Belediye başkanı ve başkan vekili görevlendirmelerinin sadece terör suçları nedeniyle görevden uzaklaştırılan ya da tutuklanan belediye başkanlarının yerine yapıldığını vurgulayan Süleyman Soylu, "Şu ana kadar 9 il, 45 ilçe, 9 belde olmak üzere toplam 63 belediye başkanı PKK ve FETÖ terör örgütleriyle ilişkisi nedeniyle görevden alınmıştır. Bu 63 belediyenin tamamına görevlendirme yapılmış ve belediye hizmetleri aksamadan sürdürülmektedir. Ayrıca 154 meclis üyesi de aynı sebepten görevden alınmıştır. Görevden alınan bu kişilerden 42 belediye başkanı ve 95 meclis üyesi adli makamlarca tutuklanmıştır." diye konuştu.
Soylu, görevden uzaklaştırılan ya da tutuklanan belediye başkanlarının terörle bağlantılarını anlatan fotoğraflarla örnekler verdi.
Bakan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Van Büyükşehir Belediyesi VASKİ Genel Müdürlüğü Destek Hizmetleri Daire Başkanı'na kayıtlı görevli hizmet aracı. Yani biz bu belediyeleri niçin görevden aldık ve niçin bu belediyeler şu anda geçici görevlendirdiğimiz kişiler tarafından idare ediliyorlar? 15 Haziran 2016 tarihinde silahlı çatışmaya karışmış, araçtaki 3 terörist etkisiz hale getirilmiş. Yapılan arama sonucu araçta bir kalaşnikof marka otomatik tüfek, iki el bombası, bir roketatar..."
Mardin'in Dargeçit ilçe Belediyesine ait bir traktörde 7 roketatar, 5 kalaşnikof, bir kanas ele geçirildiğini dile getiren Soylu, HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu'na, "Biraz önce melek yüzlüydünüz hanımefendi, niye nefret dolu bakışlarla bana bakıyorsunuz?" ifadesini kullandı.
Şırnak Belediyesi hizmet binasında 28 Haziran 2016'da 19 havan mermisi ve bir tabanca ele geçirildiğini aktaran Soylu, 3 kişinin şehit olduğu, 40 kişinin yaralandığı Mardin Artuklu Cevizlik Jandarma Karakoluna yapılan bombalı araç saldırısında kullanılan aracın Mazıdağı Belediyesine ait olduğunu belirtti.
Soylu, 7 Haziran 2015 seçimleri sonrası güvenlik güçlerine karşı hendek kazmak, barikat hazırlamak için söz konusu belediyelerin iş makinelerinin kullanıldığına dikkati çekerek, belediye araçlarının terörist cenazelerine hizmet ettiği, belediye kaynaklarının terör toplantıları için kullanıldığı, sosyal yardımların sadece dağdaki teröristlerin ailelerine dağıtıldığı gibi birçok örneğin bulunduğunu söyledi.
Söz konusu belediyelerin terör örgütüyle doğrudan ilişki içinde bulunduğuna dair denetim raporları ve hukuki delillerin net bir şekilde ortada olduğunu ifade eden Soylu, gensoru önergesindeki başka bir hususun da kapatılan dernek ve sivil toplum kuruluşlarıyla ilgili olduğunu anlattı.
Süleyman Soylu, şöyle devam etti: "Türkiye'de halihazırda 110 bin dernek var. Bunun bin 125'i FETÖ, 189'u PKK/KCK, 20'si DHKP-C, 8'i DEAŞ iltisaklı olmak üzere kapatılmıştır. Kapatılan bu derneklerin somut faaliyetleri arasında yayın organlarında terör örgütlerinin propagandasının yapılması, Türkiye Cumhuriyeti'ni aşağılayıcı ifadelere yer verilmesi, bölücü ve diğer tutuklular için açıklama yapılması, dernek etkinliklerinde teröristbaşının posterlerinin asılması gibi eylemler yer almaktadır. Van'da bir kadın derneği, ilginç bir dernek, gelirlerinin yüzde 92'si yurt dışı kaynaklı. 2013'te yurt dışı geliri 18 bin 247. 2014'te durup dururken fırlıyor, 234 bin 180 oluyor, 2015'te 191 bin 167. Dernek 2004'te kurulmuş. Sivil toplum işleri yapanlar vardır aranızda hatta milletvekilliği yapıyorsunuz. Bir derneğe veya bir spor kulübüne 10 bin liralık bir yardımın bile ne kadar zor olduğunu hepimiz görüyoruz, yaşıyoruz ve zorluk çekiyoruz. Şimdi, dünyanın değişik ülkelerinden, birtakımını da PKK'yla olan ilişkilerinden yakın tanıyoruz, kurulduğu günden kapatılana kadar 767 bin 795 avro, 184 bin 590 lira, 57 bin 199 sterlin, 92 bin 761 dolar, 20 bin İsveç kronu yardım almış."
Diyarbakır Belediyesinde çalışan her işçiden Sarmaşık Derneği için 200 lira alındığını ifade eden Soylu, bunlar hakkında devletin gereğini yerine getirdiğini bildirdi.
Çok sayıda çocuğun, okula gitmek için otobüs beklerken kaçırıldığını, hayatlarının karartıldığını dile getiren Soylu, "18 yaş altı 310 erkek ve 31 kadını yani kızımızı dağa çıkardılar." bilgisini paylaştı.
Görevlendirme yapılan belediyelerde şu anda hizmet üretildiğini vurgulayan Soylu, bölgedeki insanların, birlik, beraberlik, kardeşlik içinde hukuk ve demokrasi çerçevesinde yaşamak istediklerini belirtti.
Bölgede teröre tepki amacıyla yapılan yürüyüşleri hatırlatan Soylu, şunları kaydetti: "İnsanlar niçin şu teröre lanet yürüyüşlerini Hakkari Çukurca'da ve Hakkari Yüksekova'da yaptılar, niçin ay yıldızlı bayraklarla sokağa döküldüler ve 'Artık yeter!' diyorlar? Terör örgütüne, PKK'ya, bizim milletimizi, etnik kimliğimizi istismar edenlere 'hayır' diyorlar. PKK örgütüymüş, TAK örgütüymüş, YPG'ymiş, 'Bu ülkeyi kan gölüne döndürüyorsunuz' diye bana vereceğiniz gensoruyu acaba Kandil'e hiç sormayı düşündünüz mü? Bu ülkenin ortak değerlerini bunlara bırakmayalım, istismar etmeyelim, istismar ettirmeyelim, sadece ve sadece bu ülkenin yarınlarına huzurla ve güvenle gidelim. Hiç merak etmeyin, Türkiye'yi tehdit eden ne kadar unsur varsa bunları ortadan kaldırmak, Kandil'i de öbür taraftan Sincar'ı da bu terör örgütlerini de şu Grubun, şu Hükümetin ve bu Meclisin namusudur, biz bu namusun gereğini yerine getireceğiz."
TBMM Genel Kurulunda, İçişleri Bakanı Soylu hakkında verilen gensoru önergesinin gündeme alınması kabul edilmedi.
Gensoru önergesiyle ilgili oylamanın bitiminde verilen aradan sonra HDP'nin komisyonlarda boş bulunan üyelikleri için seçime geçildi. TBMM Başkanvekili Akif Hamzaçebi, karar yeter sayısı bulunamayınca birleşimi bugün saat 14.00'te toplanmak üzere kapattı. Kişisel Verileri Koruma Kuruluna iki üyelik için seçim de bugüne kaldı.
AA