Sürgün değil terfi ettirildiler

Mehmet Baransu

İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanarak Başbakanlığa gönderilen İl Emniyet Müdürleri Kararnamesi’nin önceki gün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanmasıyla birlikte yeni bir tartışma başladı. İstanbul Terörle Şube Müdürlüğü’nden sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Tufan Ergüder’in Hakkâri İl Emniyet Müdürlüğü’ne atanması bizim gazete dahil, bazı basın yayın organlarında “sürgün” olarak nitelendirildi. Atamanın sürgün olarak değerlendirilmesinin nedeni ise İstanbul Terörle Şube Müdürlüğü’nün yürüttüğü son KCK operasyonu kapsamında Prof. Büşra Ersanlı ve Ragıp Zarakolu’nun tutuklanmasının kamuoyunda tartışılmasıydı. Hükümetin tartışmalardan dolayı Ergüder ve bazı isimleri “sürgüne” gönderdiği yorumları yapıldı.

Öncelikle şunu söyleyeyim. Bu atamalar “sürgün” değil, bir terfi. Bu isimler bin iki yüz kişi arasından seçilerek atandılar. Kaldı ki AK Parti hükümeti önceki hükümetlerin aksine Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesine “sürgün” yeri olarak bakmıyor. En gözde ve en iyi müdürlerini bu bölgeye atıyorlar.

Hakkâri Valisi Muammer Türker, hükümetin bu yaklaşımına en iyi örneklerden birisi. Başbakanlık’ta Güvenlik Koordinasyon Sorumlu Müdürlüğü yapan, Başbakanlığın gözbebeği Türker, bu hükümet döneminde Hakkâri’ye atandı ve halen bu ilin valisi. Geçen yıl Siirt Emniyet Müdürlüğü’ne atanan Recep Güven de İstihbarat Başkan Vekili’yken, başarılarından dolayı bu ile atandı. Geçmiş örnekler çoğaltılabilir. Hükümet, “çalışkan ve en gözde bürokratlarını” Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya atama politikası yürütüyor.

Son kararnameyle il emniyet müdürü olan isimler de aynı anlayış kapsamında bölgeye atandılar. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçen hafta yaptığı Fransa yolculuğu dönüşünde uçakta bulunan gazetecilere, bu atamalarla ilgili bazı açıklamalar yapmıştı. Erdoğan, yazılmamak kaydıyla uçakta bulunan isimlere “Yakında açıklanacak Emniyet Müdürleri Kararnamesi’yle bölgeye en iyi emniyet müdürlerini göndereceğiz” demişti. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin de bu isimlerin o bölgede görev almasını özellikle isteyen bir diğer isimdi.

Başbakan’ın açıklaması, İçişleri Bakanı’nın tutumundan da anlaşılacağı gibi son kararnameyle il emniyet müdürü olan isimler, “sürgün” değil terfi aldılar. Dün bölgeye atanan bazı isimlerle konuştum. Terfi almanın mutluluğu ses tonlarından okunuyordu. Hiçbirinde “sürgün” havası yoktu. Atanmalarından mutluydular. Konuştuğum isimlerin tamamı, bölgeyi “sürgün” yeri olarak değerlendirmediklerini, gönüllü olarak, hizmet bilinciyle bölgeye gideceklerini söylediler.

Bölgeye atanan bazı il emniyet müdürlerinin geçmişi de bu atamaların sürgün değil, terfi oluğunu gözler önüne seriyor. Şırnak Emniyet Müdürlüğü’ne atanan Avni Usta, daha önce Güvenlik Daire Başkanlığı’nın yanı sıra, uzun süre Diyarbakır’da görev yaptı. Bölgeyi yakından bilen bir isim. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube tecrübesi var. Toplumsal olaylarda tecrübeli bir kişi. Atanmasında tüm bu faktörler etkili oldu.

Batman Emniyet Müdürü Hasan Ali Okan’ın da uzun süre Diyarbakır tecrübesi var. İzmir İstihbarat Müdürlüğü, ardından İstihbarattan Sorumlu Müdür Yardımcılığı görevinde bulundu. İstihbarat Daire Başkan Yardımcılığı’ndan Batman’a atandı.

Muş Emniyet Müdürlüğü’ne atanan Muharrem Durmaz da daha önce Şırnak İstihbarat Müdürlüğü’nde çalıştı. Ankara İstihbarat Daire Başkanlığı’nda görev yaptı. Ankara İstihbarat Şube Müdürlüğü yaptı. İstihbarattan Sorumlu Müdür Yardımcı’sıyken Muş’a atandı.

Kamuoyunun tartıştığı Hakkâri İl Emniyet Müdürlüğü’ne atanan Tufan Ergüder de emniyet içerisinde başarılarıyla dikkat çeken bir isim. Son yıllardaki önemli operasyonların içerisinde yer alan beş kişiden biriydi. Üç ay önce İstanbul’dan gitmesi sözkonusuydu. Terör Daire Başkanı olma ihtimali konuşuluyordu. Ancak, AK Parti hükümeti tam üç ay önce kendisini terfi ettirip, il emniyet müdürlüklerinden birine atama kararı verdiği için bu atama önceki gün gerçekleşti. Yani KCK operasyonlarındaki tartışmalarla, terfinin bir ilgisi yok. Ergüder de Şırnak’ta uzun süre çalıştı. İstanbul İstihbarat’ta yedi yıl görev aldı. Beş buçuk sene Narkotik Şube’de çalıştı ve kendisinin çalıştığı dönemde şube rekorlar kırdı. Son üç yıldır da terör şubede görev alıyordu.

Tunceli Emniyet Müdürlüğü’ne atanan Hayati Yılmaz da çok tanıdık bir isim. Uzun yıllar eski Başbakanlar’dan Tansu Çiller’in koruma müdürlüğünü yaptı. ANAP ve DYP’nin iktidarlarında önemli görevlerde bulundu. Her iki iktidarın da gözbebeğiydi. Çalışkanlığı ve disipliniyle dikkat çeken Yılmaz, AK Parti Hükümeti’nin de gözde isimlerinden oldu. Şişli ve Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğü görevlerinde bulundu.

Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğü’ne atanan Mehmet Likoğlu da İstanbul İl Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’a çok yakın bir isim. Daha önce kaçakçılıkta görev yaptı. Dürüstlüğü ve çalışkanlığıyla tanınıyor. Çapkın’la Bursa’dan itibaren beraber çalışıyor. Çapkın, çalışkanlığının yanı sıra kendisine güvendiği için dokuz yıldır her gittiği yere kendisini götürüyor. Narkotik ve Mali Şube Müdürlüğü’nden sorumlu olan İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Likoğlu’nun Şanlıurfa’ya atanmasının nedeni de bu.

İstanbul İl Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın da yeni kararnameyle aslında tarihe geçti. Maiyetindeki yedi isim İl Emniyet Müdürü olarak atandı.

TARAF