Suriye devrimine çarpık ve indirgemeci yaklaşımlar

Abdurrahman Güner, Suriye devrimini ve Suriye halkının kazanımlarını değerlendirme konusunda sorunlu bir zeminden hareket eden Aydınlık, Takvim, Serbestiyet ve Fikir Turu'ndaki makale örneklerini inceliyor.

Suriye bir neslin en öncelikli gündemiydi. Suriye’de İslami grupların elde ettiği başarılar Türkiye’de meydanlardan sokaklara kadar yankı buldu. Üniversiteler ise siyasal kırılmanın en belirgin olduğu mekânların başında geliyordu.

Türkiye’deki İslami gençlik hareketlerinin siyasi bilinçlerini inşa etmelerinde dönemsel olarak Filistin, İran, Cezayir, Irak tesirli olmuşken Türkiye İslamcılığının 28 Şubat’ın etkilerini üzerinden atmaya başladığı 2010’lu yıllarda Arap coğrafyasındaki halk hareketlenmeleri genç kuşakları derinden etkiledi. Tunus, Libya, Mısır ile elde edilen başarılar Türkiye’nin komşusu olan Suriye’ye geldiğinde ise daha öncekilerden oldukça farklı bir tartışma zemini ortaya çıktı. Esed’in laik-seküler otoriterliğine karşın Suriye halkının dindarlığı sebebiyle Türkiye’deki geniş kesimlerde halk ayaklanmasına karşı büyük bir sempati oluşturdu. Ancak Esed çetesi ile ideolojik akrabalığı bulunan sol gruplar ve Esed ile mezhepsel akrabalığı olan İran, Suriye meselesine yaklaşımda hâkim bir bakış açısının ortaya çıkmasını engellemek için ellerinden geleni yaptılar.

YAZININ DEVAMI

Yorum Analiz Haberleri

“Esed’in düşüşüyle Rusya 'süper güç' olmaktan çıktı”
Döktüğün kan yetmedi mi hala utanmadan konuşabiliyorsun?
"Suriye'den bize ne?" yaklaşımını besleyen körlük
Yılbaşında normalleşen haram: Piyango
Yapay zeka statükocu mu?: ChatGPT'de cevaplar neye göre değişiyor?