HAKSÖZ-HABER
Toplumsal yapının ifsad edilmesi, gençlerin uyuşturucu ile zehirlenmesine sebep olan çeteler şehrin göbeğinde cirit atıyor. Her mahallede köşe başlarını tutmuş torbacılar pervasızca hareket ederken Emniyet güçlerinin esamesi okunmuyor. Nitekim bugün basında da yer alan bir olay durumun vehametini göstermek açısından önemli.
İstanbul Narkotim ekipleri yaptıkları operasyonda Fatih’te uyuşturucu ticareti yapan Suat Ş.’nin Silivri Kapıkale Surları içine bir ev yaptığını tespit ediyor. Yerlere parke bile döşenen evin kapısına Fatih Belediyesi adını taşıyan “Fen İşleri Müdürlüğü Çevreye Verdiğimiz Rahatsızlıktan Dolayı Özür Dileriz” yazılı bir tabela bile koymuşlar.
Olayın daha vahimi ise polis operasyon sırasında Suriyeli Ali H.’yi sur duvarlarına köpek tasması ile bağlı halde bulması. Çete, uyuşturucu satmayı kabul etmediği için işkence yaptığı Ali H.’nin eşi Hulud H.’yi de evde tutuyor. Suriyeli kadına kocanın gözleri önünde çete üyelerinin günlerce tecavüz ettiği ortaya çıkıyor.
İnsanlıktan nasibini almayan bu güruh, aileyi günlerce aç susuz bırakırken, kocanın ayağını ise piknik tüpüyle yakıyor. Ayağı kangren olmak üzere olan Ali H. hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Gözaltına alınan çeteciler ise diğer birçok örnekte olduğu bir müddet sonra tekrar sokağa salınacaklar. Kemalist sistemin yargısı adil olmadığı gibi ıslah edici ve caydırıcı da değildir. Eşinin gözleri önünde bir hanıma defalarca tecavüz eden bu sapıkları hapiste tutmak ödül olabilir ancak.
Silivrikapı’daki olayı basit bir narkotik vaka olarak nitelemek doğru değil. Sade vatandaş izinsiz bir çivi çaktığında “olay yerinde hemen biten” Belediye görevlileri bu çetecileri kadroya aldıkları için mi görmezlikten gelmiş. Hadi Belediye görevini yapmamış peki araçla birkaç dakika mesafedeki İstanbul Emniyeti nasıl oluyor da olayı göremiyor? İki Molotof atanla mücadele etmekten aciz Emniyet insan müsveddesi bu çetecilerle de mi mücadele edemiyor?
Halkın can, mal emniyetini sağlayacak, barınma sorununu çözecek Belediyesi, Emniyeti vs. kurumları görevini yapmıyor diyelim. O halde toplum niçin ailelerinin, çocuklarının geleceği açısından ifsada, uyuşturucu çetelerine ses çıkarmıyor? İnsanların bedel ödemeyi göze almadan yaşamayı sürdürmeye razı olacak bir karaktere gelmeleri de esaslı bir sorundur. Kim bilir Silivrikapı’da bu vahşeti bilen kaç mahalleli vardı?