HAKSÖZ-HABER
Suriye’de 3 yıldır kesintisiz süren zulme karşı başta CHP olmak üzere Türkiye’deki sol-Kemalist-Alevi unsurların hararetle Baas rejiminden yana tavır takındıkları biliniyor. Her fırsatta Esed diktasını savunan söylemler geliştiren bu çevreler Suriyeli mazlumların yanında yer aldığı için AK Parti Hükümetine ve Tayyip Erdoğan’a düşmanlıkta da sınır tanımıyorlar. Bu bağlamda iki devlet arasında yaşanan tüm ihtilaflarda şaşmaz bir biçimde Baas sözcülüğünü üstlenmekteler.
Bu çevreler dün düşürülen Suriye uçağı konusunda da yine aynı tavrı takınıp Türkiye’nin savaş kışkırtıcılığı yaptığını, ‘cihatçı’larla işbirliği içinde Suriye ordusuna saldırdığını iddia ettiler. Seçim sürecinde yanlış anlaşılmamak için Kılıçdaroğlu bir yandan sınır ihlali durumunda yapılanın hak olduğunu söylemek zorunda hissetti ama sözcüsü spekülasyonlarla zihin bulandırma çabalarından geri kalmadı.
Buraya kadar her şey normal sayılır, herkes seciyesine uygun olanı yapacak elbette! İlginç olan bu açık-örtük Baas savunusu söyleminin Gülen medyasında da paylaşılmış olması.
Zaman gazetesi “Seçim öncesi Suriye savaş uçağı vuruldu” manşetiyle verdiği haberde ısrarla işin içinde bir bit yeniği arıyor. Haberin ilk paragrafındaki şu cümlelere bakın:
“…Yerel seçimler öncesinde yolsuzluk iddialarını unutturmak ve iktidarın arkasında kenetlenmeyi sağlamak amacıyla savaş senaryoları tartışılırken Suriye sınırında dün sıcak saatler yaşandı. Türk jetleri, sınır ihlali yaptığı gerekçesiyle bir Suriye uçağını düşürdü…”
Ve aynı sayfada konuyla ilgili bir başka haber. Konuya ilişkin farklı kişilerin değerlendirmeleri alınmış. “Müdahale ‘seçim ayarlı’ mı?” başlıklı haber şu şekilde devam ediyor:
“…30 Mart’ta yapılacak yerel seçimler öncesinde Ankara’nın Suriye’ye sınırlı bir operasyon gerçekleştirebileceği konuşulurken Türk jetleri dün sınır ihlali yapan bir Suriye uçağını düşürdü.
Suriye’ye karşı angajman kuralları Haziran 2012’de değiştirilirken “Suriye jetleri bu tarihten sonra ilk kez mi sınır ihlali yaptı?” sorusu akıllara geldi. Fatih Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim görevlisi Doç. Dr. Savaş Genç, Zaman’a yaptığı açıklamada, dünkü olayın, geçen eylül ayında Suriye helikopterinin düşürülmesi sonrası ilk sınır ihlali olup olmadığını sorarken, “Cevap evetse Suriye uçağının düşürülmesi normal olarak değerlendirilebilir. Fakat ‘hayır’sa neden daha önce değil de bugün vurduk? Türkiye angajman kurallarını değiştirmesinden bu yana birçok ihlal yapılmış ve Türkiye bu hakkını şimdi kullanıyorsa bunun seçime altı gün kala neden meydana geldiğini sormak gerek.” diye konuştu. Emekli Pilot Kurmay Albay Ümit Öztürk de Türk uçaklarının angajman kurallarına uymayarak Suriye uçağını düşürmesi durumunun uluslararası hukuk karşısında Türkiye’nin zor duruma düşeceğini belirtti…”
Hükümete karşı girişilen bu savaş Gülen cemaatinin gözünü adeta kör etmiş! Her şey ama her şey bu düzleme oturtulup, kar-zarar hesabıyla değerlendiriliyor. Daha önce İHH’nın hedef gösterilmesi, tır operasyonları ile ortaya konan pejmürdelik bu kez de düşürülen Suriye jeti haberlerine yansıyor. “Neden şimdi?”, ”Zamanı mıydı?” ve benzeri sorular üzerinden müthiş bir bilgi kirliliği ve kafa karışıklığı üretiliyor. Anlaşılan o ki Gezi ruhu yavaş yavaş Gülen grubunun söylemiyle birlikte zihnini de kuşatmaya doğru gidiyor.
Todays Zaman Gazetesi'nde de Suriye uçağının düşürülmesi seçimlerle ilişkilendirildi