Türkiye ve Rusya’nın garantörlüğünde hayata geçirilen Suriye’deki ateşkes, yer yer ihlâl haberlerinin gelmesine rağmen büyük oranda uygulanabilirliğini koruyor.
Öte yandan, Ahraru’ş-Şam ve diğer bazı grupların bu anlaşmaya imza atmadığı hâlde Astana’ya çatışmasız bir ortamda gidilebilmesi için sessiz kaldıkları belirtiliyor.
Bu gruplar, Halep’te büyük operasyonlar gerçekleştiren Ensaru’ş Şeria ve Cisr eş-Şuğur ile İdlib’i Beşşar Esed güçlerinden almayı başaran Fetih Ordusu’nun bileşenleri arasında bulunuyor.
İmzasız Destek
Bu askerî koalisyonların en önemli bileşeni ise “terör örgütü” olarak nitelendirilen ve ateşkes kapsamı dışında bırakılan eski adı Nusra Cephesi olan Şam’ın Fethi Cephesi.
Ateşkese imza atmadıkları hâlde sessiz kalıp barışı zımnen destekleyen bu gruplar, en önemli müttefikleri olan Şam’ın Fethi Cephesi’ne yönelik “terörist” nitelendirmesini de bu tavırla reddediyor.
Direniş kaynakları, Nusra Cephesi’ni bahane ederek sivil yerleşim bölgelerini ve “en ılımlı” direniş gruplarını dahi bombalayan Esed ve Rus güçlerinin saldırgan tavırları karşısında Ankara’nın direnişçi gruplara şu ricada bulunduğunu ifade ediyor:
“Nusra Cephesi bahanesiyle çok şiddetli saldırılara maruz kalıyorsunuz ve biz de sizi koruyamıyoruz. Ateşkesi kabul edin.”
Guta Dâhil
Öte yandan, isimleri Şam’ın Fethi Cephesi kadar anılmasa da, Cundu’l-Aksa’nın Şam’ın Fethi Cephesi’ne katılmayan uzantıları, Türkistan İslâm Cemaati, Cundu’ş-Şam gibi grupların da Şam’ın Fethi Cephesi’yle organik bağı olduğu iddia edilerek ateşkes kapsamı dışında tutulacağı öne sürülüyor.
Ateşkes görüşmelerinde Rusya tarafının uzun bir süredir cephe hattı olan Şam banliyölerinden Guta’nın da ateşkes dışında kalması için direttiği ancak Türkiye ve direniş gruplarının bunu reddettiği öğrenildi.
Yeni Siyâsî Temsil
Astana’da yapılması planlanan siyâsî çözüm müzakerelerine kadar ateşkes bozulmazsa, direniş kanadı yeni ve daha güçlü bir siyâsî temsille masaya oturacak.
Şu âna kadar Cenevre, Zürih veya Viyana’da yapılan çözüm görüşmelerine direnişçileri temsilen katılan isimler saha gerçeklerinden kopuk olmakla ve silahlı kanatla etkileşimden uzak olmakla eleştiriliyordu.
Astana sürecine eş zamanlı olarak Suriye’de direniş gruplarının kendi aralarında birlik olma çalışmalarının da hızlanacağı ve Astana’da kurulacak masaya elleri daha güçlenmiş bir şekilde oturacakları da bildirildi.
Grupların birleşmesiyle yaklaşık 40 bin direnişçi tek çatı altında toplanmış olacak ve Astana’daki temsilciler askerî kanatla eşgüdümlü bir şekilde hareket edecek.
İran’a Dikkat
Halep’i işgal ettikten sonra Suriye direnişine büyük darbe vuran Esed güçleri ve ülkeye gönderdiği mezhepçi militanlarla kontrolü elinde tutan İran’ın bu ateşkesi bozarak İdlib ve Cisr eş-Şuğur’u da alma planı yaptığı biliniyor.
Mezhepçi militanların eliyle sahada “kesin zafer” planlayan İran’ın, sahadaki ateşkesi bozmak için provokasyonlara hazırlandığı da ifade ediliyor.
Kaynak: Cihat Arpacık / Yeni Şafak