Suriye Devriminin Gür Sesi Abdulbasit Sarut'un Şehadetinin 5. Yıldönümü

Genç yaşında nice kahramanlığa soyunmuş Suriye devriminin bülbülü Abdulbasit Sarut’un şehadetinin beşinci yılında rahmetle anıyoruz.

SÜLEYMAN CERAN / HAKSÖZ-HABER

SARUT’UN DEĞİŞİMİ

Savaşlar depremlere benzer; ne tür sonuçlar doğuracağı öngörülemez. Faylar kırılır, yerin altı üstüne döner. Zenginler fakirleşir; korkaklar cevvalleşir. Hiçbir şey eskisi gibi kalmaz. Savaşlarda da öyledir. Halk, kendini feda eder. Zenginler kaçar, fakirler öne çıkar. Kimi din adamları baskın rejimlerin yanında yer alırken; kimisi de silahlanıp siperlere girer. İnsanların mayaları böylesine olağanüstü zamanlarda ortaya çıkar.

Suriye Savaşı da pek çok dengeyi değiştirdi. Büyük zat zannettiklerimiz rejime tav oldular. Halk, yüz binlerce üyesini kaybetme pahasına öne atıldı. Birçok öncü sima, büyük komutanlar, tarifsiz fedakârlık örnekleri ortaya çıktı. Bu isimlerden birisi de 8 Haziran 2019’da şehit düşen Abdülbasit Sarut’tu. 27 yıllık kısacık ömrüne pek çok şey sığdırmış, unutulmayacak bir simadır Sarut.

1992 yılında Suriye’nin Humus şehrinin Beyaze semtinde doğan Abdülbasit Sarut, ilk gençliğinde futbolla ilgilenmiş, profesyonel olarak yeşil sahalarda bulunmuş bir isim. Humus’un el-Kerame takımında kalecilik yapmakla kalmayıp Suriye Milli Takımı’nın da kalecisi olunca uluslararası şöhrete ulaşmış birisi. Suriye’de sert biçimde bastırılan sivil direnişler, silahlı mukavemete evrilince Sarut’un önünde üç seçenek belirir: Zalim iktidarın yanında yer alabilir, kaçabilir yahut direnişe katılabilirdi Sarut. Direnişin ilk günlerinde ağabeyini şehid veren Abdülbasit, tereddüt etmeden direniş hattındaki yerini alır.

Profesyonel futbolculuğun getirdiği seküler kazançları, popülerliği kullanarak yurt dışına kaçıp istediği Avrupa ülkesinden vatandaşlık alıp hayatını sürdürebilecekken, ülkesinde kalıp halkının arasına karışır Abdulbasit. Ata yurdu Humus’ta Beyaze adlı silahlı direniş grubunu kurup mücadeleye başlar. Bu süreçte bambaşka bir yeteneği ortaya çıkar: sesi. Kaleciliği ile ün yapan Abdülbasit’in devrim süreciyle beraber şahane sesi, muazzam besteleriyle ortaya çıkardığı ezgileri, halkı ateşler. Meydanlarda binlerce kişiyle marşlar söyler, yeminler ettirir. Sesi ve sözleriyle rejimin suikast listesinde üst sıralara yükselir. Canına defalarca kastedilir, bombalı saldırılardan, askeri operasyonlardan arada vurulsa, yaralı düşse de sağ salim kurtulur. Mücahitlere yemek yapan Hıristiyan Ümmü Cozef’e de şarkı söyler, Alevi direnişçi Fedva Süleyman’a da. Tüm direniş hatlarını toplamak için elinden geleni yapar. Yirmili yaşlarında, uzun saçlı, kavruk tenli yakışıklı bir mücahit olan Abdülbasit Sarut, meydan meydan gezerek direnişin çıtasını yükseltir.

Genç kızların rüyalarını süsleyen, kariyerini elinin tersiyle itip halkının yanında yer alan, ölümü ensesinde hissetmesine rağmen şarkılar üretmeye devam eden Abdülbasit Sarut’un değişimi, destansıdır. Sahalardan cephelere, meydanlara, marşlara uzanan kısacık hayatında  devrimin itici gücü, bitmeyen moral kaynağı, medya yüzü olmuştur Sarut.

Abdülbasit’i öldüremeyen rejim, ailesini hedef alır. Babası Memduh, kardeşleri Muhammed, Abdullah, Ahmed hepsi aralıklarla şehid edilir. Dayılarından beşi, pek çok arabası ona ulaşılmak için katledilir. Şarkılarıyla devrimi güzelleştiren gencecik bir adamın peşindedir Esed. Rejim, Abdülbasit’e ulaşmak için, Sarut ailesinin kökünü kurutmaya kararlıdır. Defalarca öldüğüne dair haberler yapılır. Yaralı çıktığı saldırılardan alkışlarla halkının arasına karışır. Rejim, Sarut’u, DAEŞ üyesi olarak lanse ederek halkından koparmaya çalışır ama karşılık bulunmaz. Memleketi Humus’un dışına çıkarak Halep’te ve İdlip’te de cihadın her alanında gayret gösterir. Bu kadar koşturmacanın, bu kadar yaralanmanın, hedef olmanın sonucunda Hama’da rejimler çatışırken vurulur. Yaralı halde Hatay’a getirilip tedavisi başlar ama kurtarılamaz Sarut, şehit düşer. Cenazesi Hatay’dan memleketine götürülerek defnedilir. Böylesine temiz direnişi yürüten bir insan için TİP milletvekili Barış Atay olay çıkartır. Atay, Hatay’da bir Daeş’linin tedavi edilip cenaze töreni düzenlendiği yalanını kamuoyuyla paylaşır. Sarut’un verdiği rahatsızlık Esed rejiminden ibaret değildir.

Suriye direnişi o kadar büyük bir enerji açığa çıkardı ki, muazzam örneklikler, büyük komutanlar halkın içinden doğdu. Zehran Alluş, Hasan Abbud, Abdülkadir Salih gibi komutanlar, vatanları için şehid düşerken Abdülbasit Sarut gibi gençler de ürettikleri ezgilerle bu kutlu mücadeleyi güzelleştirdiler. Hepsine rahmet olsun. Zalim rejime karşı ayaklanan, yenilginin ve kazancın, direnişin ve devrimin tarihini yüz binlerce sivilin kanıyla yazan Suriye Halk direnişine de selam olsun.

Biyografiler Haberleri

Muslih bildiklerimizden Şeyho Duman ve mirası
"Afiye Sıddıki'ye yönelik Amerikan zulmü sürüyor"
İşgal rejimi Gazze kuzeyinde 20 günde 770 kişiyi katletti
Türkiye Yazarlar Birliği Kurucu Başkanı Mehmet Doğan vefat etti
İşgalci İsrail’in kabusu Yahya Sinvar kimdir?