Mart ayından bu yana dört defa Türkiye’de, bir defa Brüksel’de toplanan Suriye muhalefeti demokratik ve medeni bir Suriye inşa etmenin gayreti içerisinde çalışmalarını yürütüyor.
16 Temmuz Cumartesi günü İstanbul’da toplanan Suriye muhalefeti eşzamanlı olarak Şam’da yapılacak konferansla birlikte ortak bir ulusal heyet oluşturacaktı. Cuma günü konferansın yapılacağı yerin basılması sonucunda bu toplantı iptal edildi. İstanbul’daki toplantı 350 Suriyelinin katılımı ile gerçekleşti. Suriye’nin içinden ve diasporadan Arap aşiretleri, Kürt, Türkmen, Hıristiyan, Nusayri, laik, İslamcı tüm kesimlerden toplantıya katılım vardı. Suriye muhalefeti bu toplantıda, 25 üyelik komite ve 11 kişilik bir komisyon belirledi. Şam’dan seçilecek 50 kişilik komite ve 13 kişilik komisyon üyesi ile beraber oluşacak Suriye Ulusal Konseyi, Suriye’nin geleceğini ve yol haritasını üstlenen ekip olacak. Muhalefetin tabiî ki işi kolay değil. Suriye ne Tunus, ne Mısır, ne de Yemen gibi sivil toplum, dernek, sendika, parti türü organizasyon altyapısı şansına sahip olmadı. 40 yıldır olağanüstü hal kanunları ile yönetilen Suriye’de muhalefet ilk defa sosyal ve siyasi yapılanma telaşının heyecanını yaşıyor. Suriye muhalefetinin dezavantajları çok, içerideki muhalefet, 30 yıldır yasaklı, sürgünde olan orta yaş ve üstü siyasetçi düşünce adamları ile sağlıklı kontakları olamamış. Bugün genç ve barışçıl gösterilerle dört aydır mücadele veren fiziki kas gücü ve manevi güçle rejimi sallayan Suriye halkı, diasporada bulunan entelektüel, siyasi tecrübeye sahip yaşlı beyin gücü ile Suriye rejimini yerinden edecek güçlü anaforu oluşturması gerekiyor. İçerideki Suriye muhalefeti kas gücünü, dışarıdaki Suriye muhalefeti ise beyin gücünü oluşturmaktadır. Suriyeli muhalifler kas ve beyin gücünü bir an evvel bir araya getirmenin çabası içerisinde. Tabii ki bu kolay olmuyor. Suriye dünyanın en katı ve acımasız rejimlerinden biri olarak tarihe geçmiştir. Dört aydan beri Suriye’den muhaliflerin çıkmasına izin verilmedi. Toplantıda konuşan insan hakları savunucusu Heysem Malih: “Biz faşist ve diktatör olan, insani değerlerimizi ve haklarımızı hiçe sayan bir rejime karşı savaşıyoruz, rejim inatlaşmaya devam ediyor, bu fırsatı kaçırmayalım” derken, Profesör Burhan Galyon ise: “Suriye halkına savaş açan, ülkesini iç savaşa götüren bir adam barış adamı olamaz” sözü ile Beşşar’dan ümidini kestiğini açıkladı. Müslüman kardeşlerin eski lideri Sadreddin Beyanuni ise: “Muhalefetin dağınık olduğu söyleniyor, yarım asırdır şiddet, sürgün, suikast ve katliamlara maruz kalmış bir muhalefet var. Bu konferans toparlanma ve canlılık göstergesidir, tüm Suriye’yi kucaklama gayretidir, kesinlikle yabancı güçleri çağırmayı reddeden milli bir Suriye halkı hareketidir. Bu hareket adalet, kardeşlik ve eşitlik hareketidir, intikam hareketi olmayacaktır” sözleri ile Suriye’nin kurtuluşu için bir an evvel geçici konseyin kurulmasına işaret etti. Konferans sonucunda dört ana madde ile hedefler açıklandı. 1. Askeri müdahaleyi reddederek rejimi düşürmek, 2. Yönetimi barışçıl şekilde, başkanlık ve meclis seçimlerini gerçekleştirecek, yeni anayasayı oluşturacak ve derin devleti dağıtacak geçici ulusal hükümete taşımak, 3. Yeni, modern bir anayasaya dayanan, temeli halk olan, çok partili modern demokratik bir devletin kurulması, gençlerin ve kadınların rol alması, 4. Dini, etnik haklara saygı duymak, Müslüman Hıristiyan tüm kesimler ve Arap, Kürt, Aşuri olsun tüm ırkların arasında dayanışma ve barışı sağlamak esasına dayalı dört temel madde dikkate alınarak önümüzdeki günlerde devam edecek olan toplantılar muhalefetin çerçevesini netleştirecektir. İstanbul’daki muhalefet toplantısı heyecanlı ve verimli geçmiştir. 30 yıldır birbirini görmeyen, zor şartlarda tehdit ve suikastların gölgesinde yaşayan Suriye muhalefeti, henüz bir araya geliyor, yüz yüze tartışma ve konuşma şansını buluyor. Suriye halkı tarihi bir fırsatı yakalamanın heyecanını yaşıyor. Bu toplantıların sabote edilme ve başarısızlığa uğratılma çabalarını göz önünde tutmak gerekiyor. Suriye içi ve dışında yaşamak zorunda kalan muhalefetin çok yoğun bir şekilde bir araya gelmesi gerekiyor. Beşşar, muhalefeti başarısızlığa uğratmak için elinden gelen gayreti göstermektedir. Suriye muhalefeti artık Müslüman Kardeşler gerçeğini kabul ederek Müslüman Kardeşler fobisini ve kompleksini aşmalıdır.
YENİ AKİT