca küçük patlayıcı yayıldı. Askeri uzmanlar bu patlayıcıların fünyelerini teker teker ayırdı.

İkinci roket havada patladı ve çevreye yayılan patlayıcılar yüzünden aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu siviller yaralandı. Yaralılardan bazıları yakınlardaki Murik köyünden kaçıp gelmişti."  

Görgü tanığı roketlerin Kefer Zeyta’ya 30 kilometre uzaklıkta rejimin kontrolündeki Hama havaalanından atıldığına inanıyor:

“Öğleden sonra 4 civarında muhaliflerden bir telefon aldım. Hama askeri havaalanından iki roket fırlatıldığını söylediler. Bölgedeki herkesi uyarmaya çalıştık ama bu kadar kısa sürede herkes gizlenemedi.”

Yerel kaynaklara göre iki günde fırlatılan roketlerden sonra bölgeden en az 20 adet patlamamış bomba bulundu.  

Kefer Zeyta Aralık 2012’de muhaliflerin kontrolüne geçtikten sonra rejimin hedeflerinden bir haline geldi. Rejim buraya varil bombalı ve havan toplu saldırılar düzenliyordu.

Bölgedeki muhalifler daha önce Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ile de çatışıyordu. IŞİD Ocak ayında bölgeden çekildi. 

Savaş suçu 

2012 yılında rejimin ülkenin birçok yerinde misket bombası kullandığına dair görüntüler ortaya çıkmış, İnsan Hakları İzleme Örgütü bir seferde yüzlerce bombacık atma kapasitesine sahip bombanın sivillerin yaşadığı bölgelere atılmasının 'savaş suçu' kapsamında değerlendirebileceğini öne sürmüştü.

Misket bombaları hedefe atıldığında, ana bomba infilak ediyor, içindeki minik bombacıklar dağılarak çevreye saçılıyor ve arka arkaya patlıyor. Bazı bombacıklar ise düştüğü gibi patlamadığından aylar ya da yıllar boyunca siviller için tehlike oluşturuyor.

109 ülkenin kullanım, stok ve satışını yasakladığı bomba, 2010 yılı itibariyle uluslararası hukuka görede yasaklı statüsünde. Ancak söz konusu metin Suriye, Rusya, ABD ve Çin tarafından imzalanmış değil. 

Al Jazeera

Suriye Haberleri

Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı adayı Waltz: ABD askerleri Suriye'de olmamalı
Şam'ın mahallelerindeki evlerine dönen Suriyeliler hayata tutunmaya çalışıyor
Suriye'de Esed rejim unsurları silahlarını teslim etmeye devam ediyor
Esed çetesinin YouTuberları şimdi neredeler?
Yıllardır enkazın kaldırılmadığı Deyrizor'daki yıkım görüntülendi