Sultan Abdulaziz Zamanında Kudüs Belediyesi

Tarihi kaynaklar, Kudüs belediyesinin 1857 yılında kurulduğunu gösteriyor. Fakat başka kaynaklar, belediyenin 1863-1864 yılında kurulduğunu belirtiyor. Kudüs hakimi, bir yazısında 1867 yılında Sultan Abdülaziz zamanında göreve başladığını belirtmektedir.

Muhammed Ziyab Ebu Salih / Al Jazeera

Kudüs, Osmanlı zamanında Osmanlı vicdanında yaşadı. Türkler; ilk kıble ve üçüncü harem olan hala bu şehre özlem duyuyorlar. Osmanlılar, şehirde büyük bir miras bıraktılar.

Osmanlılar, sömürgeci güçlerin desteğiyle Siyonistlerin bu şehre göz diktiklerini bildikleri için buraya hizmet etmek için özel gayret gösterdiler ve Kudüs’ü korumak adına burayı doğrudan İstanbul’a bağlı bir sancak haline getirip belediye teşkilatını kurdular. Bu yazıda Sultan Abdülaziz zamanında 1861-1876 yılları arasında Kudüs’ün durumunu aktarmaya çalışacağız.

Sultan Abdülaziz, kardeşi sultan I. Abdülmecid’den sonra tahta çıktı. Onun döneminde Girit isyanı patladı. 1869 yılında da Süveyş kanalı açıldı. Avrupa’yı ziyaret eden ilk ve tek Osmanlı padişahıdır. Sultan Abdülaziz, dost ve müttefik bulmak için bu seyahate çıkmıştı. Fakat küfrün tek millet olduğunu gördü.

Sultan Abdülaziz, Osmanlının geri kalmışlığını durdurmak için Batıyı örnek alarak modernleşmeye girişti. Batılı devletler de bunu kullanarak Osmanlıyı yıkmaya çalıştı.

Sultan Abdülaziz, ıslah çalışmalarında Kudüs’e özel bir yer ayırarak Kudüs’ü o zamanda mevcut olan yollar ve araçlarla diğer şehirlere bağladı. 1867 yılında Yafa ile Kudüs arasındaki yol tamamlandı. 1870 yılında ise Nablus ile Kudüs yolu tamamlandı. Yine bu dönemde Avrupa’dan getirilen fesler, diğer bölgelerde olduğu gibi Kudüs’te de giyilmeye başlandı.

Tarihi kaynaklar, Kudüs belediyesinin 1857 yılında kurulduğunu gösteriyor. Fakat başka kaynaklar, belediyenin 1863-1864 yılında kurulduğunu belirtiyor. Kudüs hakimi, bir yazısında 1867 yılında Sultan Abdülaziz zamanında göreve başladığını belirtmektedir.

Kudüs’te belediye kurulması fikri, yabancı devletler tarafından menfaatlerine zarar verebileceği endişesiyle hoş karşılanmadı. Bu devletler, belediye meclisinde yabancıların temsil edilmesi gerektiğini belirtti. Kudüs’teki Prusya konsolosluğu dosyalarından anlaşıldığına göre belediye, eleştiri ve protestolara rağmen görevine başladı. Belediyenin kararları bu konsolosluğu ve diğer konsolosluklara Türkçe ve Arapça olarak geliyordu. 1877 yılında çıkan kanuna göre Filistin’de hiçbir şehir büyükşehir statüsü kazanamadığı için hiçbir şehirde birden fazla belediye teşkilatı kurulmadı. 18. Yüzyılda nüfusu artan tek şehir, Kudüs oldu.

Eldeki araştırmalar, Kudüs’teki nüfuzlu ailelerin belediye üzerinde etkili olduğunu gösteriyor. 1863’ten 1917’e kadar 23 kişi belediye başkanlığı yaptı. Selim el-Hüseyni, 18 yıl başkanlık yaptı. Kendisinden sonra da iki oğlu, başkanlık yaptılar. Kudüs belediye başkanlığını Hüseyni, Halidi, Alemi ve Dücani aileleri yaptı.

Kudüs’ün durumu üzerinde etkili olan bu dönemi iyi incelemek gerekir. Mesela tarihçi Alexander Solsh, bu dönem hakkında şöyle demektedir: Kudüs için 19. Yüzyıl bir kırılma noktasıdır. Bununla birlikte 1882 yılında İngilizlerin Mısır’ı işgali ve eşzamanlı olarak Yahudilerin Kudüs’e ilk göçleri de bir dönüm noktasıdır. Bu iki hareket, savaş zamanında birleşti ve sonuç 1917 yılında Belfour Deklarasyonu ve Lenbi’nin Kudüs’e girmesi oldu.

Bu olaylar ve sebep olduğu vahim sonuçlar, ümmet tarihinde hala yaşadığımız sıkıntıların temelini ortaya koydu.

Kudüs belediyesinin yetkileri

Kudüs belediyesinin birçok yetkisi vardı.

1-            Kanun ve yönetmelik çıkarmak. 1886 yılında 14 kişilik bir polis gücü oluşturuldu. Bunların görevi asayişi düzenlemekti.

2-            Nüfusu kontrol etmek ve düzenlemek.

3-            Trafiği kontrol etmek ve taşıma vergisi almak.

4-            Fakirlere yardım eden dernekleri kontrol etmek.

5-            Yollar, hastaneler vb kamu binalarını idare etmek.

6-            Belediye sınırları içinde hastalarla ilgilenmek ve temizlik işlerini idare etmek. Belediye her vatandaşın haftada üç defa muayene edilmesi için bir doktoru görevlendirmişti.

Kudüslülerin Osmanlı idaresine katılmaları

Osmanlı döneminde çok sayıda Kudüslü, önemli görevler üstlendiler. Hüseyni ve Halidi gibi Kudüslü aileler, belediye başkanlığı yaptılar. Osmanlı, tebaasına tek millet nazarıyla bakıyordu. Bu yüzden de kimse, bu görevlerden mahrum bırakılmıyordu. Tebaa da devletin kendi devleti olduğunu düşünüyordu.

Önemli görevlerde bulunan Kudüslülerin başında Yusuf el-Halidi gelmektedir. Yusuf el-Halidi, yabancı devletlerin Osmanlı devletine karşı komplo ve plan yaptıkları bir zamanda dünyaya geldi. O da elinden geldiği kadar bunlara karşı durmaya çalıştı. El-halidi, fikirlerini yaymaya çalıştı. Kudüs beledi başkanlığı ve Osmanlı Mebusan meclisinde milletvekilliği yaptı. El-Halidi, sultana karşı anayasayı savunmakla meşhur oldu.

Bu zat, Siyonist tehlikeye dikkat çekerek Siyonistleri Filistin’e gelmemeye çağırdı ve Filistin’in onların olamayacağını söyledi. Fakat Siyonistler, emellerine ulaşmak için Osmanlı devletine büyük paralar ödeme teklifleri yaparak çalışmalarına devam ettiler.

Arapçadan Türkçeye: Kudüs Sahnesi Bülteni

Filistin Haberleri

Batı Şeria’da 24 saatte 16 direniş eylemi gerçekleştirildi!
Hamas: İsrail Gazze'ye yardım ulaşmasını engellemek için her yolu deniyor
Katil İsrail, Gazze'de hastanenin jeneratörünü bombaladı
Siyonistlerin Gazze'de bıraktığı konserveler 15 çocuğu zehirledi!
İşgal rejiminin UNRWA kısıtlamalarına karşı UAD'den alınacak görüş bağlayıcı olacak