Atalay açıklamayı, “Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirmesine Dair Kanun Tasarısı”nın görüşmeleri sırasında yaptı. 6 maddelik tasarının, bundan sonraki çalışmalar için genel bir perspektif sunduğunu belirten Atalay, şöyle konuştu:
“Bu çerçeve yasa, halen çalışmalara devam eden ve sürece ilişkin daha detaylı somut adımlar içeren yol haritası ve eylem planına temel teşkil edecektir. Bu kapsamda yeni kanun tasarılarının da gündeme gelmesi söz konusu olabilecektir. Üzerinde çalışılan yol haritası atılacak adımlar konusunda daha somut ve takvime bağlanmış plan ortaya çıkacaktır. Çerçeve yasadan sonra o çalışmamızı yürüteceğiz, devam ettireceğiz. Esasen böyle bir yol haritası üzerinde çalışıyoruz şu anda. Daha zamanı belirlenmiş, takvime bağlanmış, atılacak adımları daha somutlaştıran bir eylem planı, yol haritası üzerinde çalışılmaktadır.”
'Nihai hedef, düşüncelere siyaset'
Bakan Atalay, çözüm sürecinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 2005’deki Diyarbakır konuşmasıyla işareti verilen paradigma değişikliğinin ve 2009’da başlatılan ‘Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi’nin devamı niteliğinde olduğunu söyledi. Atalay, sürecin nihai hedefini şu sözlerle anlattı:
“Bizim bu süreçteki tüm çabamız şiddetin sona ermesi, buna mukabil söylecek sözü olan herkesin düşüncelerini açıklıkla ifade edebilmesi ve açıklıkla siyaset yapabilmesidir. Çözüm sürecinin özü ve nihai hedefi budur. Bundan sonraki başlıca hedefimiz örgüt mensuplarının silahlarını bırakması, devletin de bu insanların evlerine, normal hayata dönmeleri için gerekli çalışmaları yapmasıdır.”
Dokunulmazlık gereklilik vurgusu
Atalay, tasarının en çok eleştirilen maddesi olan kanun kapsamında görevlendirilen kişileri hukuki, idari ve cezai açıdan sorumsuz kılan düzenlemenin ise gereklilikten kaynaklandığını söyledi. Çözüm sürecini yürütenlerin ve süreçte rol alanların hukuki anlamda kendilerini daha güvende hissetmeleri gerektiğini belirten Atalay düzenleme ile bu kişilerin sürece daha fazla katkıda bulunmalarının sağlanacağını söyledi.
“Buradaki amaç hukuk devleti ilkesinin gereği olan muhtemel hukuka aykırılıkların ve işlenmesi muhtemel suçların üstünü örtmek veya sorumluların yargı denetimine tabi tutulmasını engellemek değildir. Aksine bu düzenleme ile birlikte görevden kaynaklanan yetkiyi kullanan kişilere sürecin hassasiyetine uygun bir hukuki teminat sağlanması amaçlanmıştır. Bu hüküm görevlerini aşarak veya kişisel olarak suç oluşturan ya da hukuki sorumluluk oluşturan fiilleri işleyenleri korumamaktadır. Bu konuda bir endişeye mahal yoktur.”
Tasarının geneli üzerindeki görüşmeler sürüyor.
Al Jazeera